MEVLÂNÂ’NIN GAZELLERİNİ TÜRKÇE SÖYLEYİŞ -28- CAN, KÂBE HALKASINDA HENÜZ; TENSE MÜBTELÂ!*

Harun ÖĞMÜŞ harunogmus@gmail.com     Ey memleket ve âilesinden olup cüdâ, Azm-i seferle haccını etmiş olan edâ!   Gündüz giderken aç, gece zulmette bîkarâr, Lâkin gözünde Kâbe ve gönlünde Mustafâ!   Vâsıl olup nihâyet o Beyt-i Harâm’a ki, Bî-şek emîn olur ona girmiş olan gedâ!   Hâlin nasıldı korkulu yollarda onca dem? Hac yollarında herkesi hıfz eylesin Hudâ!   Tekrâr […]

Continue reading »

MEVLÂNÂ’NIN GAZELLERİNİ TÜRKÇE SÖYLEYİŞ -27- BİR ŞEKLE GİRDİ HEPSİ ‘KÜN’ EMRİYLE

Harun ÖĞMÜŞ harunogmus@gmail.com     Sarhoşluk aşk u şevk ile birliktedir, gelin! Zîrâ bahâr olup yine canlandı tüm zemîn!   Bir şekle girdi hepsi ‘kün’ emriyle ansızın, Lutfun ne hoş, ne hârika yâ Rabbe’l-âlemîn!   Dehliz misâli her şeyi saklar gönül göze, Gördükçe göz gelenleri ondan, olur emîn.   Gûyâ kıyâmet oldu ve sırlar saçıldı hep, Her ot zeminde, şimdi […]

Continue reading »

MEVLÂNÂ’NIN GAZELLERİNİ TÜRKÇE SÖYLEYİŞ -26- YEMEK NE GÖRDÜN, ORUÇ TUT DA GÖR NEDİR HÜNERİ!*

Harun ÖĞMÜŞ harunogmus@gmail.com     Kapat da ağzını bir tat o mânevî şekeri, Yemek ne gördün, oruç tut da gör nedir hüneri!   İçip o zemzemi Îsâ, mekânı oldu semâ, Verir oruçluya Mevlâ, o muhteşem seferi!   Birinde yemdir amaç, dîgerinde mâneviyat, Melekle serçe bir olmaz açınca bâl ü peri!   Oruç güç olsa da, var onda bin çeşit fayda, […]

Continue reading »

MEVLÂNÂ’NIN GAZELLERİNİ TÜRKÇE SÖYLEYİŞ -25- EBEDİYYET DAĞITIR LUTF İLE İHSÂN OLARAK*

Harun ÖĞMÜŞ harunogmus@gmail.com     Kahramanmaraş başta olmak üzere çevresindeki 9 ilimiz ve Suriye’nin kuzeyinde art arda meydana gelen şiddetli depremlerin yol açtığı büyük felâkette kaybetmekle derin bir üzüntü ve mâteme gark olduğumuz kardeşlerimizin her birinin Mevlâ’ya bu şekilde dönmüş olması ve bu dönüşlerinin ilâhî mağfirete vesile olması niyazıyla…   O ne hoştur ki gider yârine hayrân olarak… Ten atından […]

Continue reading »

MEVLÂNÂ’NIN GAZELLERİNİ TÜRKÇE SÖYLEYİŞ -24- İLK EDEN BİZDİK GÖNÜL ŞEHRİNDE VAHDET ZİKRİNİ

Harun ÖĞMÜŞ harunogmus@gmail.com   Gerçi dünyâ bir zaman meyden, üzümden dûr idi, Gönlümüz lâkin bizim bir bâdeden mahmûr idi.   İlk eden bizdik gönül şehrinde vahdet zikrini, Bakma sen derlerse şâyet, ilk eden Mansûr idi.   Hazret-i Âdem çamurdan yoğrulup can bulmadan, Gönlümüz çoktan karışmış aşk ile ma‘mûr idi.   Bir güneş kâseydi gûyâ gönlümüz, parlardı hep, Can şarâbından cihan […]

