Ararım…

Servet YÜKSEL Adımız okununca tarih bile hislenir, Bugün nereye baksam; «İmdat!» diye seslenir, Üç kıtada gezdiğim zamanları ararım. Onlar ki, bu toprağı tutan çınarlarımız, Gönüllerin can suyu, şefkat pınarlarımız, Ardınca yürüdüğüm sultanları ararım. Bu eğreti yapılar nasıl sabaha çıkar ? Temelinde ter olsun, harcını ihlâsla kar, Taşları adam eden Sinanları ararım. Sen ey gelinlik kızım, meleklerden güzelsin, Sancımı dindirmeye bir […]

Continue reading »

Gazel

SEFERÎ (M. Nejat SEFERCİOĞLU) Hasret çekerek vuslata ermek ne kadar güç!.. Serden geçerek cânını vermek ne kadar güç!.. Ağyâr ile hem-hâl olanın nârına yanmak, Kalkan gibi hep göğsünü germek ne kadar güç!.. Bülbül gibi günlerce açılsın diye ummak, Birden açılan gülleri dermek ne kadar güç!.. Cânâna adanmış şu garip cân-ı azîzi, Kan isteyenin pâyine sermek ne kadar güç!.. Derler Seferî […]

Continue reading »

Gözlerim Avucumda

Sadettin KAPLAN Oturmuşum toprağa dizlerim avucumda, Kararıyor içimde gözlerimin akları; Bir karınca dev yiyor ta öteki ucumda. Toprağı kar delende, kan yürür kardelende; Islık çaldıkça Pan’a Midas’ın kulakları… Oturmuşum denize özlerim avucumda, Islanıyor altımda Helen’in mor genleri, Can pazarında Hektor ta öteki ucumda. Geçler erkenleşiyor, dalga dikenleşiyor; Susadıkça kanıma çölün sürüngenleri… Oturmuşum ateşe közlerim avucumda, Altımda mızrak gibi evsizlerin evleri, […]

Continue reading »

Kesret Nedir?

Rıfat ARAZ Yâ Rab Sana açtım elim; Beni yakan gurbet nedir?.. Gönül oldu son menzilim; Yâ bendeki hasret nedir?!. Kalbim ile görsün gözüm; Varı vardan seçsin özüm!.. Sen’i söyler alınyazım; Bunca ibret, hikmet nedir?.. Kulak verdim her bir dile; Düşüp geldim zorlu yola!.. Ne hâldeyim kim ne bile? Beni saran hayret nedir?.. Yaktım aşkın envârını; Gezdim ömrün diyârını!.. Verdin cennet […]

Continue reading »

Harem Efsânesi

Olcay YAZICI Sunar düşlerini bulutlara, Haseki namzedi nâzenin güzel… Gönül semasında saadet ara, Saraydan yükselen hüzünlü gazel… Ağyardan arınmış sükût köşesi, Edebin, erdemin, helâlin köşkü… Gökten nar kırmızı elma düşesi, Aşkın en acısı, padişah aşkı! Kılıç gibi keskin, çetin imtihan: Bir yanda devletlû, bir yanda gözde… Ne sultan dayanır, ne haşmetlû han, Yenilir irade yakıcı sözde! Efsunlu, esrarlı… Meçhul bir […]

Continue reading »

Söylesin…

NİYAZKÂR (Köksal CENGİZ) Söyleyin kim kesti ışığımızı? Ya da kör kuyuda kalan söylesin!.. Mâşuk mu küstürdü âşığımızı? Ya da aşkımızı çalan söylesin!.. Oynaşıp dururuz delicesine, Duygular taş kesmiş ölücesine, Mânâyı yorardık velîcesine, Sırr-ı hikmet nedir bilen söylesin!.. Arardık gerçeği gündüz ve gece, Çözülürdü çözülmeyen bilmece… Darda isek yetişirdi «imece», Şimdi can dostunu bulan söylesin!.. Sermayeyi kaygısızca yok ettik. Haram-hile ile […]

Continue reading »

Allah -Azze ve Celle-

Mustafa Necati BURSALI Bir’dir, Tek’tir, Ezel’dir, Allah azze ve celle! Güzel hem ne güzeldir, Allah azze ve celle! Ben anlatamam ki tam, Vasfından âciz kelâm, Kuddûs, Melik, es-Selâm, Allah azze ve celle! Arzın, fezânın Rabbi, Rûz-i cezânın Rabbi, Kutlu ezânın Rabbi, Allah azze ve celle! «Ol!» der, yoktan var eder, Kimi sever, yâr eder, Kimini de hâr eder, Allah azze […]

Continue reading »

Kıt’a

MÜRİD (Mustafa TAHRALI) Vasl-ı cânânına müştak nice şeydâ bilirim, Dem-i hicrinde de hemdem dile Leylâ bilirim, Derd-i aşk sîneye dert olsa, harâp etse dili; İki dünyâ değecek ân-ı temâşâ bilirim!.. Vezni: feilâtün / feilâtün / feilâtün / feilün (fâilâtün) (fa’lün)

Continue reading »

Mevlânâ’dan -Manzum Tercüme-

MECNUN (İbrahim Hakkı UZUN) Men bende-i Kur’ân’em eger cân dârem Men, hâk-i reh-i Muhammed Muhtâr’em Ger nakl küned cüz in kes ez-güftârem Bîzârem ez ô v’ez an sühan bîzârem. Can, kul köle Kur’ân’a, bulundukça bu tende, Hem kutlu yolun toprağı, gül Ahmed’e bende… Kim sâdır olan sözlerimin tersini söyler; Bîzârım o sözden de ve hem ol kişiden de! Vezni: mef’ûlü […]

Continue reading »

Gazel -Riyâzî’yi Tazmîn-

Memduh CUMHUR Görünen her şeyi tevhîde işâret bilirim Hüsn’ü mutlakta bulan Aşk’a izâfet bilirim. Bir avuç toprağa minnet edilen âlemde; Gönlü toprakta ilâhî bir emânet bilirim. Toprağın bağrına gizler gönül, âzâdeliği, Başka sevdâ dilemem, gayrı esâret bilirim. «Âşığın gönlün alan hâleti ta’bîr edemem» Tâ ezelden beridir hasrete dâvet bilirim. Âşığın alnına Cumhur yazılan her yazıyı; Her nefes aşka yönelmekten ibâret […]

Continue reading »
1 856 857 858 859 860 954