KUR’ÂNÎ TÂLİMATLAR -40- RAMAZÂN-I ŞERÎF’İ RAHMET İNSANI VASFIYLA İHYÂ

Yazar: Osman Nûri TOPBAŞ Hocaefendi İCÂBETİN ŞARTI Çölden gelen bir bedevî Rasûlullah -sallâllâhu aleyhi ve sellem-’e şöyle sordu: “–Rabbimiz bize yakın mıdır? Yakın ise O’na içten sessizce yalvaralım. Yoksa uzak mıdır? Öyleyse O’na yüksek sesle nidâ edelim.” Bu suâle cevap olarak Allah Teâlâ, şu âyet-i kerîmeyi inzal buyurdu: وَاِذَا سَاَلَكَ عِبَاد۪ي عَنّ۪ي فَاِنّ۪ي قَر۪يبٌۜ اُج۪يبُ دَعْوَةَ الدَّاعِ اِذَا دَعَانِۙ فَلْيَسْتَج۪يبُوا […]

Continue reading »

SÂLİHLERİN HASENAT ve İNFAK DOLU RAMAZÂN’I

Yazar: Osman Nûri TOPBAŞ Hocaefendi MUTFAKSIZ EVLER Sultan III. Mustafa, bir Ramazan akşamı Şeyhülislâm Mehmed Emin Efendi’nin konağına iftara gitmişti. Söz esnasında; “–Mehmed Emin Efendi! Arada size gelmek isterim, fakat konağınız pek uzak yerde!” dedi. Mehmed Emin Efendi de, nezâket ve tevâzu içinde üstü kapalı bir îzahta bulundu: “–Sultanım! Sayenizde yakın yerlerde bir ev tedâriki mümkündür, lâkin gördüğünüz gibi şu […]

Continue reading »

MÜSLÜMAN KİME DERLER?

Sami GÖKSÜN Yüce Rabbimiz’in insanlığa şifâ olarak sunduğu ölümsüz gerçek İslâm’dır. İslâm’ın hakikat güneşi ile aydınlanan bahtiyar insan, müslümandır. İslâm’a teslim olma şerefine ve bahtiyarlığına ermiş her müslümanın yeryüzündeki yegâne vazifesi Allâh’ın iradesini dünyaya hâkim kılmaktır. Öyleyse müslüman; •En küçük bir şaşma göstermeden İslâm’a yani Kur’ân-ı Kerim ve Peygamberimiz’in sünnetine göre yaşamak zorundadır. Bu sebepledir ki; Şanlı Peygamberimiz bir hadîs-i […]

Continue reading »

GÖBEKLİTEPE

Dr. Naif ÖZKUL Rahmetli Yavuz BAHADIROĞLU, bir yazısında; “Ne zaman bir tarih kitabı karıştırsam karşıma mağara adamları çıkar.” demişti. Aynıyla benim çocukluğumda da saçı başı dağınık, yarı çıplak, elinde ucu taştan sivriltilmiş mızrakla çizimi yapılmış yahut resmedilmiş ilkel, vahşî insan tipi hayalimde kalmıştı. Bu kurgudaki şablon, ülke çocuklarının İslâm inancını zedelemekteydi. Esasen ilk insan ilâhî bir yaratılışın mahsûlü olup, insanlık […]

Continue reading »

Şer‘î Kaidelerle Tasavvuf -14- BU İLİM ANCAK YAŞADIKÇA…

Dr. Ahmet Hamdi YILDIRIM (Şâzelî meşâyıhından Ahmed Zerrûk [v. 899/1494] Hazretleri’nin; tasavvufu, usûl ve fıkıh kaideleriyle anlattığı Kavâidü’t-Tasavvuf ve Şevâhidü’t-Taarruf adlı eserinin tercüme ve şerhine devam ediyoruz.) MÜHİM SIRALAMA Bilgi öğrenme ile onu tatbik etmenin irtibatına dair kaidelerimiz devam ediyor: Yirmi İkinci Kaide: “Bir şeyle amel etmenin sahih (geçerli) olabilmesi için, onun hükmünü ve ne vecihten (hangi yönden, hangi illetle) […]

