Hazret-i Ali Dönemi 2 (656-660)

Ahmet MERAL SIFFİN SAVAŞI (657) Hazret-i Ali, Cemel Vak’ası sonrasında içte birliğin sağlanması yolunda adımlar atmaya devam etti. Bilindiği gibi, Hazret-i Ali’nin hilâfetinin önündeki en önemli engel Şam valisi Muaviye idi. Muaviye uzun süre valilik yaptığı Suriye bölgesinde kendine has bir yönetim kurmuş ve gücünü her geçen yıl biraz daha artırmıştı. Dünyevî siyaset ölçeklerinde Arap tarihinin önemli dört dâhîsinden biri […]

Continue reading »

Hazret-i Bilâl’in Ezânı

SEYRÎ (M. Ali EŞMELİ) Ümeyye bin Halef’in vardı zenci bir kölesi, Bilâl’di ismi, sulardan güzeldi, gürdü sesi. Rasûl’ün aşk ile cân attı Hakk’a dâvetine, Ümeyye, kızdı bu parlak gönül hidâyetine. «Ne hakla eyledin îman?» deyip de etti cefâ, Bilâl’se her şeye rağmen özünde Hakk’a vefâ, «Ehad, ehad» dedi şirkin alev alev közüne, «O bir, O bir!» diye haykırdı müşriğin yüzüne! […]

Continue reading »

Kurusun!

TÂLÎ (Mustafa Asım KÜÇÜKAŞCI) Arzı nefret ve zulümlerle karanlar kurusun! Hep husûmet hamurundan yoğuranlar kurusun! Gâvurun zulmüne rahmet okuturmuşçasına, İçimizden şu mazarrat çıkaranlar kurusun! Batıdan, bâtıl akımlardan alıp pis virüsü, Çıldıranlar, azıtanlar, kuduranlar kurusun! Bilmez erkekçe dövüşmek nedir, alçak sırtlan! Kuytudan patlatılan bomba kuranlar kurusun! Güçlü bir Türkiye’nin sırtına kambur kesilen, Şanlı aslanları fâreyle yoranlar kurusun! Gencecik canlara kalleşçe tuzaklar […]

Continue reading »

Bu Vatan Bölünmez, Bu Bayrak İnmez!

Yusuf DURSUN «Son ocak sönmeden» yurdumda benim, Bu vatan bölünmez, bu bayrak inmez! Bin yıllık tarih var ardımda benim, Bu vatan bölünmez, bu bayrak inmez! Gökyüzünde son güneşler batmadan, Yeryüzünde son şafaklar atmadan, İsrafil’in «kalk» borusu ötmeden, Bu vatan bölünmez, bu bayrak inmez! Birlikte dolaştık yaylada, kırda; Birlikte can verdik bu cennet yurda. Unuttuysan öğren, tarihe sor da; Bu vatan […]

Continue reading »

Gazel

SEFERÎ (M. Nejat SEFERCİOĞLU) Cânânı diler cânını vermez nice iştir? Dünyâyı diler gülleri dermez nice iştir? Vuslat diye âfâkı tutar nâlesi amma; Allâh’a giden yollara girmez nice iştir? Dünyâya verir her gece bin türlü nizâmı; Bir taş koyabilmez eli ermez nice iştir? Yüz türlü hatâ bulmada mâhir geçinir de, Çeşmindeki mertekleri görmez nice iştir? Kervan yola düşmüş seferîdir bütün âlem, […]

Continue reading »

Firakın Yaktı Beni

Salih Zeki MERİÇ Sen geldin ya Efendim, bu âleme can geldi… Güzellik ülkesinden ülkeme canan geldi, Dirildi en ümitsiz hasta bedenler bile; Sen’inle bu gönlüme inci ve mercan geldi, Sen geldin ya Efendim, bu âleme can geldi… Gönüller iklimine düşürdüğün o mânâ… Hikmetinden içelim ne olur kana kana! Çöller bize bir damla suyu vermese bile, Seninle sanki düştük sonsuzluk ummânına! […]

Continue reading »

Yabanda Bir Nesil

Servet YÜKSEL Ayrıldılar gözlerinde yaşlarla, Bir zamanlar kara trenler vardı. Deli çağlarında pembe düşlerle, Gurbetin koynuna girenler vardı. Boylarını aştı zevk u safâlar, Memlekette kaldı ahde vefâlar, Kara gözlü Fadimeler, Leylâlar… Hasret yumağına çile sarardı. Gönüller incitti gül sandıkları, Gaflete götürdü yol sandıkları, Meğer bir saatmiş yıl sandıkları, Yarım asrın çoğu ziyan, zarardı. Sanki güneşini yitirmiş yüzün, Sabahı kasavet, akşamı […]

Continue reading »

Utkun Yenilgi

Sadettin KAPLAN İçimi almıyor dışımın kabı Sustu ilk çığlığım son emelimde Hangi sesi arar ölüm mızrabı İkide bir kopan nevâ telimde?.. Bir papatya gibi açar elimde Ecel şerbetine bandığım bıçak Her gece koynuma bir ölüm girer Deniz tenli alev saçlı sımsıcak… Binlerce örümcek bir sevdâ örer Boyutsuz bir beden ne kol ne bacak Kelebekler düşten bir perde gerer Ey ruh […]

Continue reading »

Ay İncelir…

Rıfat ARAZ Bir sevdaya gönül verdim; Cennet kokar baharından!.. Çiçek çiçek edep derdim; Bal süzülür gülzârından!.. Yerler gökler kucak açar; Arş süslenir, nûrun saçar!.. Söz, söz olur özden geçer; Can tutuşur ikrârından!.. Bu yürekle yanışı var; Bir rahmetten kanışı var!.. Dostu öyle anışı var; Âlem döner esrârından!.. Bulut olur için döker; Ar bürünüp dosta akar!.. Gün aşk ile bağrın yakar; […]

Continue reading »

Sevda Nöbetçileri

NİYAZKÂR (Köksal CENGİZ) Ezelden ebede gül destesini, Derleyip gönüle sunan sizsiniz. Güzelden süzülen hâl bestesini, Sırlayıp aşk ile dönen sizsiniz. Sizdedir atadan yadigâr sancak, Cehalet ilimle boğulur ancak, Tüter ufkumuzda binlerce ocak, Harlayıp ateşi yanan sizsiniz! Mevlâ’m bir eylemiş, iki değeri; Şüheda kanıyla âlimin teri, İrfan ordusunun kutlu erleri, Parlayıp mum gibi sönen sizsiniz! İlim, fen, sanatta usta olanlar, Hikmet […]

Continue reading »
1 866 867 868 869 870 954