KÖSEM SULTAN VE ÇİNİLİ CAMİ KÜLLİYESİ

Can ALPGÜVENÇ alpguvenc@gmail.com Kösem Sultan; 1623’te on iki yaşındaki oğlu Murad Han’ın (IV. Murad) cülûsuyla birlikte devlet idaresine hükmetmeye başlamış, bu hâkimiyetini kısa aralıkların dışında, diğer oğlu Sultan İbrahim ve torunu IV. Mehmed zamanında da senelerce (28 yıl) sürdürmüş olan, Osmanlı hanedan tarihinin en namlı vâlide sultanıdır. Kaynaklarda hayatının ilk yılları hakkında bilgi yoktur; ailesinin kimliği, saraya ne zaman ve […]

Continue reading »

Müslümanların En Acı Yüzyılı XIII. YÜZYIL -2-

Ahmet MERAL ahmetmeral@yuzaki.com ALTIN ORDA HANLIĞI (1242-1502) Rusya, Doğu Avrupa, Kırım, Kafkaslar ve Kıpçak düzlüklerinde hâkimiyetini diğer Moğol prenslerine kabul ettiren Batu Han (1226-1256) bu geniş coğrafyada Altın Orda Devleti’nin temellerini attı. İdil Nehri’nin aşağı havzasında Saray kentini kurarak devletinin başkenti hâline getirdi. Topraklarını doğuda ve batıda genişlettiği gibi, ölmeden önce Polonya ve Litvanya’yı da vergiye bağlayarak devletini güçlü bir […]

Continue reading »

ÇEVRESİNDE SİNEKLER UÇUŞUYOR!

Handenur YÜKSEL Batıda «Avicenna» adıyla tanınan, «filozofların prensi» diye de isimlendirilen, Orta Çağ tıbbının önde gelen temsilcisi, dünyaca tanınmış filozof İbn-i Sînâ, 980 yılı civarında Buhârâ yakınlarında doğdu. Olağanüstü bir zekâya sahip olduğundan, küçük yaşta dikkatleri üzerinde topladı. Önce Kur’ân’ı ezberledi; ardından dil, edebiyat, akāid ve fıkıh öğrenimi gördü. Sonra da aritmetik, geometri, Hint matematiği, astronomi ve felsefe tahsil etti. […]

Continue reading »

«SEYAHAT YÂ RASÛLÂLLAH!»

Dursun GÜRLEK dursun.gurlek@mynet.com Gezmenin, dolaşmanın, hareket etmenin insan sağlığı için ne kadar lüzumlu olduğu öteden beri biliniyor. İşleyen demirin ışıldadığı gibi, faal hâlde bulunan vücut da dinçliğini ve zindeliğini koruyor. Peygamberimiz bir hadîs-i şeriflerinde; “Seyahat ediniz ki sıhhat bulasınız!” buyuruyor. Birçok İslâm bilgini, aynı zamanda seyyahtır. Meselâ Şîrazlı Sâdî bunların başında geliyor. Doksan yıllık ömrünün otuz yılını seyahat ederek geçirdiğini, […]

Continue reading »

Yaşadığı Acı ve Sıkıntıları Sabırla Göğüsleyen GÜLNÛŞ SULTAN

Can ALPGÜVENÇ alpguvenc@gmail.com YAZMA ESERLERLE ZENGİNLEŞEN MABED! Gülnûş Sultan, kuvvetli bir ihtimale göre 1642 yılında Girit’te doğdu. Venedikli Verzizzi ailesindendi. Girit Serdarı Deli Hüseyin Paşa, Resmo’yu fethedince esirler arasındaki bu kızı Osmanlı sarayına gönderdi. Saray gelenekleri gereği kendisine «Gülnûş» adı verildi. Gülnûş, harem dairesindeki kalfalar tarafından büyük bir ihtimamla yetiştirilip eğitildi. İlerleyen yıllarda üstün zekâsı ve güzelliğiyle Şehzade Mehmed’in annesi […]

Continue reading »

Müslümanların En Acı YüzyılıXIII. YÜZYIL

Ahmet MERAL ahmetmeral@yuzaki.com MOĞOL İSTÎLÂSI “İmparatorlukları şiddet var etti ve batırdı.” Raymond ARON1 İslâm dünyası; ardı ardına gerçekleşen haçlı saldırılarıyla boğuşurken, birden doğudan batıya doğru hızla yayılan Moğol İstîlâlarıyla karşı karşıya kalmıştı. Daha önce tarih sahnesinde önemli bir rolü görülmeyen göçebe Moğol boyları, 1206 yıllarından itibaren Cengiz Han idaresinde güçlü bir birliktelik oluşturdular. Eski dünyanın demirden ırkı Moğollar; kısa bir […]

Continue reading »

RABBİMİN RAHMETİNİ İSTİYORUM!

Handenur YÜKSEL İslâmiyet’le şereflenen müslümanların altıncısı ve Kûfe Fıkıh Mektebi’nin kurucusu olan Abdullah bin Mes‘ud (İbn-i Mes‘ud), Mekke’de doğdu. Müslüman olduktan sonra azılı din düşmanlarından Ukbe bin Ebû Muayt’ın yanından ayrılarak kendini dîne ve Peygamberimiz’in hizmetine adadı. Hazret-i Peygamber’den sonra Kâbe’de açıktan Kur’ân okuyan ilk sahâbe olan İbn-i Mes‘ud, Medine’ye ilk hicret edenlerin arasında yer aldı. İbn-i Mes‘ud, Bedir Savaşı […]

Continue reading »

NURBÂNÛ SULTAN

Can ALPGÜVENÇ alpguvenc@gmail.com YAŞMAĞIN UÇTUĞU YERE YAPILAN CAMİ! Sultan II. Selim’in baş kadını Nurbânû Sultan’ın asıl adı Cecilia (Sesilya)dır. 1525 yılında Paros Adası’nda dünyaya gelen Cecilia, Barbaros’un Adalar Seferi sırasında (1537) esir alınarak, cariye olarak saraya takdim edildi. Bu Venedikli güzele «yüce ve nurlu» anlamında Nurbânû adı verilmiş, sonra da haremdeki tecrübeli hocaların nezaretinde, görgülü ve bilgili bir saray kadını […]

Continue reading »

Yeni Avrupa’nın Oluşumunda; HAÇLI SEFERLERİNİN ETKİLERİ

Ahmet MERAL ahmetmeral@yuzaki.com IV. Haçlı Seferi’nden sonra Avrupa’dan İslâm dünyasına düşük yoğunluklu dört sefer gerçekleşti. Mısır üzerinden yapılan ve daha çok deniz yolu kullanılarak gerçekleştirilen bu seferler, çeşitli sebepler yüzünden hem başarısızlığa uğradı hem de etkisiz hâle geldi. 1212 yılında Papa Innocentius, yeni bir haçlı seferi çağrısı yaptı ve bu çağrıda geçmiş seferlerin başarısızlıklarını büyüklerin günahlarına bağlayan görüşlere yer verdi. […]

Continue reading »

DÜNYAYA MI KAPILIYORUM?

Şanlı Mâzîmizden Seçme Nükteler Handenur YÜKSEL   İslâm halîfelerinin ilki olan Hazret-i Ebûbekir -radıyallâhu anh-, Fil Vak’ası’ndan üç yıl sonra Mekke’de doğdu. Kureyş’in ileri gelenlerindendi. Sevgili Peygamberimiz’in mânevî boyasıyla boyananların başında geliyordu. Doğruydu, samimiydi, inandığını sonuna kadar savunurdu. Mîrac hâdisesinde; “Eğer bunları O söylüyorsa, şek ve şüphem yok ki doğrudur.” demiş ve Allah Rasûlü’nden «Sıddîk» pâyesini almıştı. Peygamber Efendimiz -sallâllâhu […]

Continue reading »
1 31 32 33 34 35 53