TARİHTEN ÖRNEK ALMAK

YAZAR : Doç. Dr. Harun ÖĞMÜŞ ogmusharun@yahoo.com Daha önceki sayılardan birinde* «Patronluk Değil, Komşuluk ve Kardeşlik» başlığıyla neşrettiğimiz bir yazıda; Türk dış politikasında Arap dünyasına yönelik bâriz yönelişi mevzubahis etmiş, bu yönelişin ucuz hamâsî söylemlere fedâ edilmemesi için başta yetkililer olmak üzere herkesin elinden geleni yapmasının gerektiğini, bu çerçevede dikkat edilmesi gereken hususlardan birinin de uzun süre emperyalizmin etkisinde kalmış […]

Continue reading »

İDİL’İN SUYU FIRAT’A AKTI

YAZAR : Hadi ÖNAL Elazığ, geçtiğimiz yıl gerçekleştirdiği; Elazığ-Bakü; Elazığ, Priştine, Prizren, Mamuşa Kültür Sanat Buluşmaları ile dostluk, kardeşlik, birlik ve birliktelik adına yeni kapılar aralamıştı. 25-26 Ekim 2013 tarihinde gerçekleştirdiği «Elazığ-Kazan Kültür ve Sanat Buluşması» ile Türk ülkeleri ve Türk ülkelerinin yıldız şehirleriyle kurduğu gönül ve kültür köprüsüne; düşünce ve fikir dünyamızın yıldız şehri, Tataristan Özerk Cumhuriyeti’nin başkenti Kazan’ı […]

Continue reading »

ÜMMET

YAZAR : H. Kübra ERGİN hkubraergin@hotmail.com Şehir hatları vapuruyla karşıya geçiyorum, yanıma oturan iki hanımın konuşması kulağıma çalınıyor. Arapçayla Türkçe karışık bir dille konuşuyorlar. Tıpkı Siirt, Mardin gibi güney illerimizin halkı gibi… Bilhassa çocuklarına Türkçe seslendikleri için hiç Suriyeli göçmen olacakları aklıma gelmiyor. “Biz Türk asıllıyız, ana dilimiz zaten Türkçe. Buraya gelmeden önce Türk televizyonlarını seyrediyorduk. Bu yüzden çocuklar zaten […]

Continue reading »

Yüksek Hasletlerin Tezâhür Sahnesi HİCRET

YAZAR : B. Cahit ÖZDEMİR bcahit@hotmail.com Bütün canlılar kendilerini ve faaliyetlerini tehdit altında gördüklerinde; fırtınadan kaçan bir geminin durgun bir koya kapak atması misali, daha emin bir mekâna sığınırlar. Bu, şartlara göre geçici veya daimî ikāmet yeri; onların toparlanmaları, güçlenmeleri, hattâ zaferle, eski yerlerine tekrar dönmeleri için bir imkândır. Bu cümleden olarak, Peygamber -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz’in İslâm takvimine […]

Continue reading »

OSMANLI DEVLETİ’NİN DURAKLAMA İÇİNE GİRMESİ -2-

YAZAR : Ahmet MERAL ahmetmeral61@gmail.com OSMANLI’NIN SINIRLARININ GENİŞLEMESİNİN OLUŞTURDUĞU ZAAFLAR Osmanlı Devleti’nin kontrolü zor, tabiî sınırlara ulaşmış olması ve topraklarının aşırı genişlemesi de duraklamaya yol açan bir diğer faktördür. 17. yüzyıla gelindiğinde Osmanlılar batıda Balkanlar ve Tuna’ya kadar Orta Avrupa’yı ele geçirmiş bulunuyordu. Bu sınırlar Osmanlı Devleti’ni Kutsal Roma Germen İmparatorluğu ile sınır ülke hâline getirmişti. Artık bu yöne doğru […]

Continue reading »

