Harem Efsânesi

Olcay YAZICI

Sunar düşlerini bulutlara,
Haseki namzedi nâzenin güzel…
Gönül semasında saadet ara,
Saraydan yükselen hüzünlü gazel…

Ağyardan arınmış sükût köşesi,
Edebin, erdemin, helâlin köşkü…
Gökten nar kırmızı elma düşesi,
Aşkın en acısı, padişah aşkı!

Kılıç gibi keskin, çetin imtihan:
Bir yanda devletlû, bir yanda gözde…
Ne sultan dayanır, ne haşmetlû han,
Yenilir irade yakıcı sözde!

Efsunlu, esrarlı… Meçhul bir diyâr,
Hikmetsiz idrakin hayâl mahsûlü…
Daire içinde kâideler var,
Terler koca hünkâr, öperken gülü!

Şehzâde anası, nârin nevcivan,
Büyülü bir dünya, mahrem bir eşik…
Kutlu dualarla açılır dîvân,
Büyütür çağları altunî beşik…

Sona erer ihtişamlı saltanat,
Dillerde ebedî efsâne kalır…
Cihanı dörtnala fethe çıkan at,
Mecaz menzilinde mesafe alır…