MEVLÂNÂ HAZRETLERİ’NİN ÖLÜME BAKIŞI -2-

Z. Özlem ABAY o.abay@hotmail.com   «BATMAYI GÖRDÜN YA, DOĞMAYI DA SEYRET»*   İnsan, elbette ki dünyada yaşaması için var edilmiştir. Lâkin bu dünya; hayatımızın hedefi değil, âhirette yaşayacağımız hayata taşıyan bir köprü olmalıdır. Gaye değil vasıta gözü ile bakarsak; hayatın kulu ve kölesi değil, sahibi oluruz. Eğer hayata gönderiliş maksadımızı yitirirsek, ebediyyen helâk olacağımız bir âhiret hayatımız olur. Mevlânâ Hazretleri Mesnevî’sinde dünyayı;   […]

Continue reading »

Mesnevî’den Beyitler -33- KALBİN CİLÂSI

Z. Özlem ABAY o.abay@hotmail.com   “Aşk, bu sözün açığa çıkmasını istiyor, / Ayna gammaz/koğucu olmaz da ne olabilir?”   Aşktan murad mâşuktur. Yani; Zât-ı Hak’tır. Nasıl ayna, yüzüne yansıyan sûreti gösterirse, gönül de ayna gibi Hakk’ın güzelliğini yansıtır. Âşık olan insanın, aşkını izhâr etmemesi mümkün değildir. Aşkını, yaşadığı coşkunluğunu anlatmak, yüreğini saran o yangını etrafı ile paylaşmak ister. Sevdiğinin güzelliğini her an […]

Continue reading »

TASAVVUFTAN ÖĞRENDİKLERİM

Dr. Naif ÖZKUL Talebelik yıllarımdan beri zihnimi meşgul eden bir hakikati aktarmak istiyorum. İki şahsiyet tanıyorum: Birincisi İmâm-ı Gazâlî; mîlâdî XI’inci asırda yaşamış, fıkıh, kelâm, felsefe, eğitim ve ahlâk gibi zâhirî ilimlerde çok ileri, Nizâmiye Medreselerinin çok değerli hocası, bugünün ifadesiyle rektörü durumunda. Akıl ve ilimde bir dehâ olan bu büyük âlim; «el-Munkizu mine’d-Dalâl» adlı eserinde ifade ettiği gibi, sorgulayıcı […]

Continue reading »

Şer‘î Kaidelerle Tasavvuf -16- İMTİHANLI YOLLAR

Dr. Ahmet Hamdi YILDIRIM (Şâzelî meşâyıhından Ahmed Zerrûk [v. 899/1494] Hazretleri’nin; tasavvufu, usûl ve fıkıh kaideleriyle anlattığı Kavâidü’t-Tasavvuf ve Şevâhidü’t-Taarruf adlı eserinin tercüme ve şerhine devam ediyoruz.) NEYİN SAHTESİ OLUR? Yirmi Beşinci Kaide: “Varlık âlemine gelen bir hakikat yoktur ki; •Onun benzeri olduğu iddiasıyla karşına çıkanlar oluşmasın. •Onun hakikatine dâhil olmayan şeyleri ona katmaya çalışanlar olmasın. •Ve onu yalanlayanların varlığı […]

Continue reading »

MESNEVÎ -17-

Z. Özlem ABAY o.abay@hotmail.com YÂ RABBÎ, SANA KARŞI HAYRETİMİ ARTIR! Balıktan başkası suya kandı, / Nasipsiz olanın rızkı gecikti. İlâhî muhabbete râm olarak muhabbetin kaynağını tanıyan gönüller için, Allâh’ın füyüzâtı nihayetsizdir. Bu sonsuz denizden istifade edenler üç gruba ayrılır: İlki; ilâhî feyz ile kâmil olan insanlardır ki ne kadar ilâhî feyze nâil olsalar, o kadar artmasını isterler. Hakk’ın tecellîlerine doymazlar. […]

Continue reading »

MESNEVÎ -16-

Z. Özlem ABAY o.abay@hotmail.com «SONUNDA KABRE ÇIKAR BU YOLUN KIVRIMLARI.»* Günler geçtiyse geçsin, hiç de yoktur korku, / Sen kal, ey o kimse ki senin gibi pak olanı yoktur. Bu beyt-i şerif insân-ı kâmilin sözleridir. Cenâb-ı Hakk’ın zâtını; aklımız, idrâkimiz kavrayamaz, âciz kalır. O yarattıklarından hiçbirine benzemez. Allah -celle celâlühû- mekândan ve zamandan münezzehtir. O; Evvel, Âhir ve bâkî olandır. […]

Continue reading »

MESNEVÎ -15-

Z. Özlem ABAY o.abay@hotmail.com HAKK’A VUSLAT SIRRI Gamlı günlerimiz uzadı, sona ermesi gecikti. / O günler ayrılıktan hâsıl ateşle arkadaş oldu. Mevlânâ Hazretleri’nin bu beytinde «üslûb-i hâkimâne» vardır. Konuşanın; muhatabını uyarmak için söyleyeceğini, kendi nefsine atfederek nasihati dile getirmesidir. Peygamber -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz de ashâbının bir yanlış davranışını gördüğü zaman; “Bana ne oluyor ki ben bazılarınızı şu şu […]

Continue reading »

ŞABAN AYININ SULTANI

Nurten Selma ÇEVİKOĞLU nurtencevikoglu@hotmail.com Müslümanların mânevî baharı, üç ayların kutlu ikliminde, «Aşkullah» ayı olan Receb’in ardından teşrif eden Şaban ayı; mü’minlerin «Muhabbet-i Rasûlullâh»a erişmelerine en uygun zemindir. Bütün İslâm ümmetinin Şaban ayı mübârek olsun, korktuklarımızdan emîn, umduklarımıza nâil olalım inşâallah. Hayatı müslümanca yaşamak için en kâmil model, Şaban ayının sultanı Rasûl-i Zîşân Efendimiz -aleyhissalâtü vesselâm-’dır. O güzel Nebî, bizzat kendi […]

Continue reading »

KUR’ÂNÎ TÂLİMATLAR -37- BİR MÜ’MİNİN HELÂL GIDÂ ve KAZANÇ HASSÂSİYETİ

Yazar: Osman Nûri TOPBAŞ Hocaefendi NEREDEN? Fahr-i Kâinat -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz’in oruçlu olduğu, uzun ve sıcak bir yaz günüydü. Şeddâd bin Evs’in kız kardeşi Ümmü Abdullah -radıyallâhu anhâ-, iftar vaktinde Efendimiz’e bir kâse süt gönderdi. Rasûlullah -sallâllâhu aleyhi ve sellem-, sütü getiren kişiyi Ümmü Abdullâh’a geri gönderip; “–Bu sütü nereden buldun?” diye sordurdu. Ümmü Abdullah; “–Kendime ait olan […]

Continue reading »

Ebedî Saâdet; HELÂL DAİRESİNDE BİR HAYAT TARZI

B. Cahit ÖZDEMİR bcahit@hotmail.com Gönül ehli; bütün insanların en üstünü mevkiindeki Habîbullah -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz’in mübârek şahsında; «iki cihanın, bir gönül için yaratıldığı» kabulüyle, kendilerini insanın iki cihan saâdetini temine adamışlardır. Nitekim; insan karşısında gaflette bulunmamak için, merhum Cemal ÖĞÜT Hocaefendi; «karşılaşılan herkese, Allah Teâlâ’nın halîfesi nazarıyla bakılmasını» tavsiye eder. Peygamber -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz, mübârek şahsiyeti […]

Continue reading »
1 2 3