Uçar Gider

ŞAİR : NİYAZKÂR (Köksal CENGİZ) niyazkar@gmail.com Kapılma dünyanın yalan süsüne… Değişir devrânın, «mal» uçar gider… Aldanma nefsinin mağrur sesine… Biter şan-şöhretin, «hâl» uçar gider… Gönlüne yok yere kin, nefret koyma! Öfkeyle, hasetle benliğin oyma! Sevgiyi esas al, sevgiye doyma! Bazen bülbül, bazen «gül» uçar gider… Cümle kazancını dostluğa yatır! Bırak yârenlerde itibar, hatır. Muhabbet her dâim seni anlatır… Ondan gayrı […]

Continue reading »

Gurbettesin

ŞAİR : FECRÎ (İbrahim BAZ) ibrahim.baz@hotmail.com Gurbettesin neden garip değilsin? Vatan-ı aslîne hasretin yok mu? Giyin tevâzuu, başın eğilsin, İblisten aldığın ibretin yok mu? «Belâ!» dedi rûhun bezm-i elestte, Ahde vefâ gerek her bir nefeste, Hapsetme cânını bu ten kafeste, Can veren Cânân’a rıhletin yok mu? Cennetten dünyaya inmek ibretti, Âdem’in dilinden tevbe öğretti, Halîfe eyleyip esmâ söyletti, Katresin ummâna […]

Continue reading »

DEDEMİN SARIĞI!

ŞAİR : Servet YÜKSEL servety@t-online.de Dedemin sükûtu hikmet saçardı, Sohbete kahveden bahane çıkar… Her çiçeğin yaprağını açardı, Toprağın bağrından şâhâne çıkar… Dedemin yazısı eskimez yazı, Öteler ötesi gönül niyazı, Başında sarığı kefen beyazı, Mü’min musallâya mestâne çıkar… Dedemde sevgiler almış demini, Taşa da söylemez sözün kemini, Yüreğe koyarsan öfkeyi, kini, Akıl cendereden dîvâne çıkar… Dedem der ki: «Geçmişini hatırla, Lâmbayı […]

Continue reading »

PADİŞAHLAR PADİŞAHI’NA TAKDİM EDİLEN HEDİYE…

YAZAR : Osman Nûri TOPBAŞ Hocaefendi Hazret-i Mevlânâ’nınGönül Deryâsında Sır ve Hikmet İncileri BİR TESTİ SU… İnsanın, hattâ bütün insanlığın bilgisi, Allah Teâlâ’nın ilmiyle mukayese edilmeye kalkılsa ortaya nasıl bir nisbet çıkar? Cenâb-ı Hakk’ın cennet ve cemâlullah gibi muazzam ihsanları mukabilinde âciz kulluk ve gayretlerimiz ne ifade eder? Rabbimiz’den istediklerimiz ile, O’nun bizden istediklerini karşılaştırsak?.. Hazret-i Mevlânâ; «Bir Testi Su» […]

Continue reading »

GÖNÜL SOFRASININ KURULDUĞU AY

YAZAR : Osman Nûri TOPBAŞ Hocaefendi Hazret-i Mevlânâ’nın anlattığı şu kıssa, nefs ve terbiyesi üzerine ibretlerle doludur. DAĞDAKİ YILAN Vaktiyle yılan avlayıp, insanlara sergileyerek üç-beş kuruş kazanan bir yılan avcısı vardı. Yine büyükçe bir yılan bulabilmek için dağlarda dolaşıp duruyordu. Gayet soğuk olan dağlarda dolaşırken, bir gün kocaman bir yılan buldu. Hareketsiz yatan bu yılanın ölü olduğunu düşündü. Sevine sevine […]

Continue reading »

«VAHDET» SÖYLER ADIN SEN’İN!..

ŞAİR : Rıfat ARAZ rifat_araz@yahoo.com Kadir Mevlâ’m her yürekte, «Hikmet» söyler adın Sen’in!.. Kul sınanan bir elekte, «Kudret» söyler adın Sen’in!.. Sen düzelttin yol eğrimi; Arza saldın ilk doğrumu!.. Âlem duysun bu çağrımı; «Rahmet» söyler adın Sen’in!.. Sen’sin veren hoş nefesi; Özden gelen içli sesi!.. İbret bildim düzü, tersi; «Haslet» söyler adın Sen’in!.. Âdem’den mi bu aşk tadım? Güle yandı […]

Continue reading »

AFRİKA’DA ÇIĞLIK

ŞAİR : Hakkı ŞENER sairimam01@hotmail.com Sofrada nimeti beğenmeyenler, Afrika’dan ibret almaz mısınız?.. Ekmeğine kuru yavan diyenler, Biraz tefekküre dalmaz mısınız?.. Siz çeşit sayarken onlar susuz, aç, Yenmeyip atılmış zerreye muhtaç, Azmış yaraları bekliyor ilâç, Dertlerine derman olmaz mısınız?.. Yanık sîneleri bürünmüş gama, Sırtındaki urba tutmuyor yama, Masum bebekleri bekliyor mama, Bir mama parası salmaz mısınız?.. Şeytