Çocuklardaki Davranış Bozukluklarına SEBEP YETİŞKİNLER Mİ?

Aynur TUTKUN aytutkun@gmail.com Yalan söyleyen, hırsızlık yapan, altını ıslatan, parmak emen, aşırı hareketli, inatçı, içine kapanık, saldırgan, küfreden, bağımlı, yalnız uyuyamayan… her çocuk hemen bir uzmana götürülmeli midir? Bu çocuklar anormal, problemli, bozuk karakterli, işe yaramaz çocuklar mıdır? Günümüz çocuklarının pek çoğunda gördüğümüz bu tür davranışlar ne zaman davranış bozuklukları kategorisinde düşünülmelidir? Çocuklarımız «İslam fıtratı» üzerine tertemiz doğmuşken onların zamanla […]

Continue reading »

KUSURA BAKMA, BAŞKA BİR ŞEYİM YOK!

Handenur YÜKSEL İran edebiyatının en büyük şairlerinden olan Sâdî Şîrâzî, muhtemelen 1213-18 yıllarında doğdu. Babasının genç yaşta vefatı üzerine, dedesi Mes‘ud bin Muslih tarafından yetiştirildi. İlk dînî ve edebî bilgilerini Şîraz’da aldıktan sonra, öğrenimini tamamlamak üzere Bağdat’a giderek Nizâmiye Medresesinde ders gördü. 1257’de Şîraz’a yeniden dönen Sâdî, Fars bölgesinin idarecisi olan Atabek Ebûbekir bin Sa‘d’ın şehzadesi Sa‘d’ın yakınları arasına katıldı. […]

Continue reading »

“BENİM ELİMİN YETİŞECEĞİ YERE, SİZİN HAYALİNİZ DAHÎ YETİŞEMEZ!”.

Can ALPGÜVENÇ alpguvenc@gmail.com «ŞEHİRLER KRALİÇESİ»NİN FETHİ -1- 330 yılında kurulan İstanbul, tarih boyunca birçok kavim tarafından ele geçirildi. Fakat İstanbul’un müslümanlar tarafından ilk kuşatılması, üçüncü İslâm Halîfesi Hazret-i Osman zamanındadır. Osmanlı döneminde ise; Sultan II. Mehmed dönemine kadar dört defa kuşatıldı, lâkin fetih müyesser olmadı. *** Osmanlı Devleti; daha çok Asya’da yerleşmiş olmakla beraber, Avrupa’daki sınırları Tuna’ya dayanmıştı. Bu genişlikteki […]

Continue reading »

III. HAÇLI SEFERİ -2-

Ahmet MERAL ahmetmeral@yuzaki.com Haçlıların Hıttin mağlûbiyeti hakkındaki ilk haberler; önce Cenovalı denizciler tarafından Avrupa sahillerine taşınmış, herkesi dehşete düşüren bu yenilgi haberi, söylentiler hâlinde süratle bütün kıtaya yayılmıştı.1 Sur’da toplanan haçlılar, Papa’ya ve Avrupa’daki krallara kendilerine âcil yardım gerektiğini ve durumlarının ne kadar ümitsiz olduğunu bizzat anlatmaları için Sur Piskoposu Josias ve Antakya Patriği Aimery’i yola çıkardılar. Sicilya Kralı II. […]

Continue reading »

O’NUN BEREKETİYLE HERKES DOYDU*

SEYRÎ (M. Ali EŞMELİ) Anlatır Hazret-i Câbir, ne veciz: “Harb-i Hendek’te Nebîmiz ile biz. Geçti üç gün, ama bir şey yemedik, Öyle açtık, eriyor sandım ilik. Sonra gördüm ki O Gül Yüz, sararır, Taş sarıp karnına etmekte sabır. Buna dağlandı içim pür hummâ, İzin aldım, eve koştum, hanıma: Dedim üzgünce: «–Şudur bende elem, Hâl-i Peygamber’e tâkat edemem. Yiyecek nâmına bak […]

Continue reading »

KÛFELİ İMÂM-I ÂZAM

SEYRÎ (M. Ali EŞMELİ) 18 Nisan 2010 İlim mihrâbının imâmı çoktur, Kûfeli İmâm-ı Âzam’ı başka! İlâhî fetvâya hilâfı yoktur, Takvâ tâcı ile makāmı başka! Her bir adımının, sebebi haktır, Hak ile kurduğu mezhebi haktır, Makam-mevkî değil, talebi haktır, Ondaki şahsiyet kıvâmı başka! Yönü hep âyete, sünnete doğru, Yaşadı bir ömür rahmete doğru, Bu dünyadan geçip cennete doğru Onun son nefeste […]

Continue reading »

AYNADA GÖZLER

TÂLÎ (Mustafa Asım KÜÇÜKAŞCI) -Necip Fazıl’ın Aynalar şiirinden ilhamla- Ödüm kopar, bakamam, ayna bir derin kuyudur, Çekiştirir beni aksimle, aynanın huyudur! Rahat bırakmayan, âteş bakışlı pîr orada! Bakar durur kuyudan âdetâ esîr orada! Eğer gözüm takılıp kalsa kül eder, yakarak! Alevli okları yollar, soğuk soğuk bakarak! Kolay değil bakabilmek hesap sorar gözler, Rüyâ değil kara kâbus! Fenâ yorar gözler! Ne […]

Continue reading »

FETİH ÇİLESİ

SEYRÎ (M. Ali EŞMELİ) Fetih bahisleri çok tatlı mûsıkî gibidir, Fakat diken gibi zor sancıdır onun çilesi. O muhteşem çileden düşmeden geçince emir, Değil şehirleri, dünyâyı fetheder nefesi… 28 Nisan 2010 YÜZAKI / ÜSKÜDAR Vezni: mefâilün / feilâtün / mefâilün / feilün

Continue reading »

DELİKANLIM…

VAROĞLU (Mehmet Ali VAR) malivar5@hotmail.com Hedefe varmak için, kararlı bakacaksın, İlim nûruyla dolup, menzile akacaksın… Tembellik ve yılgınlık zulmetine düşmeden, İrade ışığını her dâim yakacaksın… Azmi dost edinerek, özündeki cevherle; Önündeki demirden engeli bükeceksin… İstersen yaşlılıkta saâdet meyvesini, Mutluluk fidanını, gençlikte dikeceksin… Hayatta pişmek için, vazgeçmeli kolaydan, Olgunluk ocağında meşakkat çekeceksin… Halkın çare umduğu en ümitsiz zamanda, Donanmış nefer gibi […]

Continue reading »
1 782 783 784 785 786 1.015