41. Sayı Takdim

Kıymetli Okuyucularımız, “Mâbedinde bir mü’min, sudaki balık gibidir.” Kâinatın Fahri’nden sözün özü, ölümsüz bir tespit… Mevlânâ Hazretleri de; inanan insanın kendi özünde, kendi irfan dünyasında bulduğu huzur ve sükûneti, içinde bulunduğu mâneviyat deniziyle kānî olmanın sırrını şöyle fısıldıyor: Bıksa herkes, bir balık bıkmaz sudan Gün uzar şâyet nasipsiz kalsa can… (Nazmen Trc: Seyrî) Evet, hayatımızı bir umman gibi bütünüyle saran […]

Continue reading »

40. Sayı Takdim

Kıymetli Okuyucularımız, Yaz geldi. Eğitim-öğretim müesseseleri öğrencilerini uğurlayıp güze kadar kapılarını kapatacaklar. İlköğretimden üniversiteye bütün talebe; kitabı, kalemi bir tarafa bırakıp tatil plânlarına dönecek. Tabiatın harıl harıl çalıştığı, güneşin yarımküremizi en fazla aydınlattığı bu mevsimde, insanî faaliyetlerin en kıymetlisi eğitim tatile çıkarken, bu bereketli zaman dilimi artık tüketim medeniyetinin motorlarından biri hâline gelen tatile, yani atâlete teslim olacak. Bu anlayış? […]

Continue reading »

İki Nûra Sahip Sahâbî: HER TÜRLÜ TENKİDE AÇIĞIM!

Handenur YÜKSEL Üçüncü halîfe Hazret-i Osman bin Affan -radıyallâhu anh- 574 tarihinde Mekke’de doğdu, ilk îman edenler arasındadır. Ashâbın en zenginlerinden biriydi, İslâm’ın gelişmesi için elinden gelen her türlü maddî yardımı yapıyordu. Önce Peygamberimiz -sallâllâhu aleyhi ve sellem-’in kızı Rukiye, onun vefatı üzerine de diğer kızı Ümmü Gülsüm ile evlendi. Allah Rasûlü’nün iki kızıyla evlenmiş olduğundan, kendisine iki nur sahibi […]

Continue reading »

39. Sayı Takdim

Kıymetli Okuyucularımız, Son aylarda ülkemizin gündemini kan götürüyor. Annesini öldürdükten sonra karakolda makyaj tazeleyen «yüksek tahsilli» insanlarımız kanımızı donduruyor. Sadece batılılaşmış şehirlilerimiz değil mert Anadolu’muz da sâfiyet noktasında kan kaybında… Son günlerde kan dâvâsı uğruna birbirlerine nazîre yaparcasına kan dökülüyor. Hâlbuki bizim zarafetle, nezaketle; sevgiyle, saygıyla, mertlikle, mürüvvetle işlenmiş bir «Beyefendilik» edebimiz vardı. Değil kan dökmek, incitmek, incinmeyi bile noksan […]

Continue reading »

38. Sayı Takdim

Kıymetli Okuyucularımız, Bahar nefhası ve yağmurlarıyla toprağın ölüm kışından uyandığı, yeniden ümitle, bereketli yarınlar için müjdeli çiçeklere büründüğü bir mevsimde, Nisan ayında, «Âb-ı Hayat» dosyamızla karşınızdayız. Ölüm bir gerçek. Fakat dirilmek de gerçek. Her ölünün dirileceği bir an mutlaka gelecek. Fakat iş, son dirilişten önce dirilmekte… Tıpkı ölmeden önce ölmek gibi… Bu dirilişi sağlayacak ebediyet iksirimiz ise; bundan 1437 sene […]

Continue reading »

37. Sayı Takdim

Kıymetli Okuyucularımız, Bahar geliyor. Diriltici nefesiyle, özleri ısıtan cemreleriyle, müjdeler fısıldayan rüzgârıyla, gönüllere neşe ve ümit saçan çiçek ve tomurcuklarıyla bahar geliyor. Fakat onun bu mutat gelişi yeterli mi ölü arzın dirilmesi için? Acaba her toprak parçası, her nebat aynı ölçüde değerlendirebilecek mi bu baharı? Yoksa yalnızca tomurcuk derdinde olanlar mı bahar uyanışından nasipli? Üstad Necip Fazıl’ın; «Tomurcuklarının derdinde olmayan […]

Continue reading »

36. Sayı Takdim

Kıymetli Okuyucularımız Medeniyetimiz, kültürümüz sağlam temellere dayanıyor. Köklerimizde büyük fikir ve idealleri olan ecdadımızın iftihar tabloları var. Cemiyetimizin, halkımızın ruh, îman, seciye temelinde Osmanlı medeniyetinin harcı var. Bunlar doğru. Fakat bu miras tükenmez değil. Hazır bulduğumuz bu sermaye Süleymaniye gibi dimdik durmuyor yerinde, farkına varsak da varmasak da sahip çıkılmayan her değer bir mum gibi eriyor. Çünkü asırların yıpratması, rüzgârların […]

Continue reading »

35. Sayı Takdim

Kıymetli Okuyucularımız, Şiirsiz bir hayat düşünebilir misiniz? Elbette hayır. Şiir yakın tarihlere kadar hayata rengini veren ve hikmet mührünü vuran en mühim sanatlardan biriydi. Fakat her alanda olduğu gibi şiirde de öz değerlerine mankurtlaşan akımlar şiirin can damarlarını kestiler ve şiiri hayatiyetinden ve neticede hayattan kopardılar. Yine de, haşre kadar sönmeden elden ele gezecek olan hakikî şiir meş’alesi bugün de […]

Continue reading »

34. Sayı Takdim

Kıymetli Okuyucularımız, Tasavvuf, medeniyetimizin temel taşlarından. Dosta yapılan yolculuğun pusulası, Hak aşkının şifresi… Elbette bu şifrenin, bu sırların idraki zor… İfadesi ise neredeyse imkânsız… Fakat bütün bu zorluklar, yolun rehberleri elinde birer birer kolaylaşıyor. En sarp yokuşlar düze dönüyor o rehberlerle… Karanlık yolları Yesevî meş’aleleri aydınlatıyor. Fırtınalı boğazlarda Hüdâyî yolları açılıyor… Çünkü zorlukların içinde kolaylık, zahmetlerin içinde rahmetler gizli: Zorluğun […]

Continue reading »

33. Sayı Takdim

  Kıymetli Okuyucularımız, Son aylarda ülkemizin gündeminde iç ve dış siyaset çok hareketli. Terör hâdiselerindeki tırmanış, operasyon, tezkere ve batı ülkelerinden gelen Ermeni baskısı… Fakat bir kez daha görüldü ki millî birlik ve beraberliğimize, tarihimize yapılan her saldırı hedeflenenin aksine çözülme değil perçinleşme, zaaf değil millet olarak çelikleşme neticesi doğurdu. Tabiî hamasî heyecanlarla değil ahlâkî-aklî bir siyaset gözetilerek geçirilmesi gereken […]

Continue reading »
1 166 167 168 169 170 171