MALAZGİRT MEŞ’ALESİ

CELİL (Halil GÖKKAYA) Böyle bir Ağustos, böyle bir Cuma, Selçuklu bahtına konar Malazgirt… Alpaslan önünde, diz çöker Roma, Küfrü kıymık kıymık yonar Malazgirt… Melâike dört tarafı sarınca, Çekirgeyi yıkar elbet karınca… Alperenler şehâdete varınca, Bir kızıl gül olur, yanar Malazgirt… Urbamız ak bizim, atımız aktan, Bize bu zaferler sunulmuş Hak’tan! «Allah Allah!» sesi duysa uzaktan, Tarih geri geldi sanar Malazgirt… […]

Continue reading »

EL-AMAN

Bestami YAZGAN Yeter bunca gaflet, yeter bunca naz, Sabah-akşam nusret için kıl niyaz, Vallâhi korkaklık sana yakışmaz, Elde yalın kılıç Allâh’a dayan, Uyan ey İslâm’ın aslanı uyan!.. Ümmet-i Muhammed tek tek kırılır, Her köşede bir kardeşin vurulur, Bu zulmün hesabı senden sorulur, Bir tarafta figan, bir tarafta kan, Uyan ey İslâm’ın aslanı uyan!.. Nice mazlum yollarını gözlüyor Milyonlarca mü’min yürek […]

Continue reading »

ALLAH DERKEN

Ahmet BAŞER İnsan Allah Allah derken, Haramı yiyebilir mi? Yalan söz diyebilir mi? Necaset giyebilir mi? Şeytana uyabilir mi? İnsan Allah Allah derken, Haksız kan dökebilir mi? Bir fidan sökebilir mi? Zulme diz çökebilir mi? Kula bel bükebilir mi? İnsan Allah Allah derken, Harama bakabilir mi? Ormanı yakabilir mi? Bir gönül yıkabilir mi? Îmandan çıkabilir mi? İnsan Allah Allah derken, […]

Continue reading »

KAYIP İLÂNI…

SEYRÎ (M. Ali EŞMELİ) Kaybedenler, kazananlar, soruyorlar: Ne kayıp? Daha dünyâya gelirken giden efsâne kayıp!.. Geceden gündüze hem peş peşedir hem ayrı, Yanıyor ay ve güneş, nûruna pervâne kayıp! Yapı cân attı şehirden köye, köyden şehire, Kapıdan pencerenin umduğu mestâne kayıp… Şu kızıl çöl ne kadar boş, şu gülistân ıssız; Ağla Leylâ, sana Mecnun gibi dîvâne kayıp… Çağda sahrâlara sabrettirecek […]

Continue reading »

GÖZ NÛRU NAMAZ

TÂLÎ (Mustafa Asım KÜÇÜKAŞCI) MECNUN (İbrahim Hakkı UZUN) Dinle mü’min, namaz îmânın ikiz kardeşidir, Namazın şanlı makāmıysa şahâdet peşidir. «Onsuz olmaz!» diye Hak Elçisi ferman buyurur, Direk olmazsa binâ, söyle gönül, neyle durur? Mü’minin gönlüne derman, gözünün nûru namaz… Onu bir kerre «kılan» bir daha onsuz kalamaz! İstikāmet için insanlığa Hak’tan pusula… Döndürür kıbleye, Rahmân’a giden nurlu yola… Bir müfettiş […]

Continue reading »

ÜMİT

Zahit GENÇ Yelken açmış gidiyor duygularım gönlümde, Vuslatına az kaldı, yıldıramaz engeller, Korkulacak ne var ki, îman ile ölümde, Bin yıl yaşasan bile tükenir mi emeller? Rahmet müjdesi taşır küme küme bulutlar, Damla damla düşecek elbet bir gün toprağa, Zincire vurulur mu gönüldeki umutlar? Kara günler de geçer kavuşuruz şafağa. Kaybolan değerlere için için ağlarım, Böyle mi olmalıydı, ne hazindir […]

Continue reading »

HER MEVSİM GÜLMÜŞÜM BEN

Yusuf DURSUN Duyduğum ilk ezanla, Babam koymuş adımı. Sütüyle vermiş annem, Bal tatlısı tadımı. Gururla saymış babam, Attığım her adımı. Bakışlarımdan annem, Anlamış muradımı. İyi-güzel ne varsa, Onlardan almışım ben. Gönül bahçelerinde Her mevsim gülmüşüm ben. Babamın omuzundan, İnmediğim çok olmuş. Ben uçtukça kuş gibi, Annemin yüzü gülmüş. Sevincinden babamın, İçine huzur dolmuş. Dünyada mutluluğu, Annem benimle bulmuş. Oyun-oynaş çağında, […]

Continue reading »

GAZEL

SEFERÎ (M. Nejat SEFERCİOĞLU) Aşkın ile ey sevgili hayran gezeriz biz, Hasret-zede bülbül gibi giryan gezeriz biz. Yoktur gözümüz zerrece dünyâ hevesinde, Dîvâne sanırlar bizi vîran gezeriz biz. Heyhât bu gam-hânede bir tek tanıdık yok, Gurbetteyiz elbette garîban gezeriz biz. Hiç yok yüzümüz Kâbe’ne yüz sürmeye ammâ; Affet bizi, gündüz-gece pişman gezeriz biz. Menzilleri aşmak Sana ermek dileğiyle, Her an […]

Continue reading »

İÇİMDEKİ ÇOCUK

Servet YÜKSEL Sen ey içimdeki yaramaz çocuk, Annemin sesini duyuyor musun? Yine kar yağıyor, hava çok soğuk, Yoksa mışıl mışıl uyuyor musun? Hâlâ yüreğimde sancı çekerler, Yarım kalan masalları ninemin. Ne tatlıydı o naneli şekerler, Ah bir bulsam ceplerini dedemin. Dizüstü sedirde zaman erirdi, Hâfızama işlenirken sûreler. Herkes düşlerini bana verirdi, Beni çağırırdı dağlar, dereler… Azık götürürdüm bağa-bostana. Ne hoş […]

Continue reading »

İZİ BULDUM, İZDEN OLDUM!..

Rıfat ARAZ A yakından yakın olan; Özü buldum özden oldum!.. A ömrüme aşkı salan; Közü buldum közden oldum!.. Ne güç kaldı, ne tahammül; Nefsi aldı erkân, usûl!.. Bir uzlette doldu gönül; Çoktan oldum, azdan oldum!.. Âhla tüter aşk ocağı; Ne ucu var ne bucağı!.. Sen’i bekler can durağı; Sözü buldum sözden oldum!. İşte amel, işte îman; Olan varım oldu talan!.. […]

Continue reading »
1 424 425 426 427 428 483