Kur’ân-ı Kerim’de HUDÛDULLAH

YAZAR : Yard. Doç. Dr. Harun ÖĞMÜŞ ogmusharun@yahoo.com Hudut, aslında Arapça «had» kelimesinin çoğuludur. Had, iki şeyi birbirinden ayırıp karışmalarını engelleyen çizgidir.1 Meselâ; iki ülkenin hâkimiyet alanlarının birbirinden ayrıldığı sınır veya iki komşu tarlayı birbirinden ayıran çizgi, haddir. Kelimenin hem tekil hem de çoğulu Türkçemize mâl olmakla birlikte, bir dilden bir dile geçen kelimelerin anlam ve ses değişikliğine mâruz kalmasının […]

Continue reading »

Aile Hayatımızda Kaybolmaya Yüz Tutan HİZMET VE CÖMERTLİK AHLÂKI

YAZAR : H. Kübra ERGİN hkubraergin@hotmail.com Modern zamanlarda müslüman olmanın en temel zorluğu; hiç şüphesiz İslâmî-tasavvufî nefs terbiyesi anlayışıyla, modern zamanların benmerkezcilik anlayışı arasındaki tezattan kaynaklanıyor. Özellikle az çok ailevî bağlar içinde yetişmiş olan bizim nesil; okul ortamında, seminerlerle, kitaplarla yetişen çocuklarına kendi değerlerimizi anlatırken büyük zorluk çekiyor. Bunu bir vakıftaki sohbetimizin ardından yanıma gelip kızlarıyla münasebetlerinde yaşadığı sıkıntıları şikâyet […]

Continue reading »

Millî Birliğimizin Zirve Bir Timsâli:
ÇANAKKALE HARBİ

YAZAR : B. Cahit ÖZDEMİR bcahit@hotmail.com Oğuz Han Destanı’nda, birlik ve beraberliğin önemine dair şöyle bir örnek yer alır: “Oğuz Han, vefatına yakın altı oğlunu başına toplar. Onlardan aldığı bir ve iki oku eliyle, üç oku da dizinde kırar. Her birinden aldığı altı okun ise kırılamayacağını onlara göstererek; «Bundan ders alın; birbirinize destek olun.»” der. Yine devletin bekāsı için, Orhun […]

Continue reading »

YA TUTARSA!

YAZAR : Ayla AĞABEGÜM aylaagabegum@hotmail.com İstanbul Belediyesinin bütün ilçelerdeki yemek yemek ve çay içmek için gidilebilecek sosyal tesisleri, halkın hizmetine açıldı. Mekânlar ve yemekler çok güzel. Sivil toplum kuruluşları da, toplantılarını buralarda yapıyor. Namaz kılmak isteyenler için mescid de var. Ancak, diğer özel yerlerden bir farkı ucuz olması. «Yeterli mi?» sorusuna ben bir öğretmen olarak; «Hayır!» diyorum. Bulunduğumuz her mekâna […]

Continue reading »

96. Sayı Takdim

Kıymetli Okuyucularımız, Günebakanlar, güneşe çevirir yüzünü… Birçok çiçek de göğe döner… Kökleri, topraklarında sabittir. Toprağında sebat etmezse öleceğini bilir… Sebatıyla, doğru istikametinde, fıtratına uygun gidişatıyla sonunda nimet olur, hikmet olur… Rüzgâr gülü ise rüzgâr nereden eserse oraya döner… Rüzgâr gülünün sadece adı güldür. Kâğıttan, iğneden, basit bir çıtadan yapılan derme-çatma bir oyuncaktır, o… Sadece yönünü dönmez, sonra yüzü yani kimliği […]

Continue reading »

İSTİKAMETİN DİREKSİYONU

YAZAR : Mustafa Asım KÜÇÜKAŞCI tali@yuzaki.com İstikamet; yalpalamadan dümdüz gitmek… Savrulmamak, sapmamak, sapıtmamak, yamulmamak, eğrilmemek… İstikamet tek başına yetmiyor. İstikamete bir de isabet gerek… Dümdüz giden bir ok veya yol, istikametlidir. Eğer ok hedefe isabet ediyor; yol, istenen adrese çıkıyorsa o zaman istikamet ile birlikte isabet yani hidâyet de var demektir. Bu sebeple her şeye başlangıcımızdaki / Fâtiha’mızdaki istikametli yol […]

Continue reading »

Sırât-ı Müstakîm ve İSTİKAMET SAHİBİ OLAN KİMSELER

YAZAR : Yard. Doç. Dr. Harun ÖĞMÜŞ ogmusharun@yahoo.com İstikamet; «kalkmak, dikilip ayakta durmak» mânâsındaki «kāme» kökünden gelmektedir. «Boy-bos, endam» demek olan «kāmet» kelimesi de aynı kökten gelir. Çünkü boy-bos, ancak kişinin ayağa kalkıp boyunun uzunluğunu görenlere arz ettiğinde müşâhede edilebilir. İstikamet, lügatte; «dosdoğru olmak, sağa-sola eğrilmemek» mânâsını ifade eder. İslâm’ın ilke ve prensiplerini sıkı bir şekilde takip etme anlamında kullanılması; […]

Continue reading »

CENNETE KİM GİDECEK?

YAZAR : H. Kübra ERGİN hkubraergin@hotmail.com Geçtiğimiz aylarda Fatih’te Ali Emirî Kültür Merkezi’nde, tanınmış bir sîmânın bir hasbihâli vardı. Tefekkür ufkumuzu genişleten güzel bir sohbetin ardından dinleyicilerin sorularına cevap verme safhasına geçildi. Sorulan sorulardan biri; hem sohbetin mevzuuyla alâkasız olması, hem muhatabı sıkıntıya sokması, hem oradaki dinleyici kitlesinin aklına gereksiz bir fitne sokmuş olması bakımından çok lüzumsuz bir soruydu. Nitekim […]

Continue reading »

Ebedî Saâdetin Yolu:İSTİKAMET

YAZAR : B. Cahit ÖZDEMİR bcahit@hotmail.com Doğru istikameti takip etme hususunda; «nefis» denilen fevkalâde kuvvetli bir engelle karşı karşıya olan insana onu aşabilmesi için, Allah Teâlâ’nın sonsuz rahmeti gereği, yaratılışından itibaren bütün devirler boyunca, «kendi arasından» rehberler lutfedilmiştir. Bu mukaddes vazife; kıyâmete kadar da, onların mübârek takipçileri tarafından teselsülen devam ettirilmektedir. İlâhî ikaz doğrultusunda; «nereden ve niçin geldiğini; nereye gittiğini» […]

Continue reading »

95. Sayı Takdim

Kıymetli Okuyucularımız, Bilim ve Din… Bilmek ve İnanmak… Aslında bir mânâda evlât ve baba… Çünkü; ilk kitap, vahiy… İlk öğretmen, peygamber… İnsana; akıl, okuma-yazma-aktarma kabiliyeti (Kırâat, kitâb ve beyan); Allâh’ı tanıması ve O’na kulluk etmesi için verildi. Tıpkı ömür gibi, ilim de kulluk gayesinin sermayesi, vasıtası… İlk üniversiteler; kendini ilme adamış, rıhle tarzı ilim yolculuklarına ömrünü vakfetmiş âlim ve dervişlerin […]

Continue reading »
1 80 81 82 83 84 117