RAHMETİ DİLİMİZDEN DÜŞÜRMEYELİM!

Yard. Doç. Dr. Harun ÖĞMÜŞ harunogmus@yuzaki.com Rahmet, rahmet edilene ihsanda bulunmayı gerektiren rikkat ve acıma duygusu demektir. 1 Türkçemizde rahmetin mukâbili olarak «esirgeme, acıma, bağışlama» gibi kelimeler kullanılır. Ancak bunlar içerisinde «esirgeme»; yerine göre «sakınmak, engellemek, hattâ cimrilik etmek» mânâsına gelir. Meselâ; “Falanca gözünü budaktan esirgemez.” deriz, “Rabbim! Rahmetini bizden esirgeme!” diye duâ ederiz. «Acıma» kelimesi de buna yakın bir […]

Continue reading »

Mânâsı ve Telâkkîsindeki Değişimle… MERHAMET VE GÜNÜMÜZ İNSANI

H. Kübra ERGİN hkubraergin@hotmail.com Birisi; “Allah rahmet eylesin!” diye söze başlasa ölmüş birinden söz edeceğini düşünürüz. Türkçemizde «rahmetli» sıfatını da hayat yolculuğunu noktalamış olanlar için kullanıyoruz. Belki rahmet kelimesinin dilimizdeki mânâ daralması yüzünden olacak; rahmet deryası içinde yüzdüğümüzü idrak edemiyoruz da sadece ölümden sonra «rahmetlik» olacağımızı zannediyoruz. Oysa kendisini en çok Rahmân ve Rahîm isimleriyle zikretmemizi tavsiye eden; «Merhametlilerin en […]

Continue reading »

Marazî Merhamet “ACIYACAĞINIZ TUTMASIN!”

Asım UÇAROK Her hususta olduğu gibi insan, merhamet hissinde de ifrat ve tefrit, yani artı ve eksi yönlerde aşırılıklara düşmek ihtimaliyle karşı karşıyadır. Her hususta insana lâzım gelen itidal ölçüsünü, insana şahdamarından yakın olan ve ona nefsinin neler fısıldadığını çok iyi bilen Rabbi vermiştir (K?f, 16). İnsanoğlu, merhamette de Rabbinden öteye geçemez. Cenâb-ı Hakk’ın insanoğluna itidal ölçüsü, bir fiilî kıstas, […]

Continue reading »

54. Sayı Takdim

Gelecek… Er geç gelecek. İstikbal, bizi istesek de istemesek de karşılayacak. Aslında gelecek gelmiyor; biz, ona gidiyoruz. Bizi ona götüren zamanı durdurmaya imkânımız yok. Fakat gittiğimiz yolu değiştirerek, bizi bekleyen istikbâli, varacağımız son durağı değiştirmek elimizde… Tercihlerimiz; «Nasıl bir bugün?» yerine; «Nasıl bir gelecek?» hesabı üzerine kurulmalı. Yolun konforu, rahatı değil, varılacak adresin huzuru lâzım bize… Neticeye bakan, âkıbeti düşünen […]

Continue reading »

ÂKIBET MUTTAKÎLERİN!

Mustafa Asım KÜÇÜKAŞCI Duraklama devrinin padişahlarından biri, hocası ile konuşurken sormuş: –Bu avam millet konuşurken, «yemek memek» diye bir lâf ederler. Yemeği bildik de memek ne demekmiş? Güngörmüş padişah hocası nezaketle cevaplamış: –Padişahım, «yemek» sizin yediğiniz, «memek» ise bizim yediğimizdir. –Yahu her şeyin sonuna getiriyorlar. «Hayat mayat» da diyorlar o ne ola? –Efendim «hayat» sizin yaşadığınızdır, «mayat» ise bizimkisi… –İyi […]

Continue reading »

İSTİKBAL MÂZÎDEDİR!

Yard. Doç. Dr. Harun ÖĞMÜŞ harunogmus@yuzaki.com Yazımıza ser-levha yaptığımız kazıyyede çok mu büyük tezat var? Ancak onun doğruluğunu ispatlayacak delillerden mahrum değiliz. Bunların en büyük ve en açık olanlarından biri günümüzde albenili oyuncaklarıyla gözümüzü kamaştıran Avrupa medeniyetinin doğuşudur. Şöyle ki; Bilindiği üzere Avrupa medeniyetinin temellerinde Yunan düşüncesi, Roma geleneği ve Hıristiyanlık vardır. Ancak Ortaçağ Avrupa’sı; bir sacayağı oluşturan bu üç […]

Continue reading »

İstatistiklerin Gizleyemediği DÜNYADA NÜFUS VE GELECEK

H. Kübra ERGİN hkubraergin@hotmail.com Eski çağlarda kâhinler birtakım işaretleri inceleyerek gelecekten haber verdiklerini ileri sürerlermiş. Bugün de tamamen ortadan kalkmış olmasa da günümüzde asıl gelecekle ilgili kuvvetli tahminler ileri sürenler daha çok «istatistikçiler». Elbette gidişata bakarak geleceği tahmin etmek; kehânet değil; aklın ileriyi görme kabiliyetinin sonucudur. Bu kabiliyeti değerlendirenler; bilgi toplayıp matematik kurallarla işlemeyi sistemleştirmişler ve ortaya geleceğin fotoğrafını rakamlarla […]

Continue reading »

GELECEK VE VAATLER

Asım UÇAROK İnsanoğlu geleceği merak eder. Kendisi için bir sır olan «yarın» hakikati, onu çepeçevre sarmıştır. Kendisini ister irade sahibi bir etken; ister kaderin önünde bir edilgen konumunda hissetsin, insanoğlu geleceği öğrenme iştiyakındadır. Tarih boyunca falcılar ve kâhinler insanların bu zaafını istismar ederek semirmişlerdir. Gelecek bir meçhul. Abbasî halîfelerinden Mansur bir gün dehşet içinde uyanır. Rüyasında bir melek görmüş ve […]

Continue reading »

53. Sayı Takdim

Kardeş denince akla biz gelirdik. Çünkü biz; Kardeşlik Deyince; Bir olan Rabbimiz’in kulları olarak, bütün mevcudatla; Âdem Baba’nın evlâtları olarak, bütün insanlıkla; yeryüzünde Allâh’ın adaletli şahitleri olan Ümmet-i Muhammed olarak, bütün müslümanlarla ve birlikte fethettiğimiz, birlikte müdafaa ettiğimiz vatanımızda, yetmiş iki milletten bütün komşularımızla kardeşliğimizi hatırlardık… «Ahî/kardeşim» sözü etrafında kenetlenen, kardeşinin ihtiyacını karşılama temelli organizasyonları biz kurmuştuk. Müşterimize; «Ben siftahımı […]

Continue reading »

BİR KEMİK AT DA GÖR!

Mustafa Asım KÜÇÜKAŞCI tali@yuzaki.com Makaleyi dinlemek için tıklayınız… Şirin köpek yavruları kendi aralarında oynaşmaktadır. Oradan Mevlânâ ve talebeleri geçer. Talebelerden biri, köpeklerin dostâne oyunlarına bakar ve; “–Ne güzel bir kardeşlik sergiliyorlar! Keşke insanlar şu köpeklerden ibret alsa!” der. Hazret-i Mevlânâ, manzaranın masumiyetinden emin değildir, peşin kanaatin hatalı olduğunu hatırlatarak ölçüyü verir: “–Sen bir kemik at aralarına da gör kardeşliği!” Hazret-i […]

Continue reading »
1 98 99 100 101 102 117