234. Sayı Takdim

TAKDİM

 

Kıymetli Okuyucularımız,

 

Erbâb-ı tasavvuf, bu kâinâtın yaratılış sebebi olarak, Cenâb-ı Hakk’ın bilinmeye muhabbetini göstermişler. «Her şeyin temelinde, ilâhî muhabbet var.» demişler. Bezmiâlem Vâlide Sultan’ın yüzüğüne işlettiği mısralar gibi:

 

Muhabbetten Muhammed oldu hâsıl, 

Muhammed’siz muhabbetten ne hâsıl?!. 

 

Kulun O’na doğru yolculuğunda da vasıta, muhabbet. Îmânın özü de muhabbetullah ve mârifetullah… Onun da vasıtası, Muhammedî muhabbet… Zarûret ve mecburiyet ile değil; severek itaat, severek tâbî olmak. 

 

Tâbî olunan güzelliklerle; fazîletler kazanmak, kulluk edepleri ve güzel ahlâk kazanmak… Nebevî ahlâkı nakış nakış gönle işlemek…

 

Yol bu:

 

“Mânevî terbiye yolu olan tasavvufun temel harcı ve en mühim terakkî vasıtası «muhabbet», onun en güzel tezâhürü ise «âdâb» yani her hususta «edebe riâyet»tir, yani Allah Rasûlü’nün ahlâkıyla ahlâklanmadır.”

 

Bolluk ve rahat içinde sıkıntıdan depresyonlara girip, intiharlara meyleden batılı insana karşılık; tepelerine ölüm yağarken, şehâdete gülümseyen Gazzeli kardeşlerimizin metânet ve tâkatini de bu muhabbetten bilmeliyiz. 

 

Ecdâdımızın bin bir fedâkârlık ve gayret göstererek, ağustosun neredeyse her gününe bıraktığı zafer ziynetlerinin sırrı da bu muhabbet… 

 

Öyle bir muhabbet ki; edep ile taçlanıyor, fazîletle neticeleniyor. 

 

Buna mukabil;

 

Muhabbet ulvî olmazsa, önce edep ziyan ediliyor. Âdap kayboluyor. Fazîletler bir bir yitiriliyor. Yaz mevsimi, kaybettiklerimizi gözümüze sokuyor âdeta… Sokakların manzarasıyla, örf-âdetlerimizin, düğün-derneklerimizin, hayat tarzımızın geçirdiği başkalaşmayla… 

 

Düzelmenin, ıslahın, o fazîletler medeniyetine yeniden dönüşün yolunda da usûl aynı, yol aynı: 

 

Vasıta: Muhabbet,

 

Netice: Fazîlet…

 

Genel Yayın Yönetmenimiz M. Ali EŞMELİ;  başyazıda, muhabbet terazisini doğru kullanmak meselesine dikkatlerimizi çekti. 

 

Zira ancak Allah ve Rasûlü’ne muhabbetin sonu fazîletlere çıkıyor. Allah ve Rasûlü’nün muhabbeti yoksa, netice hüsran, zulüm ve rezâletlerden ibaret…

 

Muhterem Osman Nûri TOPBAŞ Hocaefendi; «İslâm’da Nezâket ve Zarâfet Kulluğun Âdâbı» başlıklı makaleleriyle, 9 Nebevî Haslet üzerinden fazîlet devşirmenin haritasını çizdi. 

 

Kıssalardan Hissemiz; «hakikî ilim, gerçek tahsil, tebliğ mes’ûliyetimiz ve amel-i sâlihler» çerçevesinde yine muhabbetten fazîlete giden yola bir başka zâviyeden bakmak…

 

Dosyamızda gündemden; kadınlarla tokalaşma meselesi, fâiz batağı gibi mevzular var.

 

Hürriyet ve serbestiyet mevzuları etrafında, liberal anlayışların tenkidi var. 

 

Yaz mevsiminin muhtevâsında düğünlerimize dair teklifler, dünyayı cennete döndüren nebevî tavsiyeler, nükteler, hâtıralar, hikâyeler, kıssalar ve elbette birbirinden güzel, taze ve fazîlet dolu şiirler…

 

Yüzakıyla…