Şer‘î Kaidelerle Tasavvuf -17- FIKIH: ÖNCE ve ÖNDE…

Dr. Ahmet Hamdi YILDIRIM   (Şâzelî meşâyıhından Ahmed Zerrûk [v. 899/1494] Hazretleri’nin; tasavvufu, usûl ve fıkıh kaideleriyle anlattığı Kavâidü’t-Tasavvuf ve Şevâhidü’t-Taarruf adlı eserinin tercüme ve şerhine devam ediyoruz.) MUKAYESE   Müellifimiz; yine fıkıh ve tasavvuf karşılaştırması üzerinden kaidelerine devam ediyor:    Yirmi Altıncı Kaide:   “Fıkhın hükmü herkes için umû­mîdir. Herkes için geçerlidir.”   Yani meselâ benim namazımı ne bozuyorsa […]

Continue reading »

AİLE TERBİYESİ

Yazar: Osman Nûri TOPBAŞ Hocaefendi

RAHMETTEN MAHRUMİYET
Abdullah İbn-i Mes‘ûd -radıyallâhu anh-; Peygamber -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz’in Hakk’a irtihâlinden sonra Kûfe’ye gidip kadılık yaptı, talebe yetiştirdi ve İslâm’ı neşretti.

Continue reading »

KUR’ÂNÎ TÂLİMATLAR -42- EVLÂTLARIN TERBİYE ve İRŞÂDI

Yazar: Osman Nûri TOPBAŞ Hocaefendi ALTIN ÖĞÜTLER Abdullah bin Abbâs -radıyallâhu anhümâ- şöyle anlatır: Bir gün Allah Rasûlü -sallâllâhu aleyhi ve sellem-’in terkisinde bulunuyordum. Bana; “–Yavrucuğum, sana bazı kaideler öğreteyim.” dedi ve şöyle buyurdu: “–Allâh’ın tâlimatlarını gözet ki, Allah da seni gözetip korusun. •Allâh’ın (rızâsını) her işte önde tutarsan, Allâh’ı önünde bulursun. •Bir şey isteyeceksen Allah’tan iste. •Yardım dileyeceksen, Allah’tan […]

Continue reading »

HAKİKÎ BAYRAMLARIN MUHTAÇ OLDUĞU RÛHÎ HAMLE

Yazar: Osman Nûri TOPBAŞ Hocaefendi Her şeyin bir kaderi olduğu gibi, kaleme alınan yazıların da bir kaderi var. İstikbaldeki meçhul muhataplarına gönderilmiş mektuplar mesâbesinde olan bazı yazılara Cenâb-ı Hak, yazarının ihlâs ve samimiyetine göre, zamanları aşan bir teselsül bereketi ihsân ediyor. İşte dâvâ şairimiz Necip Fazıl; bundan 63 sene evvel, bir Kurban Bayramı’nda, İslâmî neşriyâtın ilk ve cesur temsilcilerinden Büyük […]

Continue reading »

İÇİMİZDEKİ SAHTE İLÂH

Sami GÖKSÜN Hayra ve şerre meyilli bir şekilde ve iradesini müsbet ve menfîye yöneltebilen bir noktada yaratılan insana beşerî hayatın her döneminde peygamberler vesilesiyle Hak ve bâtıl bildirilmiş, nefsini ilâhî emirler ve yasaklar istikametinde terbiye ederek Rabbimiz’in râzı olacağı bir insan olarak yaşaması emrolunmuştur. Rabbimiz’in emirlerini ve yasaklarını ihtivâ eden Kur’ân’a ve Peygamber Efendimiz’in sünnetlerine tâbî olarak itaat ettikçe; mü’min, […]

Continue reading »

TASAVVUFTAN ÖĞRENDİKLERİM

Dr. Naif ÖZKUL Talebelik yıllarımdan beri zihnimi meşgul eden bir hakikati aktarmak istiyorum. İki şahsiyet tanıyorum: Birincisi İmâm-ı Gazâlî; mîlâdî XI’inci asırda yaşamış, fıkıh, kelâm, felsefe, eğitim ve ahlâk gibi zâhirî ilimlerde çok ileri, Nizâmiye Medreselerinin çok değerli hocası, bugünün ifadesiyle rektörü durumunda. Akıl ve ilimde bir dehâ olan bu büyük âlim; «el-Munkizu mine’d-Dalâl» adlı eserinde ifade ettiği gibi, sorgulayıcı […]

Continue reading »

En Büyük Duâ ve Münâcât: FÂTİHA SÛRESİ

Doç. Dr. Mustafa CANLI canli20@hotmail.com BİR HADİS: عَنْ عُبَادَةَ بْنِ الصَّامِتِ رَضِيَ اللّٰهُ عَنْهُ قَالَ رَسُولُ اللّٰهِ صَلَّى اللّٰهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ « أُمُّ الْقُرْاٰنِ عِوَضٌ عَنْ غَيْرِهَا وَلَيْسَ غَيْرُهَا عِوَضًا عَنْهَا » Ubâde bin Sâmit -radıyallâhu anh-’tan nakledildiğine göre Rasûlullah -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz şöyle buyurmuştur: “Ümmü’l-Kur’ân (olan Fâtiha Sûresi) diğer sûrelerin yerini tutar fakat diğer sûreler onun yerini […]

Continue reading »

Şer‘î Kaidelerle Tasavvuf -16- İMTİHANLI YOLLAR

Dr. Ahmet Hamdi YILDIRIM (Şâzelî meşâyıhından Ahmed Zerrûk [v. 899/1494] Hazretleri’nin; tasavvufu, usûl ve fıkıh kaideleriyle anlattığı Kavâidü’t-Tasavvuf ve Şevâhidü’t-Taarruf adlı eserinin tercüme ve şerhine devam ediyoruz.) NEYİN SAHTESİ OLUR? Yirmi Beşinci Kaide: “Varlık âlemine gelen bir hakikat yoktur ki; •Onun benzeri olduğu iddiasıyla karşına çıkanlar oluşmasın. •Onun hakikatine dâhil olmayan şeyleri ona katmaya çalışanlar olmasın. •Ve onu yalanlayanların varlığı […]

Continue reading »

HER HÂLÜKÂRDA NAMAZ

Dr. Ahmet Hamdi YILDIRIM Namaz, îmânın kardeşi… Ferdî ibâdetlerin zirvesi… Âhirette hesap sorulacak ilk amel… Namaz, huzûr-i kalp ve huşû ile kılındıkça kötülüklerden, çirkinliklerden bizi alıkoyacak bir kalkan aynı zamanda. Beş vakit namaz; mevkût, yani vakte bağlı bir farz. Namaz; farz beş vaktin dışında nâfilelerle de Allâh’a yaklaşma, O’ndan yardım isteme vesilesidir. Cenâb-ı Allah ile mülâkat, münâcât, husûsî bir buluşmadır. […]

Continue reading »

Rasûlullah ve Ashâbının KUBÂ’ GÜNLERİ -2-

Âdem SARAÇ vardisarac@yahoo.com.tr Evs ve Hazrec kabîleleri arasında uzun yıllardır süren çok büyük bir düşmanlık vardı. O kadar ki; Hazrecliler Evslilerin diyarına, Evsliler de Hazreclilerin diyarına gitmekten korkarlardı. Bir diğer tarafta da Peygamberimiz -aleyhisselâm-’ın hicret ile Kubâ’ya geldiğini duyan Hazret-i Es‘ad bin Zürâre, O’nun yanına gidemediği için kahrından ölüp ölüp diriliyordu âdeta! Rasûlullah -aleyhisselâm-’ı her şeyinden çok sevdiği, O da […]

Continue reading »
1 18 19 20 21 22 159