AŞK GÖRMEKTİR…

Hikmet AÇIKSÖZLÜ Görmediğine inanmaya pek müsait olmayan insanoğlu için bütün müşkiller ancak görmekle çözülür. Bütün sırlar, müşahede ile açılır. Bütün bilgiler, görmekle pekişir, kuvvet ve güç kazanır, kesinleşir. Öyle ki, beşer fıtratı, görmeden tahrik bile olmamaktadır. İnsanın her türlü iştahı, gözünün ateşlemesiyle canlanır. Îman bile, açıkça sezişi ve vâkıf olmayı, yani görmeyi arar kendisine. Çünkü Allah, mârifetine muhabbet etmiş ve […]

Continue reading »

45. Sayı Takdim

Kıymetli Okuyucularımız, Biz, «biz» olduğumuzda değerliydik. Kendimiz olduğumuzda. «Kendi gök kubbemiz altında», «bize göre», bizi biz yapan kıymetlere göre hareket ettiğimizde bambaşkaydı her şey. Milletçe düşlerimizi Alemdâr-ı Rasûl Eyüp Sultan’ın yeşil sancağının süslediği ve o mâneviyat ve savletle «dev gibi orduları yendiğimiz» zamanlar… Sonra gayretin yerini rehavet aldı. Film koptu. Toparlanmaya çalışırken artık «biz» olmaya değil, batılı olmaya, yabancı olmaya, […]

Continue reading »

Ben Milletimin Şiirinden NASIL AYRILIRIM!

Mustafa Asım KÜÇÜKAŞCI tali@yuzaki.com Sene 1921. Yahya Kemal tedavi maksadıyla Sofya’dadır. O günlerde Bulgarların millî şairlerinden, Türk düşmanlığıyla bilinen Vazov ölür. Cenazesine Türkler de katılacaktır. Yahya Kemal vatana döndükten sonra yazdığı intibâları içerisinde bu cenazeden bir sahne aktarır: “Ah esaret! Ne fecî cilvelerin vardır! O gün cenazede tabiî bilıztırar (zorakî olarak) Vazov’un menfûru Türklerin de heyetleri vardı. Ben o fesli […]

Continue reading »

YAHYA KEMAL MÜZESİ

Sadettin KAPLAN sadettinkaplan@gmail.com «20. Yüzyıl Türk Şiirinde BEŞ ŞAİR» adlı kitabımıza aldığımız beş şairden biridir Yahya Kemal… Dîvan edebiyatının öldüğünün söylendiği, «aruz»un şiirimizde artık bir «vezin» olarak kerhen kullanıldığı, bu veznin Türkçe ile bağdaşamadığının savunulduğu bir dönemde; «hâlis şiir» avcısı olarak ortaya çıkan ve büyük bir hayran kitlesinin gönlünde şiirin kaynağı, sanatın kaymağı olan «üstad»ın adıdır Yahya Kemal… Şiirini aruzla […]

Continue reading »

Vefatının 50. Yılında Büyük Şair YAHYA KEMAL

Dr. Harun ÖĞMÜŞ harunogmus@yuzaki.com Yahya Kemal, bu yazının hudutlarını çok çok aşan dev bir kültür hazinemizdir. Ancak onu yâd etmek için onun ve şiirinin bize ifade ettiği ilk anlamlar üzerinde durmaya çalışacağız. «Yahya Kemal» denilince ilk başta tarih, vatan, husûsiyle de vatanın süzülüp imbikten geçirilmiş hâli demek olan İstanbul ile mûsıkî akla gelir. Üstad; kahramanlarını sonunda hep cennete gönderdiği Akıncı, […]

Continue reading »

YAHYA KEMAL’İ ANLAMAK

Yard. Doç. Dr. Emin IŞIK Yahya Kemal’in ne dediğini, ne demek istediğini anlamak için, onun şiir ve hayal dünyasına girmek gerekir. Bunun için onun bütün bildiklerini bilmek de yetmez. Zira ondan daha çok tarih bilenlerin, tarihimize; ondan daha çok din bilenlerin, dinimize onun gözüyle bakabilmiş ve onun gördüklerini görebilmiş olduğu söylenemez. Yahya Kemal’i diğerlerinden farklı kılan şey, millî varlığımıza bütüncül […]

Continue reading »

Yahya Kemal’i Doğuran Anne… TÜRKLÜKLE İSLÂMLIĞI YOĞURAN KÜLTÜR…

Ayla AĞABEGÜM “Lâkin benim dinî ve millî terbiyem üzerinde daha şiddetle müessir olan annemdir. Annem çok Müslüman bir kadındı. Muhammediyye okur, bana Kur’ân öğretirdi. Muhammediyye’den bizzat Yazıcızâde Mehmed Efendi’nin hazin bir makamla söylediğini zannettiğim bir ilâhiyi çok severdim: Eğer Rûm’un revânında görürsem ben dilârâyı Revânına revân idem Semerkand’ı Buhârâ’yı Mısralarında coğrafyaya ait şehirlerden, ülkelerden ziyade, başka bir âleme, belki de […]

Continue reading »

44. Sayı Takdim

  Kıymetli Okuyucularımız, Takvimlerin sunduğu mecburî birer hediye midir bayramlar? Yoksa gayretlerle gelen zaferlerin kutlandığı hususî demler mi? Yoğun yahut monoton günlük hayatta ara sıra verilen birer tatil molası mı? Yoksa huzurlu bir hayatı daha da canlandıracak, doping tesirli tazelenme günleri mi? Dünya kalabalıklaştıkça git gide daha da mı ferdîleşecek bayramlar? Yoksa merhamet, şefkat, yardım duygularını coşturarak bize içtimâî, medenî […]

Continue reading »

Şehrin Şerhi SÜPHAN GÜLÜ…

Sadettin KAPLAN sadettinkaplan@gmail.com Şehir; bahçeli bahçesiz, irili ufaklı, bitişik ayrık, alçak yüksek binalarla, bu binaların arasında dolambaçlar çizen sokaklarıyla, hattâ park ve mesîre yerleriyle ortaya çıkan bir yerleşim alanına verilecek ad değildir. Daha doğrusu, sadece sokak ve caddelerin iki yakasına dizilmiş boy-boy binaların, parkların ve bu alanlarda dolaşan insanların meydana getirdiği şeye «şehir» denemez. Denmemelidir… Bir yerleşim alanına şehir denilebilmesi […]

Continue reading »

RÖPORTAJ Ali HÜSREVOĞLU Kimdir?

1956 Afyonkarahisar/Sandıklı doğumludur. 1974’de hat sanatına başladı. 1979’da Marmara Üniversitesi’ni bitirdi. 1982 yılında büyük üstad Hâmid AYTAÇ merhumdan icazet takdir ve icâzet aldı. 1992’de Medîne-i Münevvere/Mescid-i Nebevî son genişletme projesinin yazılarını Türk milleti adına yazdı. 1993’te eserlerini sergilemeye başladı. Türkiye’nin değişik il ve ilçelerinde 55 kadar şahsî ve karma sergiye katıldı. Hat sanatında âlet, malzeme ve yöntem geliştirdi. Yeni eserler […]

Continue reading »
1 103 104 105 106 107 117