TEHLİKELİ TESLÎMİYET…

M. Ali EŞMELİ seyri@seyri.com seyri@yuzaki.com İnsanoğlu, hayatın virajlarında ya teslîmiyete karar verir, ya da teslîmiyetsizliğe. Tıpkı toprak üzerindeki bitkiler gibi. Görüyoruz: Her ekilen fidan, ağaç olmuyor. Kimi, toprakla bütünleşemeyerek kuruyup gidiyor; kimi de sımsıkı o anneye sarılıp inkişaf ediyor, gelişiyor, gelişiyor ve muazzam bir ağaca dönüşüyor. Niçin? Çünkü ekilen fidanın biri; üzerine konan kargaların iğvâsına ve kuru odun derdinde olan […]

Continue reading »

O’NA KOŞAN KURTULUR

Âdem SARAÇ ademsarac@yyu.edu.tr Peygamberimiz -aleyhisselâm- ile henüz sayıları az olan ashâb-ı kiram; İslâm’ı açıkça anlatmaya başladıkları zaman, Mekke’de İslâmiyet’i duymayan kalmadı.1 İslâm nûru ile aydınlanıp sahâbe olma şerefine eren bu seçkin topluluğun her biri, bir yerde İslâm’ı anlatmaya ve insanları Allah ve Rasûlü’ne îmâna davet etmeye başladılar. Bunların en önde gelenleri; Hazret-i Ebûbekir, Hazret-i Bilâl-i Habeşî, Hazret-i Mikdad bin Esved, […]

Continue reading »

SAHÂBE-İ KİRAM ve İDEAL İNSAN

YAZAR : Osman Nûri TOPBAŞ Hocaefendi Fahr-i Kâinat-sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz’in İnsan Yetiştirme Sanat ve Mûcizesi SAHÂBE-İ KİRAM ve İDEAL İNSAN İNSAN, ADINDA SAKLI… Cenâb-ı Hak; insanı, bin bir muammâ hâlinde terbiyeye muhtaç yarattı. İnsanın mânevî yapısına; ahsen-i takvîm üzere, Hakk’ın şâhitliğine ve cennetlere namzet kabiliyet ve istîdatlar koydu. Fakat, aynı muhtevâya; insanın ezelî düşmanı şeytana aldanabilecek, dünyanın süflî […]

Continue reading »

SAHÂBENİN ŞEHÂDET ARZUSU

Sami GÖKSÜN Ne mutlu o kişiye ki, hayatının sonucunda; Bulur şanlı Peygamberi, şehid olurken başucunda… Mus‘ab -radıyallâhu anh- yirmi üç yaşındaydı. Uhud Savaşı’nda İslâm ordusunun sancağını taşıyordu. Yemin etmişti Mus‘ab bin Umeyr -radıyallâhu anh-… Allah Rasûlü’nü, canı pahasına korumak için and içmişti. Elinden gelen bütün gayreti kahramanca gösteriyordu. Bir ara çarpışma şiddetlendi, toz-duman birbirine karıştı. Tam bu esnada bir müşrik […]

Continue reading »

ET YEMEZLER MAHALLESİ…

İrfan ÖZTÜRK Dilin âfetlerinden birisi de gıybettir. Gıybet; bir kimsenin gıyabında yani hazır bulunmadığı zaman, arkasından, hoşlanmayacağı bir sözü söylemektir. Yani bir kimsenin hâlini, fiilini veya kavlini hazır bulunmadığı zaman söylemek ve onu çekiştirmektir. Gıybeti iftira ile karıştırmamalıdır. İftira bir kimsenin yapmadığı veya söylemediği bir şeyi ona isnat etmektir. Gıybet, büyük günahlardandır. Ağır bir vebal, çirkin bir iştir. Rasûl-i Ekrem […]

Continue reading »

Hüdâyî ÜSKÜDARLI

Bu yazı dizisi, hayalî bir roman tekniğiyle değil, cemiyetin içinde yaşadığı hâdiseler ve ulvî hakikatler etrafında oluşan gerçekleri ve meseleleri canlandırma, tasvir, konuşma ve sohbet üslûbu ile kaleme alınmıştır. Bir yanda zulmet ve onun hüsran dolu ahvâli, diğer yanda ezelî ve ebedî nûrun nimet ve bereketli ahvâli. Bu ikisinin arasında zulmetten nûra açılan bir hidâyet penceresi… BÜTÜN İNSANLIĞA… Orhan, Kur’ân […]

Continue reading »

MES’ÛLİYET İLÂCI…

M. Ali EŞMELİ seyri@seyri.com seyri@yuzaki.com İnsanoğlu… Hayatı ve ölümü tanıyamadığı zaman elindeki emânetleri kullanmayı beceremiyor. Aklını da gönlünü de kullanamıyor. Üzerine düşen yığınla vazife karşısında bakıyor ki, geçici de olsa, yapmama imkânı nasılsa elinde. Hemen; “–Bana ne?” deyip boş veriyor. Ya da; “–Sonra…” diyor; “–Daha sonra…” diyor. Akıl da, kendi elinde ya, yerine göre bahaneler üretiyor: “–İnsan bir şeyi isteyerek […]

Continue reading »

GAZÂ RÛHU

B. Cahit ÖZDEMİR bcahit@hotmail.com Savaş hâli; cemiyetlerde millî birliği sağlayan en önemli bir unsurdur. Bu sebeple; İnsan rûhunun bu hususiyetini bilen diktatörlükler ve diğer zalim idareler, bu hassasiyeti istismar edip sun’î düşmanlıklar üreterek, icabında savaşarak ülkelerini devamlı savaş gerilimi altında tutmakta ve kirli tezgâhlarını yürütmektedirler. Ülkenin bütün kaynakları ya yağmalanmış veya silâhlanmaya harcanmış; vatandaşları açlıktan kırılmış, en temel insan hakkından […]

Continue reading »

KORKUNÇ SON

Âdem SARAÇ ademsarac@yyu.edu.tr Peygamberimiz -aleyhisselâm-, bilindiği gibi ilk vahiyden itibaren üç yıl kadar gizli davette bulundu. Daha doğrusu ilâhî mesajı güvendiklerine iletti. Bu merhalede hanımıyla-erkeğiyle, yaşlısıyla-genciyle, kölesiyle-hürüyle bir hayli kişi İslâm ile şereflendi. İlâhî çağrı; nebevî davetle gönülden gönüle intikal ederken, daha ilk günden itibaren Ebû Leheb işin farkına varmış, üstüne vazifeymişçesine olayın takipçisi olmuştu. Fakat bu takipçilik, nasiplenmek için […]

Continue reading »

Câhiliyye Şiddetinin İlâcı KUR’ÂN VE SÜNNET’İN RAHMET İKLİMİ…

YAZAR : Osman Nûri TOPBAŞ Hocaefendi AİLE SIRRI Cenâb-ı Hak; ehadiyyeti, tekliği Zâtına mahsus kıldı. Yarattığı her şeyi çiftler hâlinde halk etti. İnsanı da erkek ve kadın olmak üzere, bir çift hâlinde yarattı. Erkek ve kadını; Zâtının / kendinin adıyla birbiriyle nikâhlayarak, aile müessesesini teşkil etti. İnsanlık, Hazret-i Âdem ve Havvâ Vâlidemiz’in Allah adına kurdukları ilk aileden helâl ölçülerle neş’et […]

Continue reading »
1 119 120 121 122 123 170