Continue reading »

Fıkıh ve Tefekkür Ufkunda; ORUÇ İBÂDETİ

Dr. Ahmet Hamdi YILDIRIM Ramazân-ı şerif; rahmet, bereket ve her şeyden önce oruç mevsimi… Bu mübârek mevsimde, orucun hikmet ve sırlarını tefekkür etmeye çalışalım. Akabinde oruç etrafında fıkhî suallere temas edelim. Cenâb-ı Allah âyet-i kerîmede; “Sizden önceki ümmetlere farz kılındığı gibi oruç size de farz kılınmıştır…” (el-Bakara, 183) buyuruyor. Yani Âdem -aleyhisselâm-’dan bu yana bütün şerîatlarda, bütün semâvî dinlerde oruç […]

Continue reading »

FİRÂSET, MÜ’MİNİN YOLUNU AYDINLATIR!

Doç. Dr. Mustafa CANLI canli20@hotmail.com BİR HADİS: عَنْ أَب۪ى سَع۪يدٍ الْخُدْرِيِّ قَالَ : قَالَ رَسُولُ اللّٰهِ صَلَّى اللّٰهُ عَلَيْهِ وَ سَلَّم : « اِتَّقُوا فِرَاسَةَ الْمُؤْمِنِ ، فَإِنَّهُ يَنْظُرُ بِنُورِ اللّٰهِ » Ebû Saîd el-Hudrî -radıyallâhu anh-’tan nakledildiğine göre Rasûlullah -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz şöyle buyurmuştur: “Mü’minin firâsetinden sakının. Çünkü o, Allâh’ın nûruyla bakar.” (Tirmizî, Tefsîru’l-Kur’ân, 15) BİR MESAJ: […]

Continue reading »

MESNEVÎ -15-

Z. Özlem ABAY o.abay@hotmail.com HAKK’A VUSLAT SIRRI Gamlı günlerimiz uzadı, sona ermesi gecikti. / O günler ayrılıktan hâsıl ateşle arkadaş oldu. Mevlânâ Hazretleri’nin bu beytinde «üslûb-i hâkimâne» vardır. Konuşanın; muhatabını uyarmak için söyleyeceğini, kendi nefsine atfederek nasihati dile getirmesidir. Peygamber -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz de ashâbının bir yanlış davranışını gördüğü zaman; “Bana ne oluyor ki ben bazılarınızı şu şu […]

Continue reading »

RASÛLULLAH (S.A.S.)’İN HİCRETİ -20-

Âdem SARAÇ vardisarac@yahoo.com.tr Rasûlullah -aleyhisselâm- ve yol arkadaşları, hicret yolunda ilerliyorlardı. Diğer taraftan da Yesrib’de (Medine’de) gönüller ve gözler Mekke istikametindeydi. Medineli müslümanlar; Rasûlullah -aleyhisselâm-’ın, Medine’ye gelmek üzere Mekke’den yola çıktığını haber aldıkları günden beri, sürekli O’nu gözlüyorlardı. Hem öyle ki; her gün, sabah namazını kıldıktan sonra Harre mevkiine çıkarak, öğle sıcağı basıp, zeval vakti girince kadar yolu gözlüyorlar, gelen […]

Continue reading »

MÂNEVÎ HASTALIKLARIMIZ -3-

Ali ÖZBEK aliozbek1997@outlook.com RİYÂ Sözlükte daha çok ikiyüzlülük, gösteriş olarak ifade edilen riyâ kelimesi; kişinin dünyevî maksatlarla kendisinde üstün özellikler bulunduğuna başkalarını inandıracak tarzda davranması olarak ifade edilir. Aslında riyâyı «-mış gibi yapmak» şeklinde de özetleyebiliriz. Meselâ; bir başkasına gösteriş veya dünyevî bir çıkar için namaz kıldığımızda aslında namaz kılmış olmuyoruz, namaz kılıyormuş gibi yapıyoruz. Bundan dolayıdır ki Efendimiz -aleyhisselâm- […]

Continue reading »
1 20 21 22 23 24 159