HAZRET-İ ÖMER DÖNEMİ 3 (634-644):

AHMET MERAL İSLÂM ELÇİLERİ KİSRA’NIN SARAYINDA Kenâr-ı Dicle’de bir kurt aşırsa bir koyunu, Gelir de adl-i İlâhî sorar Ömer’den onu! Mehmed Âkif ERSOY   Kisra’nın: “–Sizi buralara kadar getiren şey nedir? Bu ülkeye ve benim yanıma ne maksatla geldiniz?” sorusuna İslâm davet heyetinin başkanı olan Hazret-i Numan bin Mukrin tarafından şu ifadelerle cevap verilmiştir: “–Ey padişah! Biz çok değil, kısa […]

Continue reading »

BİR ZAMANLAR HACCA GİTMEK CESARET İSTİYORDU

DOÇ DR. AHMET KAVAS Hac ibadetini yerine getiren Müslümanların Hicaz’a yaptıkları seyahatleri esnasında zaman zaman büyük sıkıntılarla karşılaştıkları bilinmektedir. Geçmişte ulaşım imkânlarının oldukça sınırlı ve yorucu olması hacca gidenler için en büyük engel idi. Bugün ise İslâm ülkelerinin nüfusunun gittikçe arttığı dünyamızda Suûdi Arabistan’ın uyguladığı vize yüzünden bu ibadeti yapmaya niyetlenenler büyük bir hayal kırıklığına uğrayabilmektedirler. İmkânı olan Müslümanların bir […]

Continue reading »

EY FAHRİ ALEM MERHABA

SEYRÎ (M. Ali EŞMELİ) Ey ezelden câna cânan merhabâ, Tâ ebed, ey derde derman merhabâ! Ey Rauf kul, ey Rahim kul, merhabâ Ey Şefik kul, ey Kerim kul merhabâ! Ey nübüvvet tâcı hâtem, merhabâ, Özde ey Allâh’a mahrem, merhabâ! Mühr-i İslâm ey Süreyyâ, merhabâ, Halka ey şefkatte deryâ, merhabâ! Kalbi, ey Kur’an’da Yâsin, merhabâ, Gönlü, ey gülden de Muhsin, merhabâ! […]

Continue reading »

Aşk-ı Mustafâ

Tâlî (Mustafa Asım KÜÇÜKAŞCI) Yaratıldı dürr-i yektâ, yedi kat semâdan evvel, Ve gelince asr-ı rahmet, uzanır şifâlı bir el! Yüce nûru en mücellâ, bedeniyle en mükemmel. Ne nasipli bir bahardır, o güzel Rebîulevvel! O son elçisiydi Arş’ın, okuyordu Arz’a ferman, Dili bal akan bir ümmî, okunurdu O’nda Kur’ân! Alıyor bu şânı elbet, O’nu gönderen makamdan, O’nu seçti çünkü Allâh, O’nu […]

Continue reading »

Gönül Coğrafyası

Yusuf DURSUN Her muradın verildiği bir anda, Şeyh Şâmil’in düşlerini dilesem. Kartal gagasıyla süslü zamanda, Kafkasların kılıcını bilesem. Duysam gök atların soylu sesini, Demir dağın delindiği yerlerden. Alsam ecdâdımın hür hevesini, Ötüken içinde kitâbelerden. Bir Manasçı olsam yol kenarında, Anlatsam ezelî hikâyemizi. Çekik gözleriyle göl kenarında, Kırgız güzelleri beklese bizi. Bir sabah, tan vakti varsam Gence’ye; Âzerî gözümle görsem dünyayı. […]

Continue reading »

NA’T-I NEBEVÎ

SEFERÎ (M. Nejat SEFERCİOĞLU) Bütün âlem yüzünün nûruna hasret dediler Yolu sapmışlara her dem sözün ibret dediler Daha evvel yok idin sen kara zindandı cihân Gönderildin seni âlemlere rahmet dediler Sonu hüsrân idi elbet beşerin şaştığı gün Geldiğin devrin için Asr-ı saâdet dediler Dolaşır dillerimiz yardımın olmazsa eğer Seni mahşer günü görmek bize servet dediler Dayanır sanma sakın hasrete ey […]

Continue reading »

Gel Ey Aşk!

Servet YÜKSEL Pervaneler kanat vursun gel ey aşk! Devran dönsün, zaman dursun gel ey aşk! Lâl olmuş dilleri söyletir misin? Yalın ayak gezdirirsin cihanı, Gönüllere koyup hüznü, hicranı… Bir kuru kamışı inletir misin? Sevdiğinde fânî olan o erler. Bir bakışa canı kurban ederler. Sır dolu sükûtu dinletir misin? Sen gelince akıl olur esirin. Ferhat’ın bahtına düşünce Şirin. Dağların bağrını sızlatır […]

Continue reading »

Bir Sevgili Efsun

EDÎBÎ (Recep YILDIZ) Bir sevgili yağmur yağıyor, sen yağıyorsun; Hülyâma doğan bir sevgili akşam gibi hürsün. Yağmur yağıyor, penceremin her yanı efsun; Efsun ki, yağıp gönlüme, yıllar yılı sürsün… Ömrümce bu efsunla hayat buldu her Eylül, Her yağmuru gördükçe hayâlinle buluştum. Bahçemde öter gül ve solar sevgili bülbül; Ben her gece bir gül gibi sevdâna uçuştum… Gönlüm beni yağmur gibi […]

Continue reading »

RAVZA-İ MUTAHHARA

Mustafa Necati BURSALI Hâtemü’l-Enbiyâ -aleyhissalâtü vesselâm- buyuruyorlar ki: “Evimle minberim arası cennet bahçelerinden bir bahçedir. Minberim havuzumun üzerindedir.” Ben ararım has yürek, ben ararım aşka söz. Bunu tasvir edemez, başka kelâm, başka söz! Bir şey değil şahların, sarayı da, evi de, Sen gel, saadeti gör, Mescid-i Nebevî’de! Hayalimde ne Leylâ, ne Züleyhâ var benim, Gece-gündüz, her nefes, iştiyakım Yâr benim! […]

Continue reading »

ATEŞ

Nuri BAŞ Merhum Es’ad Erbilî –kuddise sirruh- Hazretleri’nin bir gazellerine tahmîsimdir. Tesellî bulmuyor gönlüm, gecem âteş, nehâr âteş. Seherler, nurlu yıldızlar, esen rüzgâr, bahar âteş. İlâhî nûra gark olmuş ufuklar hem diyâr âteş. Tecellâ-yı cemâlinden habîbim, nevbahâr âteş. Gül âteş, bülbül âteş, sümbül âteş, hâk ü hâr âteş. Tutuşturmuş Sen’in aşkın, bu âlemlerle eflâki Bütün hicrânlı feryâdlar, yakar enfüsle âfâkı […]

Continue reading »
1 900 901 902 903 904 954