111. SAYI TAKDİM

  Kıymetli Okuyucularımız, Fatih bir neslin evlâtlarıyız. Dev orduların seferlere çıkıp meydanlarda kozlarını paylaştığı, yüksek surlarla çevrili şehirleri metanetli orduların muhasara ettiği dönemlerde, ecdâdımız; büyük zaferler kazanmış, muazzam fetihler gerçekleştirmiş. Bekāsı olmayan bu âlemde, Osmanlı da tarihteki yerini alıp sahneden çekilmiş. Çekilmiş fakat hâlâ erbabının ifade ettiği üzere, boşluğu bile feryat ediyor, ceddimizin hayaleti ortada dolaşıyor. Onun asırlarca hükmettiği topraklarda […]

Continue reading »

TEBLİĞ KIVAMI

YAZAR : Sami BÜYÜKKAYNAK skaynak48@hotmail.com Tebliğ, kelime olarak ulaştırmak demek. Istılah olarak ise, İslâm ile buluşturma mücadelesi demektir. Evet mücadele… Mücadele etmek için ise bir kıvam gerekiyor. Yani sadece söz, tebliğ için yeterli değil. İnsan denen varlık; ruh ile kāim olduğu için, birtakım tesirli sözler dinlemekle yetinmiyor; o sözleri söyleyende bir kıvam görmek, rûhuna tesir edecek bir hâli hissetmek istiyor. […]

Continue reading »

DÜNYAYA BİR ŞEY VERMEDEN ÖNCE…

YAZAR : Doç. Dr. Harun ÖĞMÜŞ ogmusharun@yahoo.com Bir değeri başkalarına ulaştırmanın öncelikli şartı, ona sahip olmaktır. Bugün genel olarak baktığımızda, dünya müslümanlarının gıpta edilecek nesi var ki onu başkalarına ulaştırmaları beklensin? Kendisi muhtâc-ı himmet bir dede, Kande kaldı gayrıye himmet ede! Bugün cehâletin, taassubun, taklitçiliğin, mezhepçiliğin, despotizmin, vahşetin, yolsuzluğun, uğursuzluğun, bozgunculuğun en fazla kol gezdiği yerler -ne yazık ki- İslâm […]

Continue reading »

Mukaddes Bir Emânet; ÇAĞLAR ÜSTÜ DAVET

YAZAR : B. Cahit ÖZDEMİR bcahit@hotmail.com Teknolojideki gelinen seviye çerçevesinde, haberleşme imkânlarının fevkalâde geliştiği günümüzde; devletler, siyasetlerini hâkim kılmak için, bu vasıtaları geniş ölçüde kullanıyorlar. Hele dünyevî (seküler) cereyanların altüst ettiği, insanî değerlerin pek de yer bulamadığı bu kurtlar sofrasında; davranış tarzının belirleyicisi olan «gaye uğruna her şey mubah» mantığıyla, her türlü sûiistimal ve hile irtikâp edilebiliyor. «Yeni dünya düzeni»nin […]

Continue reading »

İSLÂM, GÖNÜLLERİN FETHİDİR!

YAZAR : M. Ali EŞMELİ seyri@seyri.com seyri@yuzaki.com Tarihten beri gerçekleştirdiğimiz bütün fetihlerin özünde bir mesaj var: Müjde-i Peygamber. Her müjdenin de bir şartı var: Şahsiyet-i Peygamber. O şahsiyetin de sırrı: Dîn-i Mübîn-i İslâm. Onun da bütün tecellîsi: Gönüllerin fethi. İşte bu sırrı anlayarak mükemmelleşen ve ancak bu yüce kıvam ile feth-i mübinlere yönelen gönüller, gerçek mânâda birer fatih oldular. Çünkü […]

Continue reading »

