CİMRİLİK, CÖMERTLİK VE İSRAF…

Hadi ÖNAL hadional23@gmail.com Eşref-i mahlûkat olarak yaratılan insanın aklıyla ve kalbiyle doğruyu bulması ve ona yönelmesi için Allah, kâinattaki her şeyi zıddı ile birlikte var etmiştir. Gündüzün kıymeti gece; aydınlığın kıymeti karanlık ile anlaşılır. Güzelliğin kıymetini bilmek için çirkinliği tanımak; iyilik ve doğruluğun insanı ne derece yücelttiğini görmek için de kötülüğün yıkıcılığını sonuçları ile birlikte düşünmek gerekir. Sahip olduklarını çevresi […]

Continue reading »

Kâmil İnsanın Tâcı CÖMERTLİK

B. Cahit ÖZDEMİR bcahit@hotmail.com Bütün mevcudâtın sahibi olan Allah Teâlâ -celle celâlühû-; hikmetine binâen, varlıkları farklı mevkîlerde fakat birbirlerine irtibatlı, tamamlayıcı hususiyette yaratmıştır. İnsan dışındaki canlı ve cansız varlıklar yüce Yaratıcı’nın kendilerine ihsan buyurduğu ilham ve ilâhî kaidelerle, memur edildikleri vazifeleri tam bir sadâkatle îfâ ederler. Uçsuz bucaksız kâinatta ve sonsuz sayıda varlık içerisinde sadece insandır ki; «eşref-i mahlûkat» olarak […]

Continue reading »

SA‘D BİN EBÎ VAKKĀS -6-

Âdem SARAÇ ademsarac@yyu.edu.tr Hazret-i Sa‘d bin Ebî Vakkās -radıyallâhu anh-; annesi başta olmak üzere, kardeşlerinin ve yakın çevresinin de İslâm’a girmeleri için geceli gündüzlü çalışıyordu. Utbe ağabeyi ile annesinden çok büyük bir tepki görmüştü. Diğer kardeşleri ve yakınları daha yumuşak davranıyorlardı. Annesi ve ağabeyinin engellemeleri olmasa, kardeşleri İslâm ile şerefleneceklerdi. Ağabeyi kaba kuvvete başvurmuş, annesi de açlık grevi yaparak ölüm […]

Continue reading »

KUR’ÂN VE SÜNNET EKSENİNDE BİR HAYAT…

YAZAR : Osman Nûri TOPBAŞ Hocaefendi Beşerî Sistemlerin Buhranlarından Kurtuluş… CENNETE DOĞRU… Murâd-ı ilâhî… Cenâb-ı Hak, insanı cennette yarattı. Âdem ve Havva, şeytanın desîselerine aldanıp itâatsizlik edince zelle işlediler. Murâd-ı ilâhî olarak insanoğlu, dünya dershânesinde imtihana tâbî olacak, neticesinde cennet veya cehennemi tercih edecekti. Yani; İnsanın çileli dünya yolculuğuna gönderilmesi, hakikatte cenneti kazanması, cennet nimetlerine lâyık bir kıvâmı elde etmesi […]

Continue reading »

KUR’ÂN İLE…

Hüdâyî ÜSKÜDARLI Bu yazı dizisi, hayalî bir roman tekniğiyle değil, cemiyetin içinde yaşadığı hâdiseler ve ulvî hakikatler etrafında oluşan gerçekleri ve meseleleri canlandırma, tasvir, konuşma ve sohbet üslûbu ile kaleme alınmıştır. Bir yanda zulmet ve onun hüsran dolu ahvâli, diğer yanda ezelî ve ebedî nûrun nimet ve bereketli ahvâli. Bu ikisinin arasında zulmetten nûra açılan bir hidâyet penceresi… Yûnus Dede’nin […]

Continue reading »

