Dağların Sırrı

M.Faik GÜNGÖR

Doksan bin güvercine, kardan yatak seren dağ.
«Allâhu Ekber!» deyip, şehâdete eren dağ.

Dağlar yerin perçini, dağlar yetimin evi.
Dağlara yenik düşer Mekke’nin azgın devi.

O dağlar ki yurdumda Tekir’dir, Erciyes’tir,
Türk’ün Anadolu’da can bulduğu nefestir.

Duydun mu rahmetin ilk, dağlara indiğini?
Kim bilir yeryüzünde dağların bildiğini?

Gaflet çöker zamanın nefsle dönen çarkına,
Yenik görünür Uhud, uyanınca farkına.

Bir devirde Tur-i Sin, Musa’nın sır ortağı,
Âdem’e Arafat’tı, Cudi Nûh’un otağı.

Yalnızı değil Davud, yaşadığı çağların.
Ses verir tesbihine kuşluk vakti dağların.

Yürü bir gün Tâif’e, uğra Kuaykıân’ın
Gönlünü al, yüz sürüp eteğine Hırâ’nın.