YENİ ŞEYLER SÖYLEMEK LÂZIM

Z. Özlem ABAY o.abay@hotmail.com   “İlâcın sendedir de farkında olmazsın, Derdin de sendendir fakat görmezsin, Sanırsın ki sen sade küçük bir cisimsin. Oysa sende dürülmüş en büyük âlem.”   Mutlu bir hayatımız olsun istiyoruz. Toplumda kabul görelim ve bize biz olarak saygı duyulsun. Fizîkî ihtiyaçlarımız giderilsin.    Peki ya mânevî ihtiyaçlarımız aklımıza geliyor mu?    Neden mutsuz insanlarla dolu toplum?    […]

Continue reading »

MEVLÂNÂ HAZRETLERİ’NİN ÖLÜME BAKIŞI -3-

Z. Özlem ABAY o.abay@hotmail.com   «ÖLMEDEN EVVEL ÖLMEK SIRRI» Ölüm ânı geldiği zaman, Allâh’ın rahmetinin tecellî etmesi için bu dünyada bazı zahmetlere katlanmak gerekir. Eğer bu dünyada o zahmetler yaşanırsa; Allâh’ın sana ölüm ânında ve âhirette vereceği ecir, burada katlandığın zahmetlerden katbekat fazla olacaktır. Mevlânâ Hazretleri; ölüm ânı gelmeden, kulun bu dünyada Rabbi ile buluşup, Allâh’ın emir ve yasaklarına uyarak yaşamasını rahmete […]

Continue reading »

MEVLÂNÂ HAZRETLERİ’NİN ÖLÜME BAKIŞI -2-

Z. Özlem ABAY o.abay@hotmail.com   «BATMAYI GÖRDÜN YA, DOĞMAYI DA SEYRET»*   İnsan, elbette ki dünyada yaşaması için var edilmiştir. Lâkin bu dünya; hayatımızın hedefi değil, âhirette yaşayacağımız hayata taşıyan bir köprü olmalıdır. Gaye değil vasıta gözü ile bakarsak; hayatın kulu ve kölesi değil, sahibi oluruz. Eğer hayata gönderiliş maksadımızı yitirirsek, ebediyyen helâk olacağımız bir âhiret hayatımız olur. Mevlânâ Hazretleri Mesnevî’sinde dünyayı;   […]

Continue reading »

MEVLÂNÂ HAZRETLERİ’NİN ÖLÜME BAKIŞI

Z. Özlem ABAY o.abay@hotmail.com   “İnsan nedir?” suâline Hâfız-ı Şîrâzî şöyle cevap veriyor:   “Bir damla kan, bin bir endişe.”   Toprak ve sudan hayat bulan insan; vicdan ve yüreğiyle, yüklendiği emânet ile sadece tenden ibaret değildir. İnsanda ötelere ait mânevî hâller, yüreğinde ötelere ulaşmaya istîdatlar vardır. Rûhunda Rabbine vuslata kabiliyet vardır. Şeyh Gālib’in ifade ettiği şekli ile:   Bir şûlesi var ki şem‘-i […]

Continue reading »

Mesnevî’den Beyitler -33- KALBİN CİLÂSI

Z. Özlem ABAY o.abay@hotmail.com   “Aşk, bu sözün açığa çıkmasını istiyor, / Ayna gammaz/koğucu olmaz da ne olabilir?”   Aşktan murad mâşuktur. Yani; Zât-ı Hak’tır. Nasıl ayna, yüzüne yansıyan sûreti gösterirse, gönül de ayna gibi Hakk’ın güzelliğini yansıtır. Âşık olan insanın, aşkını izhâr etmemesi mümkün değildir. Aşkını, yaşadığı coşkunluğunu anlatmak, yüreğini saran o yangını etrafı ile paylaşmak ister. Sevdiğinin güzelliğini her an […]

Continue reading »

Mesnevî’den Beyitler -32- NUR BİZE, ALLÂH’IM NUR!

Z. Özlem ABAY o.abay@hotmail.com   “Ben nasıl idrâk edebilirim, önümü ve ardımı? Yârimin nûru benim önümde ve ardımda olmayınca?”   Bu beyitte; önden murad dünya, arkadan murad mânâ ve bâtın âlemidir. Eğer Cenâb-ı Hakk’ın hem dünyaya hem mânâ âlemine ilâhî tecellîsi olmasa, bu iki yöne de aklımızı nasıl kullanabiliriz?    İnsân-ı kâmil kâmilen ilâhî aşk ile kaplanmış olursa bu âleme yabancı kalır, […]

Continue reading »

Mesnevî’den Beyitler -31- BANA SENİ GEREK SENİ!..

Z. Özlem ABAY o.abay@hotmail.com   “Âşıkta aşkın elemine tahammül yoksa / O, kanatsız bir kuş hâline gelir.”   Herkes tarafından bilinen bir gerçek vardır ki; kim aşk-ı mecâzî ile tutuşursa, meyli o yöne olur. Gece-gündüz aklında sevdiği, baktığı her yerde cemâli vardır. Âlemin her zerresi sevdiğini hatırlatır. Kısaca bütün kâinat, sevgiliden ibaret olur. Hattâ öyle bir noktaya gelir ki kendini sevgiliden […]

Continue reading »

Mesnevî’den Beyitler -30- EY ZAVALLI ÂŞIK! BAK DA DERECENİ GÖR!

Z. Özlem ABAY o.abay@hotmail.com           “Her şey mâşuktan ibarettir; âşık ise perde, / Diri olan sadece sevgilidir; âşık ise ölü.”   Mâşuktan murad, Cenâb-ı Hak; âşıktan murad ise, cümle mevcûdat ve mevcûdâtın en fazîletlisi olan insandır. Zira Hakk’ın esmâsı, cümle mevcûdatta zâhir olmaktadır.    Hazret-i Ali -radıyallâhu anh-’a;   “–Allâh’ı gördün mü?” diye sorduklarında;   “–Görmediğim Allâh’a secde […]

Continue reading »

Mesnevî’den Beyitler -29- GÜL GİTTİ, GÜLİSTAN HARAP OLDU

Z. Özlem ABAY o.abay@hotmail.com   -Gül bitti, gül mevsimi de geçip gitti /Artık bülbülün âşıkâne sedâsını duyamazsın.-   Mevlânâ Hazretleri bu beyitte, Şems Hazretleri’ni güle, birlikte geçirdikleri zamanı da gül mevsimine benzetmektedir. Şems Hazretleri ile tanışan Hazret-i Pîr, bambaşka bir ummâna dalmış ve birlikteliklerinin bitmesiyle derin bir hasretle kavrulmuştur. Pirinççiler çarşısında başlayan ilk buluşma ile, iki dost derin bir vecd içinde dilsiz-dudaksız konuşmuş; bu […]

Continue reading »

İBÂDETTE MUHABBET

Z. Özlem ABAY o.abay@hotmail.com   Sözlükte «boyun eğme, alçak gönüllülük, itaat, kulluk, tapma, tapınma» anlamlarına gelen ibâdet; dînî bir terim olarak, insanın Allâh’a saygı, sevgi ve itaatini göstermek, O’nun hoşnutluğunu kazanmak niyetiyle ortaya koyduğu belirli tavır ve gerçekleştirdiği davranışlar için kullanıldığı gibi, daha genel olarak aynı mahiyetteki düşünüş, duyuş ve sözleri de ifade eder. (TDV İslâm Ansiklopedisi)    İbâdetin tam anlamda kâmil olması, […]

Continue reading »
1 2 3 5