TEKRARIN MÂRİFETİ

M. Faik GÜNGÖR Her dem aynı nefesteyim, Ömür, onun tekrarında. Dünya denen kafesteyim, Uçurumun kenarında. Çıktım yola, bilinmezden. İz bıraktım, silinmezden. Sözüm tektir, delinmezden. Gizli kaldım esrârında. Hepten hiçe, damla damla, Yok, oldum üç-beş adımla. Taş dibekte feryâdımla, Arındım dost ısrarında. Kefil olmayınca velim, Kor ateşte dondu elim. Umutlarım dilim dilim, Bir kasabın satırında. Değişir mi doğu-batı, Yerin altı, göğün […]

Continue reading »

ÖNCE DİLİM ÖĞRETMENİM

M. Faik GÜNGÖR Sana geldim, evvelince Al Türkçemi öğret bana. Tatlı tatlı kuşdilince Bal Türkçemi öğret bana. Öğretip, kötüyü iyi, Bozma ben gibi sabîyi. Alfabemden ecnebîyi Yol! Türkçemi öğret bana. İndir gökten yıldız, ayı, Koy elime dolunayı. Yûnus Emre, Mevlânâ’yı Bul! Türkçemi öğret bana. Kaldır ülkemdeki yası. Sevgi ile doldur tası. İçimdeki kiri-pası Sil! Türkçemi öğret bana. Âşık Veysel’in telinde. […]

Continue reading »

UYAK VE KAZIK

M. Faik GÜNGÖR Ateşte kıvranan sıtmalı hasta, Zemherî ayını yaza benzetir. Tatlıcı geçinen acemî usta, Güllâçta şekeri tuza benzetir. Olursa insanlar nefsin esiri, Çeyreğe eş sayar bütün kesiri. Reklâma paçavra eder nesiri, Şiirde kekliği kaza benzetir. Kendini tanımak her işin başı, Allah göz üstüne işlemiş kaşı. Benlik aynasına müptelâ şaşı Damlada deryayı aza benzetir. Söz eder budala, dağlardan yüce, Dağlar […]

Continue reading »

İLK SÖZLE BAĞLANDIM NEY NEFESİNE

M. Faik GÜNGÖR Ben kederle haşır-neşir yazıyım, Huzuru, refahı al senin olsun… Mürşidin elinden zehre râzıyım, Câhilin sunduğu bal senin olsun… Kaçtıkça benlikten, sezip gāibi, Takibinde kaldım gölgesi gibi. Verin, bana kalsın denizin dibi. Çer-çöple boğuşan sal senin olsun… Çarptım ki gerçeğe duvardan beter. Nasîbe sarıldım gayrisi yiter. Öğünlük ekmeğim, aşım var yeter, Kārun’u güldüren mal senin olsun… Kapanınca kapı […]

Continue reading »

ALPARSLAN VE MALAZGİRT

M. Faik GÜNGÖR Ne kadar mübârektir şu Malazgirt ovası, Onunla Anadolu, oldu Türk’ün yuvası… Yüklenmiş omuzuna, sancak etmiş tevhîdi, Karşısında, Bizans’ın gurur yüklü tehdîdi. At üstünde Alparslan; “Çağrım er oğlu ere. Dönmek olmaz savaştan, kalmadan son nefere. Küffarla cenkleşmede, dağınık durmaz mü’min. Hakk’ın safında birlik, emri dîn-i İslâm’ın. Bahtımız aktır bizim, aktığımız pınar ak. Yirmi dört Oğuz boyu, Kırgız, Türkmen […]

Continue reading »

TEZ OL EVLÂDIM!

M. Faik GÜNGÖR Gündüz gökyüzünde dolanan ‘ay’ı, Açık-seçik gören, göz ol evlâdım! Sırtında zaferler getiren tayı, Gecikme seçmeye, tez ol evlâdım! Geçici hevesti dağladıklarım. Cüruf çıktı ümit bağladıklarım. Yanlışlaradır hep ağladıklarım. Doğrulara talip, söz ol evlâdım! Alırlar Mecnûn’u, çöle verirler. Buğdayda samanı yele verirler. İçi boş cevizi küle verirler. Kabukta değer yok, öz ol evlâdım! Karanlığa doğan ışık emsali. Sabırda […]

Continue reading »

Dîvan Edebiyatı Vakfı Merkezi Açıldı.

Üsküdar Doğancılar’da, restore edilen ve Dîvan Edebiyatı Vakfının (DEV) merkezi olarak hazırlanan; Rüstem Paşa Sıbyan Mektebi binası; sanat, edebiyat ve akademi dünyasından katılımlarla 23 Mayıs 2009 günü açıldı. İlk faaliyet olarak dîvan edebiyatına mahsus bir hakemli dergi neşreden vakıf; bu merkezde yüksek lisans, doktora çalışmaları, seminerler düzenlemek; genç akademisyenleri desteklemek ve kütüphane hizmeti vermeyi düşünüyor. Açılışta konuşan Prof. Dr. Nihat […]

Continue reading »

YAVAŞ, YAVAŞ

M. Faik GÜNGÖR Gölge uzar, yaş ilerler, Bükülür bel yavaş yavaş. Ağarır simsiyah saçlar, Dökülür tel yavaş yavaş. Atmaca bakışlı gözler, Âmâdan merhamet gözler. Tutmaz olur güçlü dizler. Tükenir pil yavaş yavaş. Tâkat yetmez çoğa-aza. Nefes takılır boğaza. Sığmaz kelimeler ağza, Tutulur dil yavaş yavaş. Can bedene ağır olur. Duymaz kulak sağır olur. Son isteği; çağır olur. Toplanır el yavaş […]

Continue reading »

İSTANBUL’UN FETHİ

M. Faik GÜNGÖR Ayasofya nur fetihle, Desen desen açar lâle. Kavuşur Sultan Fatih’le, İstanbul da, üç hilâle… Kimi yaya, kimi atlı, Çoğu Cebrâil kanatlı. Surlarda bir Ulubatlı, Kılıç düşürür melâle. Yardım edince Yaradan, Kalkar mesafe aradan. Yürür gemiler karadan. Varır limân-ı helâle. Şemseddin secdede perçin. Dağılır hüznü Haliç’in. Bayram eder için için, Sevdalanır ol delâle. Açılır duayla örtük. Gerçekleşir zafer […]

Continue reading »

YALNIZ KALDIK ÇÖLDE, YALNIZ EFENDİM!..

M. Faik GÜNGÖR Bırakıp gideli bu diyarları, Yalnız kaldık çölde, yalnız Efendim!.. Sen’siz aşamadık çetin yarları. Yalnız kaldık çölde, yalnız Efendim!.. Güneş erken battı yol bulamadık. Bin bir çiçek gezdik bal bulamadık. Yetimi okşayan el bulamadık. Yalnız kaldık çölde, yalnız Efendim!.. Menfaat kokusu geldiği yana, Yüzüstü koşuştuk hep yana, yana. Eğri ile doğru şimdi yan yana. Yalnız kaldık çölde, yalnız […]

Continue reading »
1 16 17 18 19 20