Yaşadığı Acı ve Sıkıntıları Sabırla Göğüsleyen GÜLNÛŞ SULTAN

Can ALPGÜVENÇ alpguvenc@gmail.com YAZMA ESERLERLE ZENGİNLEŞEN MABED! Gülnûş Sultan, kuvvetli bir ihtimale göre 1642 yılında Girit’te doğdu. Venedikli Verzizzi ailesindendi. Girit Serdarı Deli Hüseyin Paşa, Resmo’yu fethedince esirler arasındaki bu kızı Osmanlı sarayına gönderdi. Saray gelenekleri gereği kendisine «Gülnûş» adı verildi. Gülnûş, harem dairesindeki kalfalar tarafından büyük bir ihtimamla yetiştirilip eğitildi. İlerleyen yıllarda üstün zekâsı ve güzelliğiyle Şehzade Mehmed’in annesi […]

Continue reading »

Müslümanların En Acı YüzyılıXIII. YÜZYIL

Ahmet MERAL ahmetmeral@yuzaki.com MOĞOL İSTÎLÂSI “İmparatorlukları şiddet var etti ve batırdı.” Raymond ARON1 İslâm dünyası; ardı ardına gerçekleşen haçlı saldırılarıyla boğuşurken, birden doğudan batıya doğru hızla yayılan Moğol İstîlâlarıyla karşı karşıya kalmıştı. Daha önce tarih sahnesinde önemli bir rolü görülmeyen göçebe Moğol boyları, 1206 yıllarından itibaren Cengiz Han idaresinde güçlü bir birliktelik oluşturdular. Eski dünyanın demirden ırkı Moğollar; kısa bir […]

Continue reading »

RABBİMİN RAHMETİNİ İSTİYORUM!

Handenur YÜKSEL İslâmiyet’le şereflenen müslümanların altıncısı ve Kûfe Fıkıh Mektebi’nin kurucusu olan Abdullah bin Mes‘ud (İbn-i Mes‘ud), Mekke’de doğdu. Müslüman olduktan sonra azılı din düşmanlarından Ukbe bin Ebû Muayt’ın yanından ayrılarak kendini dîne ve Peygamberimiz’in hizmetine adadı. Hazret-i Peygamber’den sonra Kâbe’de açıktan Kur’ân okuyan ilk sahâbe olan İbn-i Mes‘ud, Medine’ye ilk hicret edenlerin arasında yer aldı. İbn-i Mes‘ud, Bedir Savaşı […]

Continue reading »

NURBÂNÛ SULTAN

Can ALPGÜVENÇ alpguvenc@gmail.com YAŞMAĞIN UÇTUĞU YERE YAPILAN CAMİ! Sultan II. Selim’in baş kadını Nurbânû Sultan’ın asıl adı Cecilia (Sesilya)dır. 1525 yılında Paros Adası’nda dünyaya gelen Cecilia, Barbaros’un Adalar Seferi sırasında (1537) esir alınarak, cariye olarak saraya takdim edildi. Bu Venedikli güzele «yüce ve nurlu» anlamında Nurbânû adı verilmiş, sonra da haremdeki tecrübeli hocaların nezaretinde, görgülü ve bilgili bir saray kadını […]

Continue reading »

Yeni Avrupa’nın Oluşumunda; HAÇLI SEFERLERİNİN ETKİLERİ

Ahmet MERAL ahmetmeral@yuzaki.com IV. Haçlı Seferi’nden sonra Avrupa’dan İslâm dünyasına düşük yoğunluklu dört sefer gerçekleşti. Mısır üzerinden yapılan ve daha çok deniz yolu kullanılarak gerçekleştirilen bu seferler, çeşitli sebepler yüzünden hem başarısızlığa uğradı hem de etkisiz hâle geldi. 1212 yılında Papa Innocentius, yeni bir haçlı seferi çağrısı yaptı ve bu çağrıda geçmiş seferlerin başarısızlıklarını büyüklerin günahlarına bağlayan görüşlere yer verdi. […]

Continue reading »

DÜNYAYA MI KAPILIYORUM?