MESNEVÎ’DEN BİR HİKÂYE

Yard. Doç. Dr. Yakup ŞAFAK yakupsafak@hotmail.com «GİZLİ LÜTUF SAHİBİ, NÛRU NÂR GÖSTERİR» Bu yazımızda Mesnevî’den, «Mısır’da define arayan Bağdatlı mîrasyedinin hikâyesi»ni nakledip Hazret-i Mevlânâ’nın eşsiz yorumlarından bir demet sunacağız. Bağdatlı bir zenginin şımarıp yoldan çıkışını, tekrar yoksulluğa düşüp çaresiz olarak Hakk’ın dergâhına başvurmasını konu edinen bir hikâyedir bu. Şöyle anlatıyor Hazret-i Mevlânâ: Mal ve akara konmuş bir mîrasyedi vardı. Konduğu […]

Continue reading »

GENÇLİĞİ HAYIRLA MEŞGUL ETMEK ŞART!

GENÇLİĞİ HAYIRLA MEŞGUL ETMEK ŞART! Gözleri görmemesine rağmen hâfızlığını ve kırâat tahsilini tamamlayan, şimdi de öğrendiklerini yeni nesle aktarmak için çırpınan bir gönül… Amasya Suluova’da Süleyman Karagöz İrfan Kız Kur’ân Kursu’nun yapılışında büyük emekleri olan Recep KATIRCI Hoca, sevenlerinin tabiriyle, Âmâ Hâfız ile Kur’ân tahsili üzerine, gençlik üzerine, gelecek üzerine bir hasbihâl… Zâhiren görmese de, hakikatleri gören bir göz ile… […]

Continue reading »

O’NUN LUTFU OLMASA!

İrfan ÖZTÜRK Vakt-i zamanında, köyün birinde âbid bir adam yaşardı. Dünyadan tamamen el-etek çekmiş, kendisini her şeyiyle ibâdete vermişti. Gece-gündüz seccadesinde namazla, Kur’ân’la, zikirle meşgul olan bu adam; senenin neredeyse tamamını oruçlu geçirir, yiyip-içtiğinde kifâf-ı nefsi aşmaz, lüzumsuz tek bir söz söylemez, faydasız hiçbir işle vakit öldürmezdi. Değil haramlar, tenzîhî mekruhlardan bile ateşe düşmekten sakınır gibi çekindiğine, bütün tanıdıkları şahitti. […]

Continue reading »

Unutulmaz Hâtıralarla ve RAHMETLE YÂD EDİYORUZ!

M. Ali EŞMELİ seyri@seyri.com seyri@yuzaki.com İnsan doğduğu andan itibaren bin bir tesire muhatap. O tesirlerin toplamı, kişinin şahsiyeti. Bilgiden ziyade yoğurup şekil veren enerji, o tesirler. Az veya çok; Kitap satırlarında ayrı bir tesir var. Sözlerde ayrı bir tesir. Nasihatlerde ayrı bir tesir. Yaşananlarda ayrı bir tesir. Fakat hepsinden öte; Müstesnâ şahsiyetler ekseninde apayrı bir tesir mevcut. Eğitim ve terbiyede; […]

Continue reading »

Ruhları İhyâ Demleri MÜBÂREK ZAMAN VE MEKÂNLAR

B. Cahit ÖZDEMİR bcahit@hotmail.com Çalışan bünye yorulur. Aynı meşgaleye devam için; belli bir süre dinlenerek, güç toplamaya ihtiyaç duyar. Bunun için; âtıl bir vaziyette beklemek gerektiği gibi yaygın bir kanaat vardır. Hâlbuki meşgaleyi değiştirerek; hem farklı bir vasatta dinlenmek, hem de iş verimini artırmak pekâlâ mümkündür. Gerek batıda, gerekse doğuda büyük eserler vermiş velûd şahsiyetlerin, zamanı en iyi şekilde değerlendirmelerindeki […]

Continue reading »
1 114 115 116 117 118 158