MEVLÂNÂ HAZRETLERİ’NİN ÖLÜME BAKIŞI

Z. Özlem ABAY o.abay@hotmail.com   “İnsan nedir?” suâline Hâfız-ı Şîrâzî şöyle cevap veriyor:   “Bir damla kan, bin bir endişe.”   Toprak ve sudan hayat bulan insan; vicdan ve yüreğiyle, yüklendiği emânet ile sadece tenden ibaret değildir. İnsanda ötelere ait mânevî hâller, yüreğinde ötelere ulaşmaya istîdatlar vardır. Rûhunda Rabbine vuslata kabiliyet vardır. Şeyh Gālib’in ifade ettiği şekli ile:   Bir şûlesi var ki şem‘-i […]

Continue reading »

Hazret-i Mevlânâ ve Şeb-i Arûs Hakkında –Osman Nûri TOPBAŞ Hocaefendi ile Mülâkat– HAK DOSTLARININ SÖZCÜSÜ

Yüzakı:   –Muhterem Efendim!    Hak dostlarının tercümanı Mevlânâ Celâleddîn-i Rûmî Hazretleri; 17 Aralık 1273 gecesi Hakk’a irtihâl eylediği için, her yıl aralık ayında, husûsî plânda Hazret-i Mevlânâ’yı, umûmî plânda da Hak dostlarını hatırlıyoruz, rahmetle ve minnetle yâd ediyoruz.    Efendim, Hak dostu olmak ne demektir?    Osman Nûri TOPBAŞ Hocaefendi:    –Hak dostları, mâneviyat yolunda zâhir ve bâtınlarını ikmâl etmiş […]

Continue reading »

NEFS EJDERHÂSINI TERBİYE

Yazar: Osman Nûri TOPBAŞ Hocaefendi DAĞDAN GETİRİLEN YILAN Hazret-i Mevlânâ anlatır: Vaktiyle yılan avlayıp, insanlara sergileyerek üç-beş kuruş kazanan bir yılan avcısı vardı. Yine büyükçe bir yılan bulabilmek için dağlarda dolaşıp duruyordu. Gayet soğuk olan dağlarda dolaşırken, bir gün kocaman bir yılan buldu. Hareketsiz yatan bu yılanın ölü olduğunu düşündü. Sevine sevine yılanı tuttu, başına ip bağladı, sürükleyerek Bağdat’a götürdü. […]

Continue reading »

ÂHİRET AŞKI

Mehmet MENCET İnsana hayatında rehberlik, mutluluk, dünya ve âhiret güzelliği kazandıracak temel unsurlardan bazıları sevgi ve muhabbettir. “Yaratılanı hoş gör, Yaratan’dan ötürü.” düsturu hayatımızın nirengi noktası olursa, bu her zaman bizim için mutluluk sağlar. Kuvvetli bir îman, sevgi ve aşk derecesinde bir inanç; insana sonsuz bir saâdet bahşeder. Tarihte bunu en güzel şekilde gösteren nice hâdise vardır. Meselâ; •Firavun’un sihirbazları; […]

Continue reading »

YUVALAR YIKILMASIN!

Mehmet MENCET Evimiz; şehrin yeni kurulan, henüz her tarafı betonla kaplanmamış, yer yer yeşilliklerle, ormandan arta kalan tek tük ağaçların bulunduğu bir yer olduğundan baharda da tabiatın canlanışını seyretmek çok zevkli oluyor. Çarpık kentleşme ve ağaçlardan, yeşilliklerden yoksun, kalabalık yerlerde, meyve ağaçlarının çiçek açtığını göremezsiniz. Ancak pazarda ve manavda gördüğümüzde hayretle; “Ne zaman oluvermiş?!.” diye bakakalırız. Eşimle birlikte; ılık ılık […]

Continue reading »

203. Sayı TAKDİM

Kıymetli Okuyucularımız, “Eyne tezhebûn?” “Nereye gidiyorsunuz?” Dev bir okyanusun ortasında, nereye gittiğinizi anlamanızın yolu, bir pusula… Mâneviyat âleminin hidâyet rehberleri; yönümüzü tespit için pusula niyetine, gıdâmızın ve kazancımızın menşeine bakmamızı tavsiye ediyorlar. Paranın ve Gıdânın Kaderi KAZANCIN PUSULASIDIR Haram ve Şüpheli ise İsraf ve Günahlara… Helâl ise İbâdet ve Hasenâta… «Bir türlü dikiş tutmayan tevbelerin oku niye doğrulmuyor?» diye soruyorsak, […]

Continue reading »

NEREYE KADAR?

Mehmet MENCET Batının ve bâtılın her yandan gönüllere ve zihinlere musallat olarak insanları varoluş gayelerinden uzaklaştırdığı, istikametlerini bozduğu, âhireti unutturduğu modern bir câhiliyye devri yaşanıyor. Seküler eğitim sistemlerinin menfî telkinleriyle, insanlık maddî ve mânevî felâketlere sürükleniyor. İnsana Âdemoğlu da denilir. Hepimiz bir babadan ve bir anneden dünyaya geldik. İlk insan aynı zamanda ilk peygamber olan Âdem -aleyhisselâm-. Mademki insanlık peygamberle […]

Continue reading »

KUR’ÂNÎ TÂLİMATLAR -36- BİR MÜ’MİN HÂDİSÂTIN AKIŞINI NASIL DEĞERLENDİRİR?

Yazar: Osman Nûri TOPBAŞ Hocaefendi NE İLE SÖNER? Hazret-i Mevlânâ, şu kıssayı anlatır: Hazret-i Ömer’in halîfeliği zamanında Medine’de bir yangın oldu. Öyle bir yangın ki; ateş, taşları bile kuru odun gibi yakıyordu. Şehrin yarısı alevlerle sarıldı, su bile bu ateşten korktu da şaşırıp kaldı. Bazı akıllı kişiler; ateşe, kovalarla su ve sirke döküyorlardı. Ateş ise inadına artıyordu. Sanki o ateşe, […]

Continue reading »

SAATÇİ

Dr. Halis Ç. DEMİRCAN cetindemircan2@hotmail.com.tr Her şey vaktini bekler. Ne gül vaktinden önce açar, Ne güneş vaktinden erken doğar. Bekle senin olan sana gelecektir… (Hazret-i Mevlânâ) Küçük bir Anadolu kasabasının tek saat tamircisiydi. Bu meslek ona dedesinden, babasından yâdigâr kalmıştı. Tıpkı dedesi gibi, babası gibi kasabalının getirdiği her türlü saati tamir eder, aynı zamanda dükkânına çok yakın olan tahminen 170 […]

Continue reading »

RUBÂÎ

Ârif Nihad ASYA   Yer yoktur kayda, şarta, istisnâya… Gönlüyle gelen, Hazret-i Mevlânâ’ya, Geçtiğini duyar yavaş yavaş varlığının, Bir tatlı akışıyla maddeden mânâya.

Continue reading »
1 2 3 9