Muhabbetin Kudreti…

Osman Nûri TOPBAŞ Hocaefendi HER ŞEY MUHABBETLE CANLI… Hadis-i kudsîde buyurulur: “İhlâs, benim sırlarımdan (öyle) bir sırdır (ki), anu kullarımdan (ancak) sevdiğim kimsenin kalbine emanet ederim. Onu (ecir defterine) yazmak için bir melek ve ifsâd etmek için de bir şeytan ona (ihlâsa) muttalî olamaz.” (Et-Tâc, I, 43) Allah’ın sırrı olan ihlâs gibi bir lütf-i ilahî, insanlar içinde ancak muhabbet-i ilahî […]

Continue reading »

SABIR ŞUURU

Naci ÖZTÜRK Sabır, çamurdan yaratılan insanın kıvam ilâcıdır. Zıtların imtizâcı olan ve nefsinin tabiatında acelecilik bulunan insan çile fırınına girip, sabır ateşinde iyice pişip pekiştikten sonra kıvam bulur. Aksi hâlde cıvık ve basit bir çamurdan farklı değildir. Sabırla yoğrulmayan ve çamur tıynetinden kurtulamayan bir insan, maya tutmadığı için hayatın akışı içinde darmadağın oluverir. Ömrün her anı sabırla iç içedir. İnsan, […]

Continue reading »

Duyguları ve Kendimizi Yönetmek

Turgay ŞİRİN turgay@yuzaki.com Hazret-i Ebû Hüreyre -radıyallâhu anh- anlatıyor: “Rasûlullah -aleyhissalâtü vesselâm- buyurdular ki: «Kuvvetli/kimse, (güreşte hasmını yenen) pehlivan değildir. Hakikî kuvvetli kimse, öfkelendiği zaman nefsini yenen kimsedir.»”) Duyguların öneminden bir önceki sayıda az-çok bahsetmeye çalıştık. Bu sayıda da mevzuyla alakalı bir diğer önemli mesele olan kendimizi yönetmek üzerinde durmaya çalışacağız. Bu hususta duyguları kontrol, kendini yönetmenin temelinde yer alan […]

Continue reading »

SALTANAT SÜRMEK Mİ,HİZMET ETMEK Mİ?

M. Akif GÜNAY kalbi@yuzaki.com Tarih, ibret almak içindir ve ona basîretle bakanlar için nice derslerle doludur. Tarihimize yönelik şartlı bakışların en ziyâde takıldıkları konuların başında, Osmanlı Hânedanı’nın -kelimenin aslî mânâsıyla değil de, kendi zihinlerindeki menfi anlamıyla- «saltanat sürdükleri» iddiası gelmektedir. Güyâ bu saltanat, keyfî bir idareye zemin hazırlayan, zevk u safâ içinde yaşamayı temin eden bir yönetim tarzını ifade etmektedir. […]

Continue reading »

NE HOR GÖR, NE DE İNCİT!

İrfan ÖZTÜRK Eskiden hukuk fakültesini birincilikle bitirenleri mükâfat olarak Medîne-i Münevvere’ye kadı (hâkim) olarak tayin ederlermiş. Gönlü Rasûlullah aşkı ile dolu olan bir genç bunu duyunca bütün gayretini sarf ederek, hukuk fakültesini birincilikle bitirmeye karar vermiş. Gündüz okulda, gece ise evinde mum ışığında ders çalışır, uyku bastırınca parmağını yanan muma tutar, parmağını yakar, uykusunu dağıtırmış. Bir de adak adamış: “Eğer […]

Continue reading »

O Gül’ü Tanımak

Adem SARAÇ O’nu tanırsak, O’nun Allah’tan getirdiklerini de doğru bir şekilde tanımış oluruz… O Kâinatın Efendisi’ydi… Âlemlere Rahmetti… Allah Teâlâ, O’nun nurunu yarattı önce. Bütün âlem O’ndan sonra alem oldu. Her şey O’nun için… Bütün bunlarda bizim için. O’na “Habîbim!” dedi. O’nu sevdi. Bize de O’nu cân u gönülden sevmemizi emretti. O, güzeldi… Güzeller güzeliydi her alanda… Her güzellik O’nun […]

Continue reading »

Vasiyet ve Hikmetler

Dr. Adem AKIN- Muhammed YETİM ademaki n@yuzaki.com muyetim@yuzaki.com MUHYİDDÎN-İ ARABÎ ‘DEN VASİYETLER Muhyiddîn-i Arabî Hazretleri, öncelikle Kur’ân ve sünnetten süzdüğü bilgilerin, sonra da kendisinden önce yaşayan ulemâ ve evliyânın eserlerinin ve başta Fütûhât-ı Mekkiyye’si olmak üzere bütün kendi kitaplarının özünü 201 vasiyette toplamıştır. VASİYET 14-A Kullara zulmetmekten şiddetle kaçın! Zulüm, kıyâmet gününün zulmetleri/karanlıklarıdır. Kullara zulmetmek, Allah tarafından onlar için edâ […]

Continue reading »

AYNA AYNA SÖYLE BANA

Murat ÇERİ İnsanoğlu muhtaç; görmeye, bilmeye kendi tekâmülünü maddeye aksettirmeye muhtaç. Bunun için “ilerlemeyen, geriler” düsturuyla farkında olsun veya olmasın her an sayeni bir oluşum hâlinde. Bu yolda en çok ihtiyacı olan şey ise onu kendi zarından çıkartacak vaatkâr bir nefes. Onu sıradanlıktan kurtaracak, standartları aşarak özgünlüğe kavuşturacak, kitle psikolojisinden çıkarıp fert olma hakkını tanıyacak, kendi farklılığını hissettirecek bir örnek… […]

Continue reading »

SABRIN SONU RAHMETTİR

İrfan ÖZTÜRK Rabbimiz Teâlâ ve Tekaddes Hazretleri Asr Sûresi’nde; îman edenlerin, amel-i sâlih işleyenlerin, birbirine Hakk’ı ve sabrı tavsiye edenlerin hüsrana/zarara uğramayacaklarını bildiriyor ve sûrenin sonunu da sabırla mühürlüyor. Burada sabır ile diğer unsurlar arasında kurulmuş bir irtibat vardır. Sabır olmadan îman muhafaza edilemez, sabır olmadan sâlih amelde muvaffak olunamaz, sabır olmadan gereği gibi Hak tavsiye edilemez ve sabırsız tebliğ […]

Continue reading »

HİRA DAĞI’NDAN DOĞAN NÛR

Âdem SARAÇ Dünya yorgun düşmüştü… Bütün âlem, her şey ve herkes yorgun düşmüştü… Her türlü çirkinliğin başını alıp yürüdüğü ortam, bütün güzellikleri alıp götürmüştü… Öyle ki, bütün her tarafta sivri dikenler türemiş, eller-ayaklar, yüzler-özler ve yürekler fena hâlde kanatılır olmuştu… Her şey ve herkes, bundan son derece rahatsızdı, huzursuzdu, perişandı, bîtaptı… Karanlıklar istilâ etmişti her tarafı. Karanlıklar karartmıştı her şeyi. […]

Continue reading »
1 155 156 157 158