HAYDİ EY YÜREK!

ŞAİR : SEYRÎ (M. Ali EŞMELİ) Yöneltecek yine târîhi bizlerin hüneri, Bu zirve gerçeği tekrâra, haydi ey Seyrî!.. Yatıp gömülmeyelim yerde, Arş’a dek haydi, Şu anda kalk koşalım; haydi, ey yürek, haydi!.. vezni: mefâilün / feilâtün / mefâilün / feilün (fa‘lün)

Continue reading »

O YÜZ Kİ…

ŞAİR : SEYRÎ (M. Ali EŞMELİ) Nasip bu, gāye bu, dünyâ ve âhirette şifâ, Işıl ışıl bize Peygamber’in yüzünde safâ. Ne kutlu sevgili, nûr eyliyor yüzündeki nur, Bütün gönülleri sarsın O’nun gözündeki nur. O yüz ki, bir kere bakmak yeter hidâyet için, O göz ki, göz göze gelmek yeter, saâdet için… vezni: mefâilün / feilâtün / mefâilün / feilün

Continue reading »

BİR ÂYET DAHA!

ŞAİR : SEYRÎ (M. Ali EŞMELİ) 1980’li yıllardı. 13 yaşında hâfızlığımı tamamlamak nasip oldu. 22 hâfızla beraber Sakarya Tozlu Camii’nde cemiyetimiz yapıldı. Meşhur ve muhteşem mânevî ikili Gönenli Hâfız Mehmed Efendi ve Hâfız Abdurrahman GÜRSES Hocaefendi de iştirak ettiler. Ancak Abdurrahman Hocaefendi o kadar hasta idi ki, ayakta duracak mecâli bile yoktu. İki kolda iki kişi öyle getirmişlerdi. Hâfızların hatrına […]

Continue reading »

GELECEĞE BAKIŞ

ŞAİR : SEYRÎ (M. Ali EŞMELİ) Parlar nice kandillerimiz, leyl ü nehar, Kalbin ebedî kubbesi loş kalmayacak! Seyrî, özü sağlam yetişen canlar var, Neslin yüce minberleri boş kalmayacak! vezni: mef’ûlü / mefâîlü / mefâîlü / feûl

Continue reading »

LEBBEYK!

ŞAİR : SEYRÎ (M. Ali EŞMELİ) Bir muhabbet ki, fedâkârlığı candır ebedî, O fedâkârlığın elbette zaferdir senedi. Böyle, kim Hakk’a ve Peygamber’e «Lebbeyke» dese, Şan bu Seyrî, yedi kat gök, ona «Lebbeyke» dedi! feilâtün / feilâtün / feilâtün / feilün

Continue reading »

YÂ RAHMETEN Lİ’L-ÂLEMÎN!..

ŞAİR : SEYRÎ (M. Ali EŞMELİ)   Hasretinden öyle yandım yâ Nebî! Sarsa deryâ, sönmezem volkan gibi!   El-medet, vaslınla nûr et, nârımı, Sen ki rahmetsin, serinlet bağrımı!   Yolda Seyrî’dir bu kemter ümmetin, Rahmet et, yâ Rahmeten li’l-Âlemîn!..   vezni: fâilâtün / fâilâtün / fâilün

Continue reading »

134. SAYI TAKDİM

Kıymetli Okuyucularımız, İki emânet: Kitap ve Sünnet. Onlar karşısında iki tavır: Emânet ve Hıyânet… Bu iki mukaddes emânet hususunda emîn ve sâdık olabilirsek, şahsiyet ve îmânımızı da ispatlamış oluruz. Şahsiyet, karakter ve îmânımızın da alâmeti de Kitap ve Sünnet… «Kitapsız»lık yani îmansızlık, fert ve toplum dertlerimizin de en büyüğü. Yeniden Kur’ân’a sarılmak, Allâh’ın emirlerine îman ve teslîmiyet şahsiyetimizin belkemiği. Belki […]

Continue reading »

«ÜMMETİMİN HÂLİ NASIL?»

ŞAİR : SEYRÎ (M. Ali EŞMELİ) Heyecan başladı her çölde ve her ırmakta, O’na çevrildi bütün gözler o an bakmakta, Daha dünyâya adım attığı gün kundakta; Müjde vaktiydi, fakat dert ile ağlattı fasıl, Yaş döküp sordu Nebî: «Ümmetimin hâli nasıl?» Madde-mânâ, iki âlemde o Nûr’un söğüdü, Ne kadar yaksa cefâ, Hakk’a vefâkâr büyüdü, Bir yetimken, vararak kırka ayın on dördü; […]

Continue reading »

Olamadık

ŞAİR : SEYRÎ (M. Ali EŞMELİ) Gurbette ayrı düştük sünnetteki tercîhe, Sağırlaştık, körleştik, Kur’ân’daki tenbîhe… O imâme olduğun ipi kopmaz tesbîhe, Bir tâne olamadık; yalnız gıpta eyledik!

Continue reading »

ÂH, EY MERHAMET!

ŞAİR : SEYRÎ (M. Ali EŞMELİ) -Ebced değeri Allah lâfzına tekâbül eden ve «Allaah» diye çağıldayan 66 beyit- Vakit tamam, ana rahminde nazlı bir bebecik, Hayâta göz açılan anda, cismi pek nâzik, Ne sancılarla doğarken, biraz buruk gerçi; «Ya ağlarım, gülerim, zıplarım!» diyordu içi! Ne tatlı şeydi sarılmak, doğup da annesine, Ne hoştu uykuya dalmak, yatıp da sînesine. Nefes nefes […]

Continue reading »
1 8 9 10 11 12 17