KIRKA YARILIR KIL TEZGÂHIMIZDA

M. Faik GÜNGÖR Aslım toprak ve su, böyleyken niçin, Sarayda kalıyor desinler bize? Varsın da bilmezler bir leke için, Ummana dalıyor desinler bize! Hapsettik nefreti, yaktık amaçta. Sevgiyi tuğ ettik, geçmişi aç da. Rasûl çölde büyür, vahiy yamaçta. Sahrâdan geliyor desinler bize. Cevheri insanda aradık durduk. Bundandır otağı gönülde kurduk. Bir ışık bulmaya seneler yorduk. Ağırdan alıyor desinler bize. Uğramaz […]

Continue reading »

Süvari -M. Ali EŞMELİ Hocama-

M. Faik GÜNGÖR Olanlara bakıp da, yeise düşme sakın. Koyulaşır karanlık, şafak sökmeye yakın. Çalmaya dursun boru, kalmaz sabaha akın. Çıkar gelir süvari seyrekleşir kaygılar, Gör ki nasıl şahlanır bayraklaşır duygular. Gül tükenmez gülşende olsa da mevsim hazan. Kan bedenin içinde, irindir dışa sızan. Kadim sözdür bilirsin «belâyı bulur azan» Çıkar gelir süvari seyrekleşir kaygılar, Gör ki nasıl şahlanır bayraklaşır […]

Continue reading »

Birliğe, Dirliğe, Diriliğe Maya: Hazar Şiir Akşamları

Hadi ÖNAL hadional@mynet.com Aynı kökten gelen, aynı dili konuşan kardeş Türk devletlerinin ve topluluklarının gönül erenlerini kucaklaştıran Hazar Şiir Akşamları’nın bu yıl 15’incisi gerçekleştirildi. Orta Asya’dan Balkanlara uzanan geniş Türk coğrafyasının kalbi yine Hazar’ın serin sularında attı. Hazar Şiir Akşamları; 25-26-27 Ekim 2007 tarihlerinde elmas güzelliği ile göz kamaştırdı, sözün özü ile de gönül okşadı; yüzyılların bir büyük hasretini, bir […]

Continue reading »

Hangi Gemi Yüzer Çıkar Sahile?

M. Faik GÜNGÖR Can uçar bu tenden dönmez bir daha. Hayat denen fânus söndüğü zaman. Boşuna yalvarma, yakarma Nûh’a, Yeryüzü yağmura kandığı zaman. Küheylân atlara dar gelen yollar… Varmadan menzile tükenir yıllar. Dua çiçekleri açmadan solar, Âminler dudakta donduğu zaman. Haset gönüllerden huzuru söker. Söktüğü huzura bin elem döker. Yakub’un başına gök kubbe çöker, Gidenler Yusufsuz döndüğü zaman Kararır gündüzler, […]

Continue reading »

Dağların Sırrı

M.Faik GÜNGÖR Doksan bin güvercine, kardan yatak seren dağ. «Allâhu Ekber!» deyip, şehâdete eren dağ. Dağlar yerin perçini, dağlar yetimin evi. Dağlara yenik düşer Mekke’nin azgın devi. O dağlar ki yurdumda Tekir’dir, Erciyes’tir, Türk’ün Anadolu’da can bulduğu nefestir. Duydun mu rahmetin ilk, dağlara indiğini? Kim bilir yeryüzünde dağların bildiğini? Gaflet çöker zamanın nefsle dönen çarkına, Yenik görünür Uhud, uyanınca farkına. […]

Continue reading »

Zaman Hey!

M. Faik GÜNGÖR Can düşerdi, bayrak düşmezdi yere! Küller gibi can savuran zaman hey! Yer şahit, gök şahit, hem de kaç kere, İhâneti dâra vuran zaman hey! Duvağıyla kabre girende kızın. Nikâhı kıyılır ayla yıldızın. Itrî nağmesinde eritip sazın. Mehterânı, cenge kuran zaman hey! Çelik süvariler zafer yolunun, Göğsünde biterdi Anadolu’nun. Çağlara yön veren fetih kolunun, Dizinde, secdeye duran zaman […]

Continue reading »

Nerdeyim?

M. Faik GÜNGÖR Yeşeren bir alevim, yılanların dilinde, Kanayan bir yaranın sezildiği yerdeyim. Zikrullâhı nakşedip Mevlânâ’nın ilinde, Şems-i Tebrîz’in aşka süzüldüğü yerdeyim. Kaç asır geçti bilmem hâlâ arar dururum, Güneşin saçlarını dehlizlere vururum, Ya ben yâri bulurum, ya eririm, kururum, Mansur’un «Ene’l-Hak»la yüzüldüğü yerdeyim. Yakubî hıçkırıkla galip geldik zamana, Sabr-ı Eyyûb elinde dertler gelir amâna, Rüyalar yormak için döner yollar […]

Continue reading »

ALEMDEN ALEME

M. Faik GÜNGÖR Âlemden âleme yürüyor kervan, Değişir mevsimler, değişir devran, Kapanır gişeler acele davran, Sual olmaz bilet alan yolcuya. Rüya ile gerçek arasında yol, Ne fazla ümitlen, ne ümitsiz ol. Işıktan atlarla sefere koyul, Zaman yetmez yaya kalan yolcuya. Her nefes, her saat farklı durakta, İnerler, düşleri kalır ırakta, Riyâyı sunsan da altın tabakta, İtibar edilmez yalan yolcuya. Seneler […]

Continue reading »

Ey Felek

M. Faik GÜNGÖR Eylesen de yâ Rab âriflerinden, Ayrılığa içim kanar derinden, Çileye beleyip dört-bir yerimden Huzuru öteye getirdin felek. Çiçekli yıllara yol geçirmeden, Ömrün tek günün bol geçirmeden, Bayramlıklarıma kol geçirmeden, Kefeni ütüye getirdin felek. Dedim ki, içimi okuyabilsen, Alıp hasretimi dokuyabilsen, İshak kuşlarını taşlayarak sen, Baykuşu çatıya getirdin felek. Karanlık geceyi gündüze sayıp, Şahsıma yaptığın vallâhi ayıp, Kemend […]

Continue reading »

AĞLAMA VAKTİ

M. Faik GÜNGÖR Kâinat seni bekler gözü yolda arzumun Gülmedi bahtına gün senden sonra mazlumun. Nâzenin vicdanlara palazlandı karanlık Nemrudî alevlerde kavruluyor insanlık. Baykuşlar üşüşüyor cebren gülistanlara Zulmün kanı bulaştı kardan ak fistanlara. Asit yağmurlarınca kurşun yüklü bulutlar Ölüm kusuyor, yere gömülüyor umutlar. Soldu rengi baharın kalmadı koku gülde Kuzgunların iştahı kabarıyor bülbülde. Akıl nefsin mağduru saksağan alığında İshakkuşları şimdi […]

Continue reading »
1 18 19 20