Şanlı Mâzîmizden Seçme Nükteler Handenur YÜKSEL   İslâm halîfelerinin ilki olan Hazret-i Ebûbekir -radıyallâhu anh-, Fil Vak’ası’ndan üç yıl sonra Mekke’de doğdu. Kureyş’in ileri gelenlerindendi. Sevgili Peygamberimiz’in mânevî boyasıyla boyananların başında geliyordu. Doğruydu, samimiydi, inandığını sonuna kadar savunurdu. Mîrac hâdisesinde; “Eğer bunları O söylüyorsa, şek ve şüphem yok ki doğrudur.” demiş ve Allah Rasûlü’nden «Sıddîk» pâyesini almıştı. Peygamber Efendimiz -sallâllâhu […]

Continue reading »

“Ya Ben Bizans’ı Alırım; Ya da Bizans Beni!”

Can ALPGÜVENÇ alpguvenc@gmail.com «ŞEHİRLER KRALİÇESİ»NİN FETHİ -2- Osmanlı ordusunun genel taarruz kararı ile birlikte mum donanması başladı. Bizans surları, güneşin batmasından gece yarısına kadar; gerek İstanbul, gerek Beyoğlu’ndaki ordugâhlarda yakılan ateşlerin meydana getirdiği bir ateş çemberi içinde kaldı. Böylelikle, hem aydınlıktan istifade ile topçu ateşine devam ediliyor, hem de düşmanın karanlıktan faydalanarak surları onarmasına imkân verilmiyordu. Fatih, her gün cepheyi […]

Continue reading »

IV. HAÇLI SEFERİ

Ahmet MERAL ahmetmeral@yuzaki.com HAÇLILARIN BİZANS BAŞKENTİNİ YAĞMALAMALARI “Ey şehir, ey şehir! Bütün kentlerin gözbebeği! Bütün dünyada senden söz edilir. Dünyanın en yüce seyirliği, bütün kiliselerin sütannesi, îman beldesi, doğru inancın rehberi, eğitimin muhafızı, her iyiliğin hazinesi. Sen ilâhî öfkenin kupasından içtin ve daha önce beş kentin üstüne düşenlerden daha korkunç bir ateşçe ziyaret edildin.”1 Fiyaskoyla neticelenen III. Haçlı Seferi’nden sonra […]

Continue reading »

KUSURA BAKMA, BAŞKA BİR ŞEYİM YOK!

Handenur YÜKSEL İran edebiyatının en büyük şairlerinden olan Sâdî Şîrâzî, muhtemelen 1213-18 yıllarında doğdu. Babasının genç yaşta vefatı üzerine, dedesi Mes‘ud bin Muslih tarafından yetiştirildi. İlk dînî ve edebî bilgilerini Şîraz’da aldıktan sonra, öğrenimini tamamlamak üzere Bağdat’a giderek Nizâmiye Medresesinde ders gördü. 1257’de Şîraz’a yeniden dönen Sâdî, Fars bölgesinin idarecisi olan Atabek Ebûbekir bin Sa‘d’ın şehzadesi Sa‘d’ın yakınları arasına katıldı. […]

Continue reading »

“BENİM ELİMİN YETİŞECEĞİ YERE, SİZİN HAYALİNİZ DAHÎ YETİŞEMEZ!”.

Can ALPGÜVENÇ alpguvenc@gmail.com «ŞEHİRLER KRALİÇESİ»NİN FETHİ -1- 330 yılında kurulan İstanbul, tarih boyunca birçok kavim tarafından ele geçirildi. Fakat İstanbul’un müslümanlar tarafından ilk kuşatılması, üçüncü İslâm Halîfesi Hazret-i Osman zamanındadır. Osmanlı döneminde ise; Sultan II. Mehmed dönemine kadar dört defa kuşatıldı, lâkin fetih müyesser olmadı. *** Osmanlı Devleti; daha çok Asya’da yerleşmiş olmakla beraber, Avrupa’daki sınırları Tuna’ya dayanmıştı. Bu genişlikteki […]

Continue reading »
1 30 31 32 33 34 51