Rasûlullah ve Ashâbının KUBÂ’ GÜNLERİ -1-

Âdem SARAÇ vardisarac@yahoo.com.tr Kubâ’, Mekke yolu üzerinde Medine’ye 8-9 kilometre1 mesafede bulunan bir köydür.2 Kuyuları ve hurma bahçeleriyle meşhur ve verimli bir vahada kurulmuş olan bu güzel köy, adını buradaki su kuyusundan almıştır.3 Köyde diğer evlerin dışında, az sayıda utum4 denen yüksek evler de vardı.5 Peygamberimiz -aleyhisselâm-; Nübüvvetin on dördüncü yılı, Rebîulevvel ayının on ikisinde (Eylül 622) Pazartesi günü, kaba […]

Continue reading »

SÎRET-İ ÖMER

Abdullah Mesud HIDIR mahidir@gmail.com Sahâbe-i kiramdan Şifâ bint-i Abdullah -radıyallâhu anhâ-, Mekke’de doğdu. Asıl ismi Leylâ’dır. Hastaları, Allâh’ın izniyle, şifâya kavuşturmasıyla meşhur olduğu için bu isimle anıldı. Hazret-i Ömer -radıyallâhu anh-’ın akrabası olan Şifâ Hatun, câhiliyye devrinde de iyi bir kadındı. İlk müslümanlardan olan Şifâ Hatun; Medine’ye hicret edince, okuma-yazma bilmeyenlere okuma-yazma öğretmeye başladı. Bunların arasında Hafsa -radıyallâhu anhâ- da […]

Continue reading »

YETİME KANAT SÂLİHA BİR HANIM…

Abdullah Mesud HIDIR mahidir@gmail.com Sahabe-i kiramdan Fâtıma bint-i Esed -radıyallâhu anhâ- Mekke’de doğdu. Hâşimoğullarına mensuptu. Amcasının oğlu Abdülmenaf, nâm-ı diğer Ebû Tâlib, ile evlendi. Tâlib, Akîl, Câfer ve Ali adında dört oğlu, Ümmü Hâni, Cümâne, Rayta ve Esmâ adında dört kızı dünyaya geldi. Abdulmuttalip vefat edince Ebû Tâlib, ana-baba bir kardeşi Abdullâh’ın oğlu Muhammed -sallâllâhu aleyhi ve sellem-’in himayesini üstlendi. […]

Continue reading »

KUR’ÂN’I ANLAMAK

Doç. Dr. Harun ÖĞMÜŞ harunogmus@gmail.com Deniyor ya hani: Kur’ân’ı yorumlayabilmek için 15 ilim sayıyorlar: Lügat, sarf, nahiv, iştikak, meânî, beyan, bedî‘, kıraat, hadis, esbâb-ı nüzûl, ahbâr, nesih, usûl-i fıkıh, kelâm, mevâhib… Ne gerek var bunlara? Sahâbe-i kiram hangisini biliyordu bunların? Onların kimi Medine pazarında ticaretle, kimi de hurma bahçelerinde ziraatla meşguldü. Bununla birlikte bu sayılan ilimleri bilen müfessirlerden daha iyi […]

Continue reading »

Fedâkârlık Toplumu –
Hayat; acısıyla ve tatlısıyla

YAZAR : Sami GÖKSÜN Hayat; acısı ve tatlısıyla bir imtihandır, mücadeledir. Acılarımızı, sıkıntılarımızı, zorluklarımızı diğer müslüman kardeşlerimizin yardımları ve fedâkârlıklarıyla hafifletebilir veya bitirebiliriz. Sevinçli ve mutlu anlarımızı da yine onlarla paylaşarak artırabiliriz. Bütün bunlar bir fedâkârlık neticesinde ortaya çıkarlar. Anadolu deyimiyle; “Sıkıntılar paylaşıldıkça azalır, sevinçler paylaşıldıkça çoğalır.” Bütün bunlar bize bir sorumluluk yüklemektedir. Sorumluluklarımızın yerine getirilmesi elbette belirli bir fedâkârlığı […]

Continue reading »

HANGİ BAĞIN GÜLÜSÜN?

