MİHENK

Bestami YAZGAN bestamiyazgan@hotmail.com Gülşenin tan yerinde, Her gönül seherinde, Sevgiler sıkça gerek… Hoşgörünün yenine Kini gömüp derine, Muhabbet çokça gerek… Bire bin versin diye, Sevgi Hak’tan hediye, Gönüller bahçe gerek… Ne vurmak ne kırmaktır, Mazlûmu kayırmaktır, Yiğitlik hakça gerek… Hedef çıkmaksa göğe, Alın terine değe, Yokuşlar dikçe gerek… Siyah, beyaz, sarı renk, İnsana olmaz mihenk, Yürekler akça gerek… Erenler eşiğinde, […]

Continue reading »

HUZUR AĞLAR

Ahmet ARSLAN arslanahmet52@hotmail.com Kalplerdeki isyan, ateş sarayı; Öfke, cehenneme vira gaz verir! Acıdır ateşe düşenin payı; Kinin kucağında sevgiler erir! Şimdi bu acılar sanki cendere, Değirmen mübârek, ezdikçe ezer. Canımı acıtan derdime çare! Yurdumun üstünde öfke kol gezer! Titreyen rûhumu hüzün sararken, Gözyaşım incinir düştüğü yerde! Gönlüm emniyetli bir yer ararken, Huzur ağlar durur benle seherde! Arslan Ahmet yurda sevgimi […]

Continue reading »

63. Sayı Takdim

Kıymetli Okuyucularımız, Büyük gayeler, yüksek idealler, dev hayaller; büyüklükleriyle aynı nisbette bir dertlenme, çile ve ıstırap ile ancak hakikat olabiliyor. Aksi takdirde; yalancı bir temenni, avuntu bir hayal olarak kalıyor. II. Mehmed; «İstanbul’u nasıl fethederim!» sualinin cevabı peşinde uykusuz gecelerin çilesini çekerek Fatih oldu. Bilâller, işkence çilesini îman metanetiyle karşılayarak Efendimiz’in sevgili ashâbı oldular… Büyük adamlara, büyük belâlar, ağır musîbetler, […]

Continue reading »

İlim, İbâdet ve İhlâs’ta «En Büyük İmam»; İMÂM-I ÂZAM EBÛ HANÎFE

YAZAR : Osman Nûri TOPBAŞ Hocaefendi -Tarihe Yön Veren Zirve Şahsiyetler; Gönüllere Taht Kuranlar- TAKVÂYA SARIL! İmâm-ı Âzam Ebû Hanîfe Hazretleri, sükûtunun uzunluğu ve derinliğiyle meşhurdu. Bu bakımdan yaptığı tavsiyeler, onun bu hâlinin yani uzun sükût ve derin tefekkürün bir yansımasıydı. Nitekim Ebû Hanîfe’nin şu tavsiyeleri, aynı zamanda onun iç dünyasının kelimelerle resmidir: “Bilmiş ol ki, insanlarla iyi geçinmezsen onlar […]

Continue reading »

HAYATIN MÂNÂSI…

Hüdâyî ÜSKÜDARLI Taburcu olduğu gün… Orhan, Doktor Selim Bey’le kucaklaşırken bambaşka duygular içindeydi. O âna kadar hiç tadamadığı baba sevgisinin hasretiyle ona sarıldı. Hissettiklerini söyleyecek kadar kelime dağarcığı yoktu. İstediği gibi teşekkür etmek için zayıf lügatçesi kâfî değildi. Titrek bir sesle konuştu: –Doktor amca, size nasıl teşekkür edeceğimi bilemiyorum. Hislerimin ifadesinden âcizim. –Vazifemiz evlâdım. Hem asıl teşekkür, Allâh’a şükürdür. Hamd […]

Continue reading »

GÜZEL AHLÂK -4-

Doç. Dr. Seyit AVCI seyitavci1968@mynet.com İnsanın hayatını devam ettirebilecek ve vazifelerini yerine getirebilecek kadar lokmaya ve geçim imkânlarına sahip olması, onun yaşama hakkıdır ve bunları kazanmak için çalışmak zorundadır. Meşrû yollardan kazanılan kazançlar insanı azgınlığa ve cimriliğe sevk etmez de orta bir hayat yolunu tutar ve haramlardan sakınırsa, bu davranışlar da güzel hasletlerden biri olur. Fazlasına, azgınlığa ve günaha götüren […]

Continue reading »

Efendimiz’e İttibâda En Müstesnâ Sahâbî ABDULLAH İBN-İ ÖMER

Ömer OKUDAN okudan@yuzaki.com Bundan tam 1400 yıl önce, 610’da başlamıştı Allah Rasûlü’nün risâleti… İlk üç yıl boyunca İslâm’a davet, hususî bir çerçevedeydi. Buna rağmen Kur’ân mesajının girmediği tek bir ev kalmamıştı… Davet açıktan olmayınca, bir tepki de olmamıştı. Fakat açıktan davet emri gelince; iş değişti. «Lâ ilâhe illâllah» demek büyük bir suç oldu… Baskı ve işkenceler başladı… Hapsedildiler… Evden kovuldular… […]

Continue reading »

BESMELENİN FAZÎLETİ

İrfan ÖZTÜRK Bilinmelidir ki, Allah Teâlâ’nın kitabı Kur’ân-ı Kerîm’in başlangıcı besmeledir. Rivâyete göre diğer bütün peygamberlere gelen kitapların başlangıcı da besmele-i şerîfedir. Rasûlullah -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz, bu konuda şöyle buyurdu: Cenâb-ı Allah -celle celâlühû- kalemi yarattığında onu yüz boğum (düğüm) yaptı. Her düğüm arasında beş yüz yıllık bir mesafe bulunuyordu. Sonra Cenâb-ı Hak, ona heybetle nazar kıldı. Kalem […]

Continue reading »

KORUNAN VE KORUYAN KUR’ÂN -2-

Enver Osman KAAN enoskaan@hotmail.com Kur’ân yedi harf üzere nâzil olmuştur. Bu yedi harften maksat, kabîlelerin birbirinden faklı lehçeleridir. Hazret-i Ömer ile Hişam bin Hakîm -radıyallâhu anhüm- arasında geçen şu meşhur olay bunun delilidir. Hişam bin Hakîm’in Furkan Sûresi’ni farklı şekilde okuduğunu duyan Hazret-i Ömer namazın sonunu zor getirir ve namaz bitince Hişâm’ın yakasından tutarak Rasûlullâh’ın huzuruna çıkarır. Hazret-i Ömer Rasûlullâh’a; […]

Continue reading »

DİNLEMEKTEN ANLAMAYA

Âdem SARAÇ ademsarac@yyu.edu.tr Herkes onu Ümmü Abd’ın oğlu diye çağırırdı. Fakat asıl adı Abdullah, babasının adı Mes‘ûd, annesininki Ümmü Abd idi. Daha doğrusu Abdullah bin Mes‘ûd diye meşhur olan büyük sahâbe buydu. Henüz çocuk-genç arası bir yaştaydı. Mekke vadilerinde insanlardan uzak yerlerde koyun otlatır, çobanlık yaparak geçimini sağlamaya çalışırdı. Birçok kişinin koyunlarını güttüğü gibi, Mekke’nin önde gelenlerinden Ukbe bin Muayt’ın […]

Continue reading »
1 780 781 782 783 784 1.015