GÜVEN ALINIP SATILIR MI?

Dr. Ahmet Hamdi YILDIRIM    SİGORTALARA DAİR   Dünya değersizdir, dünya hayatı da fânîdir, geçicidir. Dünyaya değerini veren tek şey, âhiretin ancak onda kazanılabilmesidir.   Ortalama insan ömrünü yaşamaya hepimiz istekli olsak da ömrümüzün nerede tükeneceğini bilmeyiz. Fânî dünyada sahip olduklarımızın elimizden gitmesi de bu dünyada görülmedik şeylerden değildir. Üzerine titrediğimiz sıfır arabamız; gözlerimizin önünde eskir, yaşlanır, değer kaybına uğrar. […]

Continue reading »

Medine’de İLK İCRAATLAR -3-

Âdem SARAÇ vardisarac@yahoo.com.tr        Dâru’s-Sultân yine insan kaynıyordu. Gelen giden, her geçen gün daha da artıyordu. Bunlar arasında öne çıkan bir aile, bütün herkesin dikkatini çekecek bir durumdaydı.   Hazret-i Ebû Talha1 ile hanımı Hazret-i Ümmü Süleym2 ile sevgili oğulları Hazret-i Enes3 idi bu aile. Rasûlullah -aleyhisselâm-’ın huzûruna varıp selâm verdikten sonra, hayatlarının en güzel teklifini yaptılar:   –Ey Allâh’ın Rasûlü! Biz hepimiz Sen’i çok seviyoruz. Sen’in için […]

Continue reading »

Allâh’ın Hoşnut Olduğu Bir Haslet: TEENNÎ

Doç. Dr. Mustafa CANLI canli20@hotmail.com   BİR HADİS:   عَنْ أَنَسِ بْنِ مَالِكٍ رَضِيَ اللّٰهُ عَنْهُ  عَنِ النَّبِيِّ صَلَّى اللّٰهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ :   « اَلتَّأَنّ۪ي مِنَ اللّٰهِ ، وَالْعَجَلَةُ مِنَ الشَّيْطَانِ »   Enes bin Mâlik -radıyallâhu anh-’tan nakledildiğine göre Hazret-i Peygamber -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz şöyle buyurmuştur:    “Teennî Allah’tan, acelecilik şeytandandır.” (Tirmizî, Birr, 66)   BİR MESAJ:    “Ey mü’min […]

Continue reading »

AKRABA HAKKI

Sami GÖKSÜN   Dînimizin kaynaştırıcı ve birleştirici mübârek bir müessese olarak takdim ettiği fazîlet ve fedâkârlık ölçüleri içerisinde devam ettirilmesi ısrarla emir buyurulan akrabalık, kıymetli bir kuruluşumuzdur.   Baba, anne, amca, hala, ağabey, abla, dayı, teyze ve kardeşten meydana gelen yakın akrabalarımızın ve bunların dışındaki hısımlarımızdan teşekkül eden uzak akrabalarımızın her bir ferdine kalbî bir sevgi beslemek, onlarla münasebet kurmak, […]

Continue reading »

SAMİMİYETLE İHYÂ EDİLEN BİR ÖMÜR

Osman Nûri TOPBAŞ   Fahr-i Kâinat -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz buyurur:   “İnsanlardan öyleleri vardır ki; onlar hayra anahtar, şerre de kilittir. Allâh’ın, ellerine hayrın anahtarlarını verdiği kimselere ne mutlu!” (İbn-i Mâce, Mukaddime, 19)   Böyle bir nebevî müjde uğrunda yaşayanlara ne mutlu!   Bütün güzel kullar, hep böyle güzel müjdelere mazhariyet için bir ömür aşk ile çırpınmışlardır.   Onlardan […]

Continue reading »

İBÂDETTE MUHABBET

Z. Özlem ABAY o.abay@hotmail.com   Sözlükte «boyun eğme, alçak gönüllülük, itaat, kulluk, tapma, tapınma» anlamlarına gelen ibâdet; dînî bir terim olarak, insanın Allâh’a saygı, sevgi ve itaatini göstermek, O’nun hoşnutluğunu kazanmak niyetiyle ortaya koyduğu belirli tavır ve gerçekleştirdiği davranışlar için kullanıldığı gibi, daha genel olarak aynı mahiyetteki düşünüş, duyuş ve sözleri de ifade eder. (TDV İslâm Ansiklopedisi)    İbâdetin tam anlamda kâmil olması, […]

Continue reading »

KUR’ÂNÎ TÂLİMATLAR -54- Halîlullah ve Habîbullah Örnekliğinde ALLÂH’A DOST OLABİLMEK

    Osman Nûri TOPBAŞ   DOSTLUK NEDİR?   Dostluk, müştereklikten kaynaklanır.    Dostluk, iki kalp arasındaki muhabbet hattıdır.   Bunun en güzel misâli Hazret-i Yâkub ile Hazret-i Yûsuf arasında yaşanmıştır. Yâkub -aleyhisselâm-, kendi iç dünyasını Yûsuf’ta gördü. Ona diğer evlâtlarından daha fazla muhabbet besledi.    Bir kişi kalbinde cemâlî sıfatları tecellî ettirebilirse, yani o kul; merhamet, cömertlik, affedicilik ve […]

Continue reading »

ÜSVE-İ HASENE ve RUHLARI TEDAVİ HASLETİ

Osman Nûri TOPBAŞ   MÛCİZE ŞAHSİYET   Bir kişi, ancak kendi karakterine yakın kimselere tesir edebilir. Farklı karakter ve toplum kesimlerinden her insana tesir edemez.    Fahr-i Kâinat -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz’in en büyük mûcizelerinden biri de, her karaktere tesir edebilmesi ve her şahsiyeti tedavi ve ihyâ edebilmesidir.    Meselâ;   Bir hâkim; bir mahkûmun ızdırâbını, onun hâlet-i rûhiyesini […]

Continue reading »

Şer‘î Kaidelerle Tasavvuf -28- KURUCU ÜÇ NESİL

Dr. Ahmet Hamdi YILDIRIM      (Şâzelî meşâyıhından Ahmed Zerrûk [v. 899/1494] Hazretleri’nin; tasavvufu, usûl ve fıkıh kaideleriyle anlattığı Kavâidü’t-Tasavvuf ve Şevâhidü’t-Taarruf adlı eserinin tercüme ve şerhine devam ediyoruz.) MÂSUM NEBÎ   Müellifimiz İslâm’ın ilk üç kurucu nesli üzerinden; hadîs-i şeriflerin rivâyet dönemi, mezheplerin oluşumu ve bir mezhebe bağlanmanın gerekliliği üzerine gayet mühim tespitlerde bulunmaktadır:   Kırk İkinci Kaide:   […]

Continue reading »

GAYRET EHLİ ARASINDA YAŞANAN İMTİHANLAR

Dr. Ahmet Hamdi YILDIRIM    Gerek vakıf-dernek gibi sivil toplum kuruluşlarında, gerekse resmî teşkilâtlarda; eğitim, irşad, yardım, hizmet ve benzeri gayretleri üstlenen insanlar arasında zaman zaman birtakım imtihanlar yaşanıyor. Geçimsizlikler, küslükler, ithamlar, zanlar, dedikodular vs.    Başka insanlar, dünyevî mesleklerle iştigal edip vaktinin ancak kısıtlı bir süresinde uhrevî işlere vakit ayırabiliyor. Gayret ehli ise; iş ve hizmeti, maîşet temini ile […]

Continue reading »
1 20 21 22 23 24 172