71. Sayı Takdim

Kıymetli Okuyucularımız, Standartlar devrinde yaşıyoruz. Etiketler, standartlar, mühürler, kriterler… Siyasete birtakım kriterler hâkim, eğitime bazı cereyanlardan neş’et eden prensipler… Üretime belli-başlı ekollerin geliştirdiği standartlar… Giyim-kuşamda bazı şehirlerin modaları… Söz sahibi olanlar, kriterlerini koyuyorlar. Ya bizler için asıl söz sahibi kim? Bizi var eden sözün sahibi; bizi zâtına kul, Habîbi’ne ümmet eyleyen Kelâm’ın sahibi? O sebeple her çeşit standart, prensip ve […]

Continue reading »

PASLI PEYNİR İÇİN DEĞER Mİ?

Mustafa Asım KÜÇÜKAŞCI tali@yuzaki.com «Eşyada asıl olan mubah olmaktır.» Bu ifade aslında umumî bir prensibi ifade ediyor. Fakat her kaide gibi istisnâları var… Yemek-içmek ve karşı cins mevzuunda, umumî prensip helâl olmak değil… Bir erkeğe bütün kadınlar âlemi haram iken, sadece nikâhlısı helâldir.1 Yeme-içmede de öyle… Tabiattaki her şeyi yiyor muyuz? Elbette ki hayır! Bazı mülevves, putperest milletler gibi kımıldayan […]

Continue reading »

FITRAT VE HELÂL-HARAM

Yard. Doç. Dr. Harun ÖĞMÜŞ ogmusharun@yahoo.com İslâm, fıtrat dînidir. Fıtrat dîni; insan yaratılışına uygun olur, onun tabiatıyla çelişen prensipler ihtiva etmez. Nitekim Kur’ân-ı Kerim’de bu husus şöyle dile getirilir: “Yüzünü her türlü bâtıldan çevirip Allâh’ın yapısı olan dîne dön! O yapı ki, Allah insanları ona uygun olarak yaratmıştır. Allâh’ın yaratışında bir değişme olmaz.” (er-Rûm, 30/30) Allâh’ın yaratışında değişme olmaz. İnsanı […]

Continue reading »

HARAMI KİM HELÂL KILABİLİR?!.

H. Kübra ERGİN hkubraergin@hotmail.com Geçtiğimiz Eylül ayının sonunda bir fuar yapıldı, ama kimsenin haberi olmadı. Çünkü fuar, medya vasıtalarında haber mevzuu edilmedi. Genellikle fuarlar medya tarafından genişçe haber konusu yapılırken; bu fuarın neden haber yapılmaya değer bulunmadığı ilgimizi çekti. Acaba bu fuar, sadece küçük bir kesimin ihtiyaç duyacağı veya alabileceği cinsten malları mı tanıtıyordu? Hâlbuki hiçbirimizin alamayacağı lüks ve pahalı […]

Continue reading »

70. Sayı Takdim

Kıymetli Okuyucularımız, Ehl-i beyt… Ev halkı… Özel mânâsında ise «İnsanlığın en güzel ve en özel ailesi»ni işaret ediyor. Efendimiz’in şerefli ailesini, yakın akraba çevresini… Mübârek nesillerini sürdüren kızı Fâtıma, damadı Hazret-i Ali ve cennet kokulu torunları Hasan, Hüseyin Efendilerimiz ve kıyâmete kadar bizlere İslâm’ın güler yüzünü, sünnet-i seniyyeyi yaşayarak sergileyen seyyidler, şerifler, mübârek torunlar… Onları bize; başlarına gelen, aslında ümmet […]

Continue reading »

AYAK UYDURMAKLA AYAK DİREMEK ARASINDA…

Mustafa Asım KÜÇÜKAŞCI tali@yuzaki.com Dillerde dolaşan tavsiyeler: “Zamanı yakala…” “Değişime ayak uydur…” “Zaman sana uymuyorsa sen zamana uy!..” “Çağın değerlerine sahip ol…” Son asırlarda, fert ve toplum hayatında sürekli katlanarak hızlanan bir değişim rüzgârının yaşandığını inkâr etmek mümkün değil. Fakat değişimi, putlaştırmadan ve göz ardı etmeden; «Değişen değerler / değişmeyen esaslar», «Her yerde değişen / belli bir bölgede değişen», «Hızlı […]

Continue reading »

EHL-İ BEYTİN İSLÂM DÜŞÜNCESİNDEKİ YERİ

Doç. Dr. Harun ÖĞMÜŞ ogmusharun@yahoo.com Hazret-i Peygamber’in vefatından sonra on yıl gibi kısa bir süre içerisinde Cezîretü’l-Arab’dan çıkıp Mısır, Suriye, Irak ve İran gibi o zamanki dünyanın en mütemeddin yerlerine hâkim olan genç İslâm Devleti’nin üçüncü halîfesi Hazret-i Osman’ın, Mısır’dan ve başka yerlerden gelen memnuniyetsiz ve tahrik edilmiş bir grup tarafından şehid edilmesi; günümüze kadar sürecek bir fitnenin fitilini ateşledi. […]

Continue reading »

EHL-İ BEYTE ŞÜKRAN BORÇLUYUZ

H. Kübra ERGİN hkubraergin@hotmail.com Geçtiğimiz yıllarda İmam-Hatip Lisesi öğrencilerinden bir grup genç kızımız, hem yabancı dillerini geliştirmek hem de İslâm’ı tebliğ etmek gayesiyle yabancı ülkelerden mektup arkadaşı edinmeye karar vermişler. İnternet sayesinde bu pek de zor olmamış. Türkçe Olimpiyatlarına katılmak için Türkiye’ye geldiğinde tanıştıkları Kanadalı bir yaşıtlarıyla elektronik posta vasıtasıyla yazışmaya başlamışlar. Fakat arkadaşları sinemadan, müzikten vesâire konulardan bahsetmeyi tercih […]

Continue reading »

HEPSİ BİR ARADA…

Şems’in Peşinde Mustafa Asım KÜÇÜKAŞCI tali@yuzaki.com Birçok fonksiyonun, birçok özelliğin bir arada, tek bir yapıda bulunması; önemli bir meziyet… Günümüz teknolojisinin de pek çok üründe başarmaya çalıştığı bu özellik, ilâhî sanatın ve ilâhî takdirin hayranlıkla temâşâ edilen hususiyetlerinden biridir. Bu özellik; nimeti, zaman ve ihtiyaç çeşitliliği boyutlarında çarparak yükseltir ve yüceltir. Misal misal, konuyu açabiliriz. Cenâb-ı Hak, aç ve susuz […]

Continue reading »

KIBLEYE YÖNELMENİN ANLAMI

Gülşen-i Efkâr Yard. Doç. Dr. Harun ÖĞMÜŞ ogmusharun@yahoo.com Doğu da batı da Allâh’a aittir. Nereye dönülürse dönülsün Allah oradadır.1 Yani hangi yöne dönerek ibâdet edilirse edilsin -maksut Allah olduğu müddetçe- Allâh’a kulluk edilmiş olur. Nitekim Cenâb-ı Hak, kıblenin Mescid-i Aksâ’dan Kâbe’ye çevrilmesiyle ilgili ileri geri konuşan ve sözü uzatan ehl-i kitâba şöyle buyurmaktadır: “İyilik, yüzlerinizi doğu ve batı tarafına çevirmeniz […]

Continue reading »
1 102 103 104 105 106 127