MEVLÂNÂ’NIN GAZELLERİNİ TÜRKÇE SÖYLEYİŞ -27- BİR ŞEKLE GİRDİ HEPSİ ‘KÜN’ EMRİYLE

Harun ÖĞMÜŞ harunogmus@gmail.com

 

 

Sarhoşluk aşk u şevk ile birliktedir, gelin!

Zîrâ bahâr olup yine canlandı tüm zemîn!

 

Bir şekle girdi hepsi ‘kün’ emriyle ansızın,

Lutfun ne hoş, ne hârika yâ Rabbe’l-âlemîn!

 

Dehliz misâli her şeyi saklar gönül göze,

Gördükçe göz gelenleri ondan, olur emîn.

 

Gûyâ kıyâmet oldu ve sırlar saçıldı hep,

Her ot zeminde, şimdi sanırsın ki bir gelin.

 

Derler ki hepsi: Gönlünü aç sen de haydi gel!

Altında saklı tutma, o halk olduğun kilin.

 

Kış mevsiminde bahçe der iyyâke na‘büdü,

Söyler bahâra erdi mi iyyâke nesteîn.

 

İyyâke na‘büdüyle soğuktan diler halâs,

Kış müddetince çünkü hazandan olur hazîn.

 

İyyâke nesteîn ile der sanki Rabbine:

Meyveyle dallarım düşecek, güç ver ey Mu‘în!

 

Her lahza lâle der güle: Hayret içindeyim,

Hayran bıraktı nergisi hüsnüyle yâsemîn!

 

Yuh, der süsen dahî konuşup yâsemîne, yuh!

Hor görme böyle herkesi, bir parça az gerin!

 

Olmuş menekşeler iki kat sûretâ fakat,

Onlar yalancıdır, nilüferler bilir yakīn.

 

Sünbül keyifle sallanarak neşreder koku,

Meltem esince her tarafından serin serin.

 

Otlar yayan gelir, ama servî bineklidir,

Goncaysa saklanır kötü göz değmemek için.

 

Hayrân olur söğüt suda görmekle kendini,

Nehrin yanında seyre dalarken derin derin.

 

Evvel açık değildi onun dal ve yaprağı,

Etrâfa açmış imdi uzatmaktadır elin.

 

Meclis tamâm olunca bu hâliyle bahçede,

Kuşlar da iştirâk ederek aldı ‘âferîn!’

 

Bülbüldür onların başı elbette her zaman,

Aşkıyla mest olup gülün, inler hazin hazin.

 

Der kumru: Siz bu vakte kadar nerde kaldınız?

Derler: Bir öyle yerde ki yoktur mekân-mekîn.

 

Şâhin doğanla sohbete dalmış da der ona:

Kimdir veren bu avları, yoktan bizim için?

 

Gül yüzlü tâzeler çıkar ard arda perdeden,

Gāibde hepsi sanki kirâmen ve kâtibin.

 

Derler: Biz öncüyüz, geliyor ordu arkadan!

Bin bir güzelle yol alarak dâimâ emîn.

 

Yûsuf yanaklılar geliyor Mısr’a yollanıp,

Şîrin dudaklılar geliyor, eyleriz yemîn!

 

Kaç nâme geldi onlara ard arda gaybdan,

Bak nar kızardı, hurma, kamış oldu, devşirin!

 

Renk aldı mâverâdaki vâdîden elmalar,

Ondan güzeldir ıtrı da elbet turunçgilin.

 

En son yayan yapırdak  üzüm geldi âkıbet,

Yoktur onun nazîri fakat fitnedir, bilin!

 

vezni: mef’ûlü / fâilâtü / mefâîlü / fâilün

 

1 Şubat 2022, Konya

_________________

* Mestî vü âşıgî vü civânî vü cins-i in,

Âmed bahâr-ı hurrem u geştend hem-nişîn.

matlaıyla başlayan gazel olup 27., 31. ve arasındaki beyitler eksiktir. Orijinaliyle aynı vezindedir.

(Mevlânâ, Dîvân-ı Kebîr -Seçmeler-, nşr. Şefik CAN, Ötüken, İst. 2000; III, 94-95; Firuzanfer neşri, IV, 2046)