KİMSESİZLERİN KİMSESİ

YAZAR : Fatih GARCAN fatihgarcan@hotmail.com Muhteşem bir bahar sabahının ilk dakikaları idi. Güneş ilk ışıkları ile etrafı aydınlatmaya başlamıştı. Fahri Hoca, odasının penceresini açmış ve bir ibâdet edâsıyla başlamıştı çalışmaya. Onun en büyük hazzı; günün bu vakitlerinde, henüz şehrin karmaşası kendini göstermeden, kuş cıvıltıları eşliğinde hâfızların derslerini dinlemekti. Hâfızların sabah namazı sonrası Kur’ân-ı Kerim terennümleri, cümle kuşların kendi dillerince zikirleri […]

Continue reading »

TEMSİL İLE TEBLİĞ

YAZAR : Sami GÖKSÜN Peygamberler Sultanı, Allâh’ın Arslanı Ali’yi karşısına aldı ve bizler için de altın bir öğüt olan şu ölçüyü verdi: “Allâh’a yemin ederim ki, Cenâb-ı Hakk’ın senin aracılığınla bir tek kişiyi hidâyete kavuşturması; senin, en kıymetli dünya nimeti olan kırmızı develere sahip olmandan daha hayırlıdır.” (Buhârî, Fezâilü’l-ashâb, 9) Hepimizin en büyük arzusu bu. Bir insanın hidâyetine vesile olmak… […]

Continue reading »

İnsanlığa Kurtuluş Çağrısı: TEVHÎDE GEL TEVHÎDE…

YAZAR : Yard. Doç. Dr. Mustafa CANLI canli20@hotmail.com BİR HADİS: أَسْعَدُ النَّاسِ بِشَفَاعَتِى يَوْمَ الْقِيَامَةِ مَنْ قَالَ لاَ إِلٰهَ إِلاَّ اللّٰهُ ، خَالِصًا مِنْ قَلْبِهِ أَوْ نَفْسِهِ “…Kıyâmet gününde şefaatimle en fazla mesut olacak kişi, tüm kalbiyle veya gönülden; «Lâ ilâhe illâllah: Allah’tan başka ilâh yoktur.» diyen kişidir.” (Buhârî, İlim, 33) BİR MESAJ: Tevhîdi hayatının merkezine al. Kitaplarda yazılıdır, Gönüllerde […]

Continue reading »

MÎRÂC-I NEBÎ’DEN GELEN HEDİYE ve MÜJDELER

YAZAR : İrfan ÖZTÜRK Namazlarımızda otururken tahiyyat duâsı okuyoruz. Tahiyyat; hicretten bir yıl önce, Receb ayının 27’nci gecesi vukû bulan Mîrac hâdisesinde meydana geldi: Peygamber Efendimiz -sallâllâhu aleyhi ve sellem- «Kābe-kavseyn»e erişince kendisine işaret edildi: (Rabbine selâm ver!) -Aleyhissalâtü vesselâm- Efendimiz; “–Ettehiyyâtü lillâhi ve’s-salevâtü ve’t-tayyibât.” dedi. Cenâb-ı Rabbi’l-Âlemîn; “–Esselâmü aleyke eyyühe’n-nebiyyü ve rahmetullâhi ve berakâtüh.” buyurdu. Efendimiz -aleyhissalâtü vesselâm- hemen; […]

Continue reading »

TARTIŞMAK DEĞİL, TÂBÎ OLMAK

YAZAR : Âdem SARAÇ ademsarac@yyu.edu.tr Peygamberimiz -aleyhisselâm- başta olmak üzere, ashâb-ı kirâmın büyük gayretleri ile İslâm güneşi; her geçen gün yeni bir nasipli gönlü aydınlatıyordu. Bunca aydınlığa rağmen, karanlık düşünceliler, ısrarla karanlık kuytularda toplanıyor, karanlık kararlar alıp duruyorlardı. Yine bir gün Kureyş müşriklerinin en önde gelenleri, güneş battıktan sonra Kâbe’nin arka tarafında toplantıya oturmuşlar, ateşli bir tartışma içine girmişlerdi. Sonunda […]

Continue reading »
1 213 214 215 216 217 305