MUHYİDDÎN-İ ARABÎ’DEN VASİYETLER

DR. ÂDEM AKIN – MUHAMMED YETİM Muhyiddîn-i Arabî Hazretleri, öncelikle Kur’ân ve sünnetten süzdüğü bilgilerin, sonra da kendisinden önce yaşayan ulemâ ve evliyânın eserlerinin ve başta Fütûhât-ı Mekkiyye’si olmak üzere bütün kendi kitaplarının özünü 201 vasiyette toplamıştır. VASİYET 16 Sana tavsiyelerimden biri de şudur: Vitir namazını kılmadan uyuma. Çünkü insan uyuduğunda, Allah, onun rûhunu kabzeder. Nitekim kişi rüyasında kendini farklı […]

Continue reading »

Kendimizi Unutuyor muyuz?

DOÇ. DR. ÖMER ÇELİK Unutmak, önemli bir özelliğimiz. Bu sebeple insan ismini almışız. Babamız Hazret-i Âdem, Rabb’i ile yaptığı sözleşmeyi unutunca başına neler geldi? Şeytana kandı ve içinde bulunduğu cennet nimetlerinden mahrum kaldı. Dünya çilehanesinde hasret ateşiyle yanıp kavruldu. Bazen unuttuğumuz küçük şeyler, bize pahalıya mal olabilir. Yapacağımız bir alış-verişte yanımıza para almayı unutsak, çarşıdan eli boş döneriz. Sevdiğimize bir […]

Continue reading »

Bir Hayat Tarzı: Hizmet

NURETTİN KORKUT Bu gün dünyanın neresine gidersek gidelim büyük bir hizmet ihtiyacı ve talebiyle karşı karşıya kalmaktayız. Hizmet alanları muhtelif olduğu gibi hizmet çeşitleri de muhtelif. Çünkü batı tarzı medeniyet çarkının zehirli dişleri, tüm dünyaya yayılmış durumda. Fıtrata ters olan bu hayat tarzı, bütün dünyada samimî bir yüreğe, uzanacak şefkatli bir ele, içten parıldayan bir tebessüme ve tatlı bir bakışa […]

Continue reading »

Bülbülün Aşkı

NACİ ÖZTÜRK İbrahim -aleyhisselâm- ile ateşe atılmayı göze alan tek mahlûkat bülbüldür. Onun için en değerli bülbüller, kül renginde olanlardır denilir. Rivayete göre İbrahim -aleyhisselâm-’ı ateşe attıkları zaman bütün melekler, vahşî hayvanlar ve kuşlar ağlaşırlar ve etrafında toplanıp, Hazret-i İbrahim’e yardım edebilmenin çaresini ararlar. Bunların arasındaki zayıf bir bülbül yavrusu ise gidip kendini o harlı ateşe atmaya azmeder. Tam kendini […]

Continue reading »

Bulmak Aramayı Gerektirir; Ama Aramak Bulmayı Gerektirmez!

MEHMET NİŞANCI Vahdetten kesretin zuhuru ile başladı vuslat yolculuğu. Bir köz vardı insanın içinde; sinsiden sinsiye tüten. Kendinden parça vermemiş miydi insana Hak? İşte o parça, bütününe/aslına büyük bir kavuşma hevesindeydi. Yandı kavruldu insandaki o emanet. Kimi zaman: “Ene’l-Hak” diye, kimi zaman “Ah mine’l-aşk” diye, kimi zaman da gözlerden süzülen hicran gözyaşlarıyla vurdu kendini dışa. Bu firkat, içten gelen Allah […]

Continue reading »

İki Günlük Yevmiye

İRFAN ÖZTÜRK Tâbiîn zamanı idi. Müslüman bir beldede yaşayan iki ateşperest kardeş, birbirleri ile şöyle konuştular: “–Bizim babalarımız, atalarımız ateşe tapagelmiş. Biz ateşe ibadet ediyoruz. Şu taptığımız ateşe elimizi sokalım. Elimizi yakarsa, ona ibadetten vazgeçip son zuhur eden İslâm dinini sorup soruşturalım. Eğer Hak din o ise, o dine girelim.” diyerek ellerini ateşe soktular. Elleri yandı. “Ey ateş! Eğer gerçek […]

Continue reading »

“Benim Anam-Babam Türkiye!”

BÜNYAMİN ÇİL Bir hâdiseyi duymak veya okumakla, onu bizzat görmek arasında dağlar kadar fark var. İnsan okuduğu veya duyduğu bir şeyi yerinde görünce bu farkı daha iyi anlıyor. Çünkü yakînen görmek, gönüldeki mahmur duyguları uyandırıyor ve uzaktan görmeniz mümkün olmayan nice vâkıaları görmeye başlıyorsunuz. Geçen ay IBS’nin Endonezya Açe’de yapmış olduğu muhteşem çalışmaları yerinde görmek nasip oldu. Gördüklerim, Açe hakkındaki […]

Continue reading »

Nasipliler ve Nasipsizler

ADEM SARAÇ Gönüller Sultanı, gönül alıyordu. Ve yine Gönüller Sultanı, gönül veriyordu… Bu, bir gönül işiydi. Sadece gönül işi değil, bir de gönüllü işiydi bu… Gönüllerini şer güçlere işgal ettirmeyenler, bunun farkındaydılar. Gönüller Sultanı’nın gönlünü kazanabilmek, ne büyük saadet. Gönüller Sultanı’nın gönlüne girebilmek, saadet üstü bir saadet… Bütün bunlar da nasip işiydi… Fakat oturup beklemeyle olmuyordu bu. Çalışıp çabalamayla oluyordu. […]

Continue reading »

ONLAR BÖYLE SEVİYORLARDI…2

YAZAR : Osman Nûri TOPBAŞ Hocaefendi Hayatın her safhasında kalbimiz, Allah Rasûlü’nü seyretmeli ve O’ndan aldığı akislerle huzur, feyiz ve istikamet kazanmalıdır. Ashâb-ı kiram, bu huzuru elde edebilmek için her şeyini feda ederek sînesinden: «Yâ Rasûlâllah! Canım, malım, her şeyim Sana feda olsun!» dedi. O’na muhabbet duyan âşıkların ömürleri, fânî cesetleri toprak olduktan sonra da, yüreklerindeki coşkun muhabbetlerinin ebedîliği içerisinde […]

Continue reading »

Muhyİddîn-İ Arabî’den VASİYETLER

Dr. Âdem AKIN – Muhammed YETİM VASİYET VE HİKMETLER Muhyiddîn-i Arabî Hazretleri, öncelikle Kur’ân ve sünnetten süzdüğü bilgilerin, sonra da kendisinden önce yaşayan ulemâ ve evliyânın eserlerinin ve başta Fütûhât-ı Mekkiyye’si olmak üzere bütün kendi kitaplarının özünü 201 vasiyette toplamıştır. VASİYET 15-F Fitne ve imtihan binasının dördüncü sütunu evlât sevgisidir. Evlât, babasının sırrı, ciğerparesi ve varlıklar içinde ona en yakını […]

Continue reading »
1 148 149 150 151 152 159