Rahmet Cemiyetini İnşa İçin ÖRNEK İNSAN

YAZAR : B. Cahit ÖZDEMİR bcahit@hotmail.com “Mezarlıklar, kendilerini insanlık için vazgeçilmez zannedenlerle doludur.” derler; hayatlarını riyâset ihtirası ile heder edenlerin çokluğunu, fakat buna mukabil çevresi için huzur güneşi olanların azlığını ifade sadedinde. İlk insanla beraber; «eşref-i mahlûkat» olan insana, onun değeri ile mütenâsip bir vasatın tesisi için gerekli değerler manzûmesi de ihsan buyurulmuştur. Ancak «imtihan» hikmetine binâen bindirildiği «nefs» denen […]

Continue reading »

GİZLİ DAVETİN AÇIK YANSIMALARI

YAZAR : Âdem SARAÇ ademsarac@yyu.edu.tr Bundan önceki yazımızda İlk İslâm Toplumu Sahâbe’nin oluş sürecini anlatmaya çalışmış, orada; “İslâm güzelliği ile lif lif dokunan insan, herhangi biri olmaktan çıkıp «İslâm İnsanı» olurken, bu arada da «İslâm Toplumu» oluşuyordu.” cümlesini kullanmıştık.1 Bu yazımızda da İslâm’ın ilk üç yılını değerlendirmeye; bu arada yanlış anlaşılan, ya da eksik anladığımız bazı önemli şeyleri açmaya, başarabildiğimiz […]

Continue reading »

MÜ’MİN VE DÜNYA -1-

YAZAR : Osman Nûri TOPBAŞ Hocaefendi DÜNYAYA GELİŞ SIRRI: GAYRET Cenâb-ı Hak, insanı zâtını mârifetullah ile tanıması ve kendisine hakkıyla ibâdet yani kulluk etmesi için yarattı. İnsanı, bu imtihan için; çileli ve zahmetli, meşakkatlere sabır, gayretlerde sebat îcâb ettiren dünyaya gönderdi. İmtihanda muvaffak olduğu takdirde, ona; âhiret yurdunda çile ve zahmetin hiç bulunmadığı, mükâfat ve selâmet yurdunu, yani cennet-i âlâyı […]

Continue reading »

KUL HAKKI ENDİŞESİ…

Hüdâyî ÜSKÜDARLI Bu yazı dizisi, hayalî bir roman tekniğiyle değil, cemiyetin içinde yaşadığı hâdiseler ve ulvî hakikatler etrafında oluşan gerçekleri ve meseleleri canlandırma, tasvir, konuşma ve sohbet üslûbu ile kaleme alınmıştır. Bir yanda zulmet ve onun hüsran dolu ahvâli, diğer yanda ezelî ve ebedî nûrun nimet ve bereketli ahvâli. Bu ikisinin arasında zulmetten nûra açılan bir hidâyet penceresi… Doktor Selim […]

Continue reading »

NİÇİN İNŞÂALLAH DEMELİYİZ?

Mehmet DERE mehmet.deri@gmail.com İnşâallah, Allah dilerse/isterse, Allah izin verirse anlamına gelen bir kelime olup, yapılacak herhangi bir şey hususunda, işi Allâh’ın iradesine bırakmak mânâsını taşır.1 Kâinatta her şey Allâh’ın ilmi, iradesi ve takdiri ile meydana gelir. Şöyle ki Allah, her şeyi sonsuz ilminin, sınırsız ve mutlak iradesinin bir tecellîsi olarak dileği zamanda yaratmıştır. Bu âlemde olmuş ve olacak ne varsa […]

Continue reading »

UYKU

İrfan ÖZTÜRK Uyku, altı çeşittir: 1. Gaflet uykusu: İlim meclislerinde uyumak. 2. Şekāvet uykusu: Sabah namazı vaktinde uyumak. 3. Ukûbet uykusu: Namaz vakitlerinde uyumak. 4. Kaylûle uykusu: Kuşluk vaktinde uyumak. 5. Ruhsat uykusu: Yatsı namazını kıldıktan sonraki uyku. 6. Hasret uykusu: Cuma geceleri uyunan uykudur. Ey kardeş! Sen uyursan hiç olmazsa ruhsat uykusu veya kaylûle uykusu uyu! İbrahim -aleyhisselâm-’a bir […]

Continue reading »

MAKSAT NE, FORMÜL NE?

M. Ali EŞMELİ seyri@seyri.com seyri@yuzaki.com Birisi; “–Niyet ve arzum, dosta yakınlık makamını kaybetmemek!” dedi. Hırçınlaştı, itiraz etti, isyan etti, hak aradı. Karşısındakini suçladı. Kendinden başkasını hor gördü. Gûyâ tek maksadı, bulunduğu konumu ve makamı kaybetmemekti. Çırpınışı, değerini yitirmemek içindi. Fakat, her şeyi elden çıktı. Bütün kıymeti sıfırlandı. Birisi; “–Ben daha değerliyim. Niye geride kalıyorum?” diye düşündü. Kardeşini kıskandı, haset ateşinde […]

Continue reading »

İslâm Toplumu SAHÂBE

Âdem SARAÇ ademsarac@yyu.edu.tr Keşmekeşlik ve başıbozukluk neticesinde, çığırından çıkıp «esfel-i sâfilîn»1 bataklığına düşmüş olan insanoğlu; çırpındıkça batmış, battıkça da iyice batırılmıştı. Hayatına yepyeni bir ivme kazandıracak ve onu düşmüş olduğu bataklıktan kurtarıp, aslî hüviyeti olan «eşref-i mahlûkat»2 seviyesine çıkaracak olan İslâm, girmiş olduğu gönülleri ve haneleri yeniden mâmur etmeye başlamıştı. Ancak bu aydınlanma süreci, henüz gönülden gönüle ve güvenilir insanlardan […]

Continue reading »

İDEAL BİR NESLİN FÂRİK VASIFLARI -2-

YAZAR : Osman Nûri TOPBAŞ Hocaefendi SADÂKAT VE AHDE VEFÂ Fahr-i Kâinât Efendimiz’in, sonra ashâb-ı güzîn ve selef-i sâlihînin vazgeçilmez hasleti, doğruluk ve sözünde durmak: Cenâb-ı Hak, kurtuluşa eren mü’minlerin vasıfları arasında; “Yine onlar, emânetlerine ve ahitlerine riâyet ederler.” (el-Mü’minûn, 8) buyurur. Bir başka âyet-i kerîmede; وَاَوْفُوا بِالْعَهْدِ اِنَّ الْعَهْدَ كَانَ مَسْؤُلاً “… Verdiğiniz sözü yerine getirin. Çünkü verilen söz, […]

Continue reading »

O DİLERSE…

Hüdâyî ÜSKÜDARLI Bu yazı dizisi, hayalî bir roman tekniğiyle değil, cemiyetin içinde yaşadığı hâdiseler ve ulvî hakikatler etrafında oluşan gerçekleri ve meseleleri canlandırma, tasvir, konuşma ve sohbet üslûbu ile kaleme alınmıştır. Bir yanda zulmet ve onun hüsran dolu ahvâli, diğer yanda ezelî ve ebedî nûrun nimet ve bereketli ahvâli. Bu ikisinin arasında zulmetten nûra açılan bir hidâyet penceresi… Öğle vaktiydi. […]

Continue reading »
1 112 113 114 115 116 158