OSMANLI DEVLETİ’NİN DURAKLAMA İÇİNE GİRMESİ -1-

YAZAR : Ahmet MERAL ahmetmeral61@gmail.com “Dünya; küfür ile ayakta durur da, zulüm ile durmaz.” (Koçi Bey) 16. yüzyılın sonlarına doğru; Osmanlı devlet ve toplum yapısı, bir büyük buhran geçirdi ve meydana gelen bozulmalara bağlı olarak, devletin gelişimi duraklayarak siyasî rakiplerine karşı eski gücünden uzaklaştı. 17. yüzyıla kadar, Osmanlı İmparatorluğu’nun yirmi milyon kilometre kareyi aşan topraklarında; çeşitli milletlerden farklı din ve […]

Continue reading »

ORTA ÇAĞ’DA RUSLAR

YAZAR : Ahmet MERAL ahmetmeral61@gmail.com KARADENİZ’İN KUZEYİNDE HÂKİMİYET Milâttan önceki yüzyıllardan itibaren aralarında Türk boylarının da olduğu çeşitli kavimler, Orta Asya’dan; Karadeniz’in kuzeyindeki Don-Volga ve Dinyeper Nehirlerinin bulunduğu topraklara göç etmişler, buralarda değişik aralıklarla hükümranlıklar oluşturmuşlardı. Zamanla bu topluluklar, batıdan gelen Slav kabîleleriyle kaynaşarak günümüz Rus toplumunun atalarını oluşturdu. Rusların ilk siyasî organizasyonu gerçekleştirdikleri yerler, Kiev ve Novograd’dı. 862 yılında […]

Continue reading »

NEREDE O SICAK YUVALAR!

YAZAR : Ayla AĞABEGÜM aylaagabegum@hotmail.com Aile ocağı; huzurun ve sükûnun yaşandığı yer, cennetin bir parçası… Ailenin bütün fertleri; huzuru, sevgi ve şefkati sağlayan memurlar. Dînimizde ailedeki âhengin bozulmasına gidecek bütün yollar kapatılmıştır. «Dînimi yaşıyorum.» diyenler, sorumluluklarını bildikleri müddetçe, ailelerindeki problemler en aza inecek, sağlıklı nesiller yetişecektir. Dînimizde sorumluluklar paylaşılırken, anneye mürebbiyelik görevini muvaffakıyetle sürdürmesi hâlinde cennet va‘dedilmiştir. Geçmişe bir yolculuk […]

Continue reading »

ALPERENLERİN YETİŞMESİ DİLEĞİYLE

YAZAR : Ayla AĞABEGÜM aylaagabegum@hotmail.com Ahmet KABAKLI Hocanın Alperen kitabını, siyasî gündemin kafalarımızı karıştırdığı ortamda tekrar okumaya başladım. Kabaklı Hoca diyor ki: “Sanki yeni bir Dede Korkut kitabı hayal ediyorum. Gücüm olsa, doğrudan doğruya milletimin destanını yazardım. Bu kitapta daha çok milletimin destanının anlamlarını anlatmaya çalışacağım. Şimdilerde Ahmed Yesevî yok, Hacı Bektaş yok, Yûnus Emre yok, İbrahim Hakkı Hazretleri yok, […]

Continue reading »

KİTAP DELİSİ BİR DEHÂ

YAZAR : İlyas KAYAOKAY okaykaya_1991@mynet.com Ali Emîrî Efendi, 1857 senesinde Diyarbakır’da tevellüd etmiş olup ömrünü âdeta sahaflar arasında geçirmiş bir kitap sevdalısıdır. Ben istemem hadîka-i sahrâ-yı matlabı Yâ Rab kitâb-ı feyze beni eyle âşinâ diyen Emîrî, kitap aşkıyla yanıp tutuşan bir insandır. Dîvân-ı Lügāti’t-Türk gibi, Göktürk Kitâbeleri değerinde bir eser; Türk lisan ve kültürüne, onun dikkati ve gayreti ile kazandırılmıştır. […]

Continue reading »
1 5 6 7 8 9