ÂFİYET, CENNETE GİRMEKTİR!

Handenur YÜKSEL İlk dönem Horasan sûfîlerinden olan Hâtim-i Esam, Belh’te doğdu. Esamm (sağır) lâkabını, kendisine soru sorarken elinde olmayarak çirkin bir ses çıkaran bir kadıncağızı, bu mahcubiyetinden kurtarmak amacıyla; “Duymuyorum, sesini yükselt!” diyerek, sağır taklidi yaptığı için aldığı rivâyet edilir. Hayatını Horasan bölgesinde geçiren Hâtim, şeyhi Şakîk-i Belhî’den tasavvuf terbiyesi almıştı. Tasavvuf kaynaklarında hadis ilmiyle de ilgilendiği, bazı tâbiîlerden hadis […]

Continue reading »

Akdeniz’de Osmanlı Hâkimiyetini Perçinleyen Zafer CERBE DENİZ SAVAŞI

Can ALPGÜVENÇ alpguvenc@gmail.com Osmanlı Devleti’nin Cerbe Adası1 ile ilk münasebetleri XV. yüzyıl sonlarındadır. O yıllarda Cerbe hâkimi olan Ebû Zekeriya Yahya, tâbî olduğu Tunus Sultanlığına karşı isyan ederek idareyi eline geçirmiş, devrin Osmanlı padişahı II. Bâyezîd’e gönderdiği mektupta, Trablusgarb’ı zapteden düşmanın Cerbe’ye saldırdığını, fakat alamadığı belirterek; “Siz bizim halîfemizsiniz, destek bekliyoruz. Kullarınızı ihmal etmeyiniz.” demişti. Trablusgarb’ın geri alınması için yardım […]

Continue reading »

II. BÂYEZİD DÖNEMİ -2- (1481-1512)

Ahmet MERAL ahmetmeral61@gmail.com CEM SULTAN’IN ESÂRET YILLARI Kasım Bey, Rodos hükümdarı tarafından Cem’e bir davet mektubu ve ahitname verilmesini sağlamış ve Cem Sultan’ın tereddütleri ancak verilen bu güvencelerle ortadan kaldırılabilmişti. Gerekli hazırlıklar yapıldıktan sonra Cem Sultan, maiyetinde bulunan otuz yedi kişiyle Rodos’a vardı ve ihtişamlı bir törenle karşılanarak bir saraya yerleştirildi. Rodos beyi D’Aubusson ve Rodos şövalyeleri Fatih’in küçük oğlunun […]

Continue reading »

DÎNİMİ KURTARMAK İSTİYORUM!

Handenur YÜKSEL Evliyânın büyüklerinden Ab-dülkādir Geylânî -rahmetullâhi aleyh-, 1078’de İran’ın Gilân (Geylân) şehrinde doğdu. Künyesi Ebû Muhammed’dir. «Gavsu’l-Âzam», «Sultânu’l-Evliyâ» gibi lakaplarla da anılır. Babası Ebû Sâlih; Hazret-i Hasan’ın soyundandır, annesi Fâtıma da seyyidedir. Bunun için Abdülkādir Geylânî; hem seyyid, hem de şeriftir. Küçük yaşta babasını kaybeden Geylânî, on sekiz yaşına gelince annesinden izin alıp ilim tahsili için Bağdat’a gitmiş; orada […]

Continue reading »

II. BÂYEZİD DÖNEMİ (1481-1512)

Ahmet MERAL ahmetmeral61@gmail.com Fatih Sultan Mehmed’in; çıktığı son seferinde Maltepe’de hastalanarak vefatı, devletin belli bir süre sarsıntı içerisine girmesine ve İstanbul’da karışıklıkların çıkmasına yol açtı. Fatih’in iki oğlundan büyüğü ve Amasya Sancakbeyi II. Bâyezid, babasının vefatından sonra kendisine ulaşan çağrı üzerine maiyetindeki 4.000 askerle 9 günlük bir yolculuğun ardından İstanbul’a ulaşarak tahta çıktı. Ancak Fatih’in Konya’da sancakbeyi olan diğer oğlu […]

Continue reading »

ECİRDE, İSTANBUL’A ORTAK!

