Modern Dünyanın Kaybettiği SABIR TERBİYESİ

H. Kübra ERGİN hkubraergin@hotmail.com Geçtiğimiz aylarda bir vakfımızın düzenlediği seminerde, kadın-doğum uzmanı bir hanımefendiyi dinliyordum. Anlattıklarının arasındaki bir tespit, zihnimde yoğurmakta olduğum bilgiler arasında sanki bir köprü vazifesi gördü ve onları birbiriyle irtibatlı bir şekilde mânâlandırmama imkân sağladı. Diyordu ki: “Sezaryenle doğumlar çoğaldığından beri, hiperaktif çocuklar da çoğaldı. Şimdiki gençler her şeyi hemen istiyor, hiçbir şey için sabretmeye yanaşmıyor. Eski […]

Continue reading »

Kalkınmanın Yolu HESABINI BİLMEK

Ahmet ZİYLAN Bir insanın maddî açıdan rahata ermesi, kalkınması onun gelirlerinin çok olmasıyla alâkalı değildir. Aslolan kişinin hesabını bilmesidir. Bunu, tanıdığım iki insanın durumuyla misallendirirsem çok daha müşahhas hâle gelecektir. İstanbul’a geldiğimizde kendisiyle çalıştığımız bir işadamı vardı. O zamanın parasıyla aylık beş bin lira geliri vardı. Günümüzün beş bin YTL’si civarında, gayet iyi, dolgun bir gelir… Üstelik kalabalık bir ailesi […]

Continue reading »

RASÛLULLÂH’IN ASHABLA İLETİŞİMİ

Aynur TUTKUN aytutkun@gmail.com Mekke’nin fethini müteakip, müşrik kabilelerin İslâm’ı yok etmek için son kez silâha başvurdukları Huneyn Gazvesi Müslümanların zaferiyle neticelenmiş ve çok yüklü miktarda ganimet elde edilmişti. Ganimetler beşe bölündü. Bir hissesi «beytülmâl»e ayrıldı, kalanı mücahidlere paylaştırıldı. Bu beşte birlik hisse, Rasûlullâh’ın tasarrufundaydı. Rasûlullah, bu paydan Mekke’nin fethinden sonra Müslüman olan kalbi İslâm’a ısındırılmak istenen «müellefe-i kulûb»a kendi paylarından […]

Continue reading »

Geleceğimizle Ne Kadar İlgiliyiz? NETİCE İLGİYE GÖRE

Ali Rıza BUL Yıllar önce ticarî bir müessesenin düzenlediği bir seminere katılmıştım. İş hayatında başarılı olmak, ayakta kalabilmek ve benzeri konular konuşulmuştu. Seminerde bir işadamı; «İş Hayatında Başarılı Olmanın Kuralları» konulu bir konuşma yaptı. Kurallar şunlardı: 1) Haftada dört defa yaptığınız işi insanlara anlatın. 2) Her gün işinizle ilgili teknik gelişmeleri takip edin. 3) Bütün toplantılara katılın. 4) İş hayatınızdaki […]

Continue reading »

Balkanlar’ın Kudüs’ü SARAYBOSNA…

Yard. Doç. Dr. Rıdvan CANIM ridvancanim@mynet.com Saraybosna, Bosnasaray, Sarayova ya da Sarajevo… Bosna-Hersek’in bu güzel başkenti hâlâ yaralı bir şehir görünümünde. Özellikle havaalanının da içinde bulunduğu Dobrinja’da bir semt tanınmayacak derecede yakılıp yıkılmış. Şehirdeki başkanlık sarayı ya da meclis binası, Oslobojenya (Zafer) gazetesi binası ve meşhur Holiday Inn Oteli gibi birçok bina özellikle bombalanmış hâliyle korunuyor… Bosna Irmağı’nın Miljecka Nehri […]

Continue reading »

SEN KENDİNİ KURTARMIŞSIN!

Handenur YÜKSEL Ünlü Osmanlı şeyhülislâmı ve hukukçusu Ebussuud Efendi 1490’da İstanbul’da doğdu. Asıl adı Muhammed’dir. 1532’de Bursa, altı ay sonra da İstanbul kadılığına tayin edildi. 1537 Ağustos’unda Rumeli Kazaskerliğine getirilen Ebussuud Efendi, bu görevde sekiz yıl kaldı. Çevresine oldukça yumuşak davrandığı hâlde, heybetinden yanında kimse ağzını açamaz, sözleri hürmetle dinlenirdi. 1545’te şeyhülislâmlık makamına tayin edilen Ebussuud Efendi bu görevi yirmi […]

Continue reading »

Pîrî Reis ve KUSURSUZ BİR AMERİKA HARİTASI

Can ALPGÜVENÇ alpguvenc@gmail.com Osmanlı Devleti’nin Akdeniz donanması kaptanlarından Kemal Reis’in yeğeni olan Pîrî Reis, 1465-70 yılları civarında Gelibolu’da doğdu; asıl adı Muhyiddin’dir. Pîrî, çocukluk yaşını aştıktan sonra, kendisini amcası Kemal Reis’in gemilerinde buldu. Aralıksız on dört yıla yakın bir süre onun bütün seferlerine katıldı. Osmanlı deniz tarihinde, kendisinden -resmen- ilk defa söz edilmesi 1499-1502 yıllarındaki deniz savaşları sırasındadır. Gemisinin bir […]

Continue reading »

Abbasîler Dönemi-II (750-1258) HARUN REŞİD DÖNEMİ

Ahmet MERAL ahmetmeral@yuzaki.com Beş yüz yıl devam eden Abbasîler dönemi İslâm tarihinin dördüncü büyük halkasını oluşturur. Bu dönemin en parlak yılları Harun Reşid’in iktidar dönemidir. Bu dönemde, Bizans’la yapılan savaşlarda başarılı olmak, sınır güvenliğini sağlamak ve İslâm dinini yaymak amacıyla Diyarbakır’dan Tarsus’a uzanan hat boyunca Avâsım ismi verilen ordugâh şehirleri oluşturuldu. Bizans’a akınlar tekrar başladı. Abbasî ordusu Konya’ya kadar geldi. […]

Continue reading »

NA‘T-İ HABÎB

SEYRÎ (M. Ali EŞMELİ) Ağla ey bülbül, bu hicrân, inci eyler şebnemi; Bağda güldür artıran, güldür azaltan, mâtemi. Döktürür bir yanda sel, bir yanda yangın coşturur, Gül bu zîrâ hem cehennem, hem de cennet dirhemi. Öyle fethetmiş ezelden bahçıvânın kalbini, Aşkı cennetten çıkarmış meşk ederken çiğdemi! Gül elinden devşirir gufrânı ancak, tevbekâr, Lutf-i Rahman böyle mağfûr eylemiştir Âdem’i. Türlü mevsim […]

Continue reading »

ŞEHÂDET

TÂLÎ (Mustafa Asım KÜÇÜKAŞCI) Şehâdet vâr oluştur yâra doğru Sakın zannetmeyin cânın zevâli!.. Dalar pervâne elbet nâra doğru, Şehâdettir hayâtın tam kemâli!.. Büyük cehd istiyor mümtaz eserler, Ferâgat istiyor mümbit seferler, Şehâdet istiyor gerçek zaferler; Güneş batmazsa göstermez hilâli!.. Yılan düşmâna göklerden yağan o! Kan ummânıyla bin zâlim boğan o! Nedir Anka! Ateşlerden doğan o! Şehâdet vâr eder hattâ muhâli!.. […]

Continue reading »
1 867 868 869 870 871 1.002