Continue reading »

MEVLÂNÂ’NIN GAZELLERİNİ TÜRKÇE SÖYLEYİŞ -23- DOLDU RİNDANLA LEBÂLEB YİNE MEYHÂNE BUGÜN*

Harun ÖĞMÜŞ harunogmus@gmail.com   Doldu rindanla lebâleb yine meyhâne bugün, O büyük kâseyi sun pîr ile yârâna bugün.   Bacadan girmiş o kanlar döken aşk, almış evi, Akıl evden eve kaçmakta rezîlâne bugün.   Biraz indirdi nikābın o güzeller şâhı, Mest olup çıktı tüm âlem onu seyrâna bugün.   Arslan ürkerse kadın çığlığı duymakla eğer, Kınayan şahsı duyar âşık-ı dîvâne […]

Continue reading »

MEVLÂNÂ’NIN GAZELLERİNİ TÜRKÇE SÖYLEYİŞ -22- BİR KIVILCIM ATARAK UYKUYU VERMİŞ ATEŞE*

Harun ÖĞMÜŞ harunogmus@gmail.com     Kim bu, nurlar saçarak gelmede mehtâb gibi? Gelen aşk elçisidir, meclisi mihrâb gibi.   Bir kıvılcım atarak uykuyu vermiş ateşe, Bilmiyor uyku nedir, Hazret-i Vehhâb gibi.   Kim bu şehr içre kopartan bu kadar velveleyi? Dervişin yurdunu tûfanla basan âb gibi.   Acabâ kim bu ki açmış da kerem sofrasını, Gülerek dâvet eder herkesi ashâb […]

Continue reading »

MEVLÂNÂ’NIN GAZELLERİNİ TÜRKÇE SÖYLEYİŞ -21- SARAMAZ BİR KUCAK ASLĀ SENİ EY SEVGİLİ YÂR!*

Harun ÖĞMÜŞ harunogmus@gmail.com   Kim bu dilber ki acep, böyle dilârâ geliyor. Koltuk altında nalınlarla, pek âlâ geliyor.   Gönlü fethetti o an, koymadı akl u iz‘ân, Düşerek ardına can, sapmadan aslā geliyor.   Yine hîleyle kürek elde, kor ister görünüp, Kimi yakmaktır acep niyyeti, tenhâ geliyor.   Sen ateş mâdenisin, nîçin ateş istersin? Bu tuzaktır, diyorum; bak yine hâlâ […]

Continue reading »

MEVLÂNÂ’NIN GAZELLERİNİ TÜRKÇE SÖYLEYİŞ -20- HER YERDE BİR MEST, ELDE BİR MEY KÂSESİ!

Harun ÖĞMÜŞ harunogmus@gmail.com     Körkütük olduk, ne mümkün böyle bulmak hâneyi, Yalvarıp kaç kez dedim, doldurma son peymâneyi!   Vâkıâ âkil bir insan görmedim âlemde ben, Andırır herkes bir ipten kurtulan dîvâneyi.   Gel de birkaç söz edip öğren, nedir can lezzeti? Can nasıl lezzet alır, söyletmeden cânâneyi.   Gördüğüm her yerde bir mest, elde bir mey kâsesi, Yol […]

Continue reading »

MEVLÂNÂ’NIN GAZELLERİNİ TÜRKÇE SÖYLEYİŞ -19- BİR LİBASTIR ŞİİR ANCAK!*

Harun ÖĞMÜŞ harunogmus@gmail.com     Sözü vasfından açıp, başlar isem medhe seni, İşiten dervişim öldüyse de yırtar kefeni!   Gerçi yoktur benim ihvânıma dünyâda memât! İçtiler çünkü ezelden kanarak âb-ı hayât!   Ey ölen kimseye can, canlıya tek melce olan; Gönle yonmak niye, hâriçteki kör putlardan?   Şöyle bir perdeyi kaldırsa yüzünden rüzgâr, Su olur güller utancından, erir tüm gülzâr! […]

Continue reading »
1 2 3 4 43