YAZAR : Mustafa Asım KÜÇÜKAŞCI tali@yuzaki.com Belli ki mânevî bir eğitim almış, yanakları hayâ ve tevâzu ile al al, gözleri seher sürmesiyle sürmeli ve bilhassa yüzü ak mı ak bir sîmâ görünce sorarlarmış: “–Muhterem, siz hangi bağın gülüsünüz?” Bunun mânâsı; “–Hangi tasavvufî yoldan neşve aldınız, hangi mürşid-i kâmile intisaplısınız?” demek imiş. Demek ki; “Üzümünü ye bağını sorma!” sözünün tersi tecellî […]

Continue reading »

BİRİNCİ HABEŞ HİCRETİ

YAZAR : Âdem SARAÇ vardisarac@yahoo.com.tr Sahâbe-i kiram; Allah ve Rasûlü aşkına, hiç durmadan çalışıyorlardı… Rasûlullah -aleyhisselâm-’ı büyük bir aşk ve şevk ile dinlemek ve O’nun Allah’tan getirdiklerini alıp hayata geçirmek… Sahâbîlerin çalışmaları ve hayat anlayışları buydu işte… Allah ve Rasûlü’nün emir ve yasaklarını en iyi bilen ve ona göre yaşayan bir canlardan birer can olma gayretindeydiler. Bunca hakaret ve sataşmalara […]

Continue reading »

ÎSÂR

YAZAR : Sami GÖKSÜN Mâneviyat mevsiminin en yoğun olarak yaşandığı günlerdeyiz. Bereketli yağmurlar gibi, ecirler, sevaplar yağmakta. Herkes hayır vesilelerine sarılıp bu bereketten daha fazla istifade etmeye çalışmalı. İkramda bulunmak da hayır vesilelerinden biri… Hele Ramazân-ı şerifte oruçlu muhtaçlara ikramda bulunmak… Onlarla iftar sofralarında buluşmak… Bu güzel haslet; memleketimizde vakıflar ve derneklerle, çeşitli hayır müesseselerimizle, hayırseverlerimiz kanalıyla gayet güzel bir […]

Continue reading »

HAZRET-İ TULEYB -7-

YAZAR : Âdem SARAÇ ademsarac@yyu.edu.tr İslâm, bütün insanlık için Allâh’ın gönderdiği ilâhî nizamdır. Müslüman da, bu ilâhî nizamı Allah ve Rasûlü’nün istediği şekilde yaşayan insandır. Müslüman, mükellef biridir, yani sorumludur… Aslî mânâsıyla «mes‘ûliyet şuuru» şeklinde ifade edilen, şimdilerde de “sorumluluk bilinci” denen bir şuur ve bilinç sahibi olan müslüman; kendisini her geçen gün daha da geliştiren, ileriyi gören ufku açık […]

Continue reading »

SAHÂBE-İ KİRAM

YAZAR : Âdem SARAÇ ademsarac@yyu.edu.tr Peygamberimiz -aleyhisselâm-; insanlığın kurtuluşu için tebliğe ilk başladığı andan itibaren erkek-hanım, genç-ihtiyar, zengin-fakir, hür-köle ayırımı yapmaksızın bütün insanları İslâm’a davet etti. İlk müslümanlar dikkatli bir şekilde incelendiği zaman, içlerinde toplumun her kesiminden fertlerin bulunduğu görülecektir… Ayrıca ilk müslümanların genellikle gençlerden oluşan bir topluluk olduğu dikkatimizi çekmektedir. Müslüman olduklarında birkaç kişi 50 yaş civarında, birkaç kişi […]

Continue reading »
1 2