234. Sayı Takdim
TAKDİM Kıymetli Okuyucularımız, Erbâb-ı tasavvuf, bu kâinâtın yaratılış sebebi olarak, Cenâb-ı Hakk’ın bilinmeye muhabbetini göstermişler. «Her şeyin temelinde, […]
Continue reading »Muhteşem Bir Mâzîden İhtişamlı Yarınlara…
Dr. Halis Ç. DEMİRCAN cetindemircan2@hotmail.com.tr Annesi gül koklasa, ağzı gül kokan çocuk; Ağaç içinde ağaç geliştiren tomurcuk… Çocukta, uçurtmayla göğe çıkmaya gayret; Karıncaya göz atsa «niçin, nasıl?» ve hayret… Fatihlik nimetinden yüzü bir nurlu mühür; Biz akıl tutsağıyız, çocuktur ki asıl hür… Allah diyor ki: «Geçti gazabımı rahmetim!» Bir merhamet heykeli mahzun bakışlı yetim… Bugün […]
Continue reading »Osman Nûri TOPBAŞ DOKUZ HASLET Merhum Ali Ulvi KURUCU, hâtırâtında da yer alan hadîs-i şeriflerden derlenmiş şu hakikatleri çok söylerdi: Fahr-i Kâinât Efendimiz -sallâllâhu aleyhi ve sellem- buyurmuştur ki: “Rabbim bana şunları emretti, (ben de size tavsiye ederim.) 1. Açıkta ve gizlide Allah -aleyhisselâm-’den korkmak. 2. Rızâ (hoşnutluk) ve gazab (kızgınlık) hâllerinde dahî adâletten ayrılmamak. […]
Continue reading »Osman Nûri TOPBAŞ KURTARICI SÂLİH AMELLER Kur’ân-ı Kerim’de, îmân ile sâlih ameller ekseriyetle bir arada zikredilir. Zira sâlih ameller, gerçek bir îmânın âdetâ delil ve tescîli mâhiyetindedir. Sâlih amellerle ispat edilmemiş bir îmânın hakikî olup olmadığı şüphelidir. Nitekim Rabbimiz soruyor: “İnsanlar, imtihandan geçirilmeden, sadece; «Îmân ettik!» demeleriyle bırakılacaklarını mı sandılar?” (el-Ankebût, 2) Peygamber Efendimiz -sallâllâhu aleyhi ve sellem- de, […]
Continue reading »Dr. Ahmet Hamdi YILDIRIM (Şâzelî meşâyıhından Ahmed Zerrûk [v. 899/1494] Hazretleri’nin; tasavvufu, usûl ve fıkıh kaideleriyle anlattığı Kavâidü’t-Tasavvuf ve Şevâhidü’t-Taarruf adlı eserinin tercüme ve şerhine devam ediyoruz.) LÂFIZ ve MÂNÂ Müellifimiz, özellikle de medreselerde Arapça tahsili yapan kimselere, çok önemli birtakım îkazlarda bulunuyor. İlimler iki çeşittir: Birincisi; «ulûm-i âliye» Âlet ilimleri. Sarf, nahiv, iştikak, lügat, belâgat, mantık […]
Continue reading »Dr. Ahmet Hamdi YILDIRIM Bakara Sûresi’nin son sahifelerinde, 275 ilâ 281’inci âyetlerde, fâiz hakkında Cenâb-ı Hakk’ın son derece açık ve net mesajları vardır. Bu âyetlerin refâkatinde, günümüz problemlerine temas etmeye çalışalım: Rabbimiz âhiret penceresinden şiddetli bir îkaz ile mevzuya giriyor: “Fâiz yiyenler (kabirlerinden), şeytan çarpmış kimselerin cinnet nöbetinden kalktığı gibi kalkarlar. Bu hâl onların; «–Alım-satım tıpkı fâiz […]
Continue reading »Prof. Dr. Mustafa CANLI canli20@hotmail.com BİR HADİS: عَنْ عَبْدِ اللّٰهِ بْنِ زَيْدٍ الْمَازِنِيِّ أَنّ رَسُولَ اللّٰهِ صَلَّى اللّٰهُ عَلَيْهِ وسَلَّمَ قَالَ : « مَا بَيْنَ بَيْت۪ي وَمِنْبَر۪ي رَوْضَةٌ مِنْ رِيَاضِ الْجَنَّةِ » Abdullah bin Zeyd el-Mâzinî -radıyallâhu anh-’tan rivâyet edildiğine göre, Rasûlullah -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz şöyle buyurmuştur: “Evim ile minberim arası, cennet bahçelerinden bir […]
Continue reading »Âdem SARAÇ vardisarac@yahoo.com.tr Rasûlullah -aleyhisselâm-; gelen her âyet-i kerîmeyi, sevgili ashâbına tebliğ ediyor, beyan edilmesi gereken yerleri de açıklıyordu. Ramazan1 orucu ve ardından gelen Ramazan bayramı namazı da bunlar arasındaydı. Ramazan, hicrî yani kamerî yılın Şâban ayından sonra, Şevval’den önce gelen dokuzuncu ayının adıdır. Genellikle «şehr» (ay) kelimesine izâfe edilip «şehr-i Ramazan» şeklinde kullanılır. Kur’ân-ı Kerim’de adı geçen […]
Continue reading »Sami GÖKSÜN İtaat, kâinatta cereyan eden umûmî bir kanundur. En büyük semâvî varlıklardan en küçük zerreciklere kadar bütün varlıklar, kendilerinden pek çok kudretli ve bilgili yaratıcının koyduğu nizama tam bir itaat gösterirler. Tabiat kanunlarının hâlikı ve nâzımı Allah, O’nun koyduğu ferdî ve sosyal kanunların bütünü de İslâm’dır. İşte varlıklar arasında özel bir yeri olan insan, ilâhî kanunlar arasında hususî bir […]
Continue reading »Z. Özlem ABAY o.abay@hotmail.com Peygamber Efendimiz -sallâllâhu aleyhi ve sellem-; “Mü’min, mü’minin aynasıdır.” (Ebû Dâvûd, Edeb, 49) buyurmaktadır. Mevlânâ Hazretleri’ne göre; peygamberler ümmetlerine, mürşid-i kâmiller de müridlerine birer aynadır. Peygamberler Allah Teâlâ’nın Cebrâil -aleyhisselâm- vasıtası ile bildirdiği şerîat ve ahkâmı ümmetlerine, ümmetin mürşid-i kâmilleri ve âlimleri de müridlerine ve halka bildirirler. Mevlânâ Hazretleri, papağanın hikâyesinde bize mürşid-i kâmil ve mürîdin münasebetini anlatır: […]
Continue reading »Abdullah Mesud HIDIR mahidir@gmail.com Aşere-i mübeşşere’den Zübeyr bin Avvam -radıyallâhu anh-, 595’te Mekke’de doğdu. İlk müslümanlar arasında yer aldı. Bu kararı sebebiyle amcasından zulüm gördü. Habeşistan’a, ardından da Medine’ye hicret etti. Her daim Rasûlullah -sallâllâhu aleyhi ve sellem-’in yanında oldu. Cesur sahâbî; savaşlarda yiğitçe, mertçe düşmana kılıç salladı. Rasûlullah -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz, Zübeyr -radıyallâhu anh- hakkında; “Her […]
Continue reading »