Handenur YÜKSEL Peygamberimiz’e ilk îman edenler arasında bulunan Hazret-i Osman bin Affan -radıyallâhu anh- 574 yılında Mekke’de doğdu. Ashâbın zenginlerindendi. Müslümanlığın gelişip yayılabilmesi için maddî gayretin her türlüsünü göstermişti. Peygamberimiz -sallâllâhu aleyhi ve sellem-’in kızlarından; önce Rukiye, onun vefatı üzerine Ümmü Gülsüm ile evlendiğinden, iki nur sahibi anlamında, «Zi’n-Nûreyn» lakabıyla tanındı. 644 yılında İslâm’ın üçüncü halîfesi olarak devletin başına getirilen […]

Continue reading »

Servetini Hayra Vakfeden Hanım ÂDİLE SULTAN

Can ALPGÜVENÇ alpguvenc@gmail.com Otuzuncu Osmanlı padişahı Sultan II. Mahmud’un kızı olan Âdile Sultan, 23 Mayıs 1826’da Topkapı Sarayı’nda doğdu. Annesi Zernigâr Kadın’dı; ancak bu fedâkâr kadın, Âdile Sultan’ın doğumundan dört yıl sonra vefat ederek, Fatih Camii’nin mihrap tarafındaki Nakşidil Sultan1 türbesine defnedildi. Âdile, küçük yaşta öksüz kalmıştı. Kardeşlerinin «Âdile Sultan Hemşire» diye hitap ettikleri küçük Âdile; özel hocalardan din, edebiyat, […]

Continue reading »

İki Kıtanın ve İki Denizin Hâkimi SULTAN FATİH -2-

Ahmet MERAL ahmetmeral61@gmail.com KARADENİZ HÂKİMİYETİ İÇİN YAPILAN SEFERLER Fatih, Çanakkale ve İstanbul boğazlarının hâkimiyetini ele geçirdikten sonra ekonomik açıdan bu önemli geçitlerle doğrudan ilgili olan Karadeniz sahillerine de sahip olmak ve bu denizi bir Osmanlı gölü hâline getirmek için harekete geçti. Kurdukları kolonilerle Cenevizliler, bu bölgede çok etkili bir konumdaydı. Uzun zamandan beri Kırım’ın da içerisinde bulunduğu yarımadayı merkez tutarak […]

Continue reading »

BAŞI İLİM, ORTASI AMEL, SONU MEVHİBE!

Handenur YÜKSEL Irak’ta yetişen büyük velîlerden ve Şâfiî fıkıh âlimlerinden Abdülkāhir Sühreverdî rivâyete göre 1097 yılında İran’ın Sühreverd kasabasında doğdu. Künyesi Ebû Necib’dir. İlim tahsili için genç yaşta Bağdat’a yerleşen Sühreverdî, tasavvuf ilmini İmâm-ı Gazâlî’nin kardeşi Ahmed Gazâlî’den öğrendi. Tasavvuf hakkındaki bir suale; “Tasavvufun başı ilim, ortası amel, sonu mevhibe; yani Allah Teâlâ’nın lütuf ve ihsanı olan mânevî ilimdir.” diye […]

Continue reading »

Eminönü Meydanı’ndaki İnci

Can ALPGÜVENÇ alpguvenc@gmail.com YENİ CAMİ Eminönü İskelesi’ne yaklaşıldığında, dikkatleri ilk bakışta üzerine çeken Yeni Cami; klâsik Türk mimarîsinin en gösterişli eserleri arasındadır. İstanbul’da «Yeni Cami» adıyla anılan ilk cami, Sultan II. Mehmed’in yaptırmış olduğu Fatih Camii’dir. Sonraki yıllarda Gülnûş Emetullah Vâlide Sultan’ın Üsküdar’da yaptırmış olduğu cami de aynı isimle anılır olmuştu. Fakat Vâlide Turhan Sultan’ın 1661’de Eminönü meydanında inşa ettirdiği […]

Continue reading »
1 28 29 30 31 32 53