Varlıklar Âlemini Bağrına Basan TOPRAK

B. Cahit ÖZDEMİR bcahit@hotmail.com Toprak; bütün canlıların ihtiyaç duyduğu besin maddelerini ihtiva eden ve ekolojik dengenin devamı için, yaratılan mahlûkatın devr-i dâimine imkân veren temel bir varlıktır. Onun bu hususiyetine binaen, eski âlimler onu, ateş, su ve hava ile birlikte tabiatın esas unsurlarından birisi olarak kabul etmişlerdir. Yaratılış maksadına uygun olarak muhtelif koku, tat ve lezzette; türlü renk, şekil ve […]

Continue reading »

Nasıl Yaşamışlar, Nasıl Yaşadılar, Nasıl Yaşıyoruz? YAŞAYIŞ FARKI

Ahmet ZİYLAN Yeni nesiller; özellikle hayatlarında hiç sıkıntı görmemiş gençlerimiz, maalesef içinde bulundukları imkânların, nimetlerin farkına varamıyorlar, kolay kolay bir şey beğenmez ve dolayısıyla mutlu olamaz hâle geliyorlar. Sıkıntı yaşamasınlar tabiî ki. Fakat etraflarında yaşanıp durmakta olan ve oldukça yakın tarihlerde kendi büyüklerinin de yaşadığı ağır hayat şartlarını en azından dinlemeli, hâllerini onlarla mukayese etmeliler. Bu hususta babamın hazin bir […]

Continue reading »

Uzak Doğunun KİŞİSEL GELİŞİM FORMÜLLERİ

Aynur TUTKUN aytutkun@gmail.com Bir-iki yıl öncesiydi. Memleketten İstanbul’a yalnız gelmek durumundaydım. Açık, gayet bakımlı kırk-elli yaşlarında bir hanımın yanında yolculuğa başladım. Karşılıklı güler yüzle selâmlaşma ve tanışma faslından sonra altı saat boyunca devam edecek muhabbetimiz başladı. Kendisi NLP, reiki ve hipnoz alanlarında uzman imiş, elit kesime seminerler veriyormuş. İki-üç sene önce değişen hayatından sonra gerçek huzuru bulmanın neşesi vardı yüzünde. […]

Continue reading »

Orada Yaralı Bir Ülke Var Uzakta, ADI; BOSNA-HERSEK

Yard. Doç. Dr. Rıdvan CANIM Emperyalizmin tarihi, medenî milletlerin, hürriyetlerini müdafaa eden geri kalmış milletlere karşı haksız ezme ve imha harpleri ile ilgili malûmatla doludur. İstilâcıların uygar olması gaye ve metotları bakımından herhangi bir şekilde müspet bir tesir icra etmemiştir. Sadece onların müessiriyetini artırmış ve kurbanlarının yenilgisini hızlandırmıştır. (Aliya İZZETBEGOVİÇ; Doğu ve Batı Arasında İslâm) Kiraladığımız özel bir arabayla karmakarışık […]

Continue reading »

LEZZETİ, ŞÜKÜR İÇİN İSTEMELİ!

Handenur YÜKSEL Kādirî tarîkatının kurucusu, Gavs-ı Âzam Şeyh Abdülkādir Geylânî -rahmetullâhi aleyh-, 1077’de Gîlân’da doğdu. Küçük yaşta babasını kaybeden Geylânî, on sekiz yaşına gelince annesinden izin alıp bir kafileye katılarak ilim tahsil etmek için Bağdat’a gitti. Orada tefsir, hadis, fıkıh ve edebiyat okudu, sonra da bu ilimlerin hocalığını yaptı. Hayatında yirmi beş yıl süren bir inzivâ dönemi vardır. Pek çok […]

Continue reading »

Bir Osmanlı Fedaîsi… SUDANLI ZENCİ MUSA

Can ALPGÜVENÇ alpguvenc@gmail.com Zenci Musa Sudanlı idi. Babası Girit’e yerleştiği için 1890’lı yılların başında orada doğdu. Kahire’de yaşayan ve tam bir Osmanlı hayranı olan dedesi, onu İslâmiyet’i iyi öğrenmesi ve Osmanlı’yı yakından tanıması için yanına aldı; yetişmesi için büyük ihtimam gösterdi. Türk mahallesinde büyüyen Musa, çok küçük yaşta Türkçeyi güzel konuşmaya başladı. Mısır Hidivinin kuzeni Prens Tosun’un hizmetine giren Musa, […]

Continue reading »

Abbasîler Dönemi-I (750-1258) ABBASÎLERİN İKTİDARA GELİŞİ EHL-İ BEYT’İN ROLÜ

Ahmet MERAL ahmetmeral@yuzaki.com Hazret-i Peygamber döneminde gönüllerde başlayan köklü değişim, öncelikle Arap Yarımadası’nda idaresini Hazret-i Peygamber’in yürüttüğü bir İslâm devletinin oluşmasına yol açmıştı. Ancak Dört Halîfe döneminde meydana gelen inanılmaz zaferlerin ardından giderek bir imparatorluk büyüklüğüne ulaşan İslâm Devleti; Emevîler döneminde, İslâmiyet’in rûhuna yani devletin var oluş felsefesine taban tabana zıt birçok uygulamayla karşı karşıya gelmişti. En azından idare temelinde […]

Continue reading »

KAYIP İLÂNI…

SEYRÎ (M. Ali EŞMELİ) Kaybedenler, kazananlar, soruyorlar: Ne kayıp? Daha dünyâya gelirken giden efsâne kayıp!.. Geceden gündüze hem peş peşedir hem ayrı, Yanıyor ay ve güneş, nûruna pervâne kayıp! Yapı cân attı şehirden köye, köyden şehire, Kapıdan pencerenin umduğu mestâne kayıp… Şu kızıl çöl ne kadar boş, şu gülistân ıssız; Ağla Leylâ, sana Mecnun gibi dîvâne kayıp… Çağda sahrâlara sabrettirecek […]

Continue reading »

GÖZ NÛRU NAMAZ

TÂLÎ (Mustafa Asım KÜÇÜKAŞCI) MECNUN (İbrahim Hakkı UZUN) Dinle mü’min, namaz îmânın ikiz kardeşidir, Namazın şanlı makāmıysa şahâdet peşidir. «Onsuz olmaz!» diye Hak Elçisi ferman buyurur, Direk olmazsa binâ, söyle gönül, neyle durur? Mü’minin gönlüne derman, gözünün nûru namaz… Onu bir kerre «kılan» bir daha onsuz kalamaz! İstikāmet için insanlığa Hak’tan pusula… Döndürür kıbleye, Rahmân’a giden nurlu yola… Bir müfettiş […]

Continue reading »

ÜMİT

Zahit GENÇ Yelken açmış gidiyor duygularım gönlümde, Vuslatına az kaldı, yıldıramaz engeller, Korkulacak ne var ki, îman ile ölümde, Bin yıl yaşasan bile tükenir mi emeller? Rahmet müjdesi taşır küme küme bulutlar, Damla damla düşecek elbet bir gün toprağa, Zincire vurulur mu gönüldeki umutlar? Kara günler de geçer kavuşuruz şafağa. Kaybolan değerlere için için ağlarım, Böyle mi olmalıydı, ne hazindir […]

Continue reading »
1 885 886 887 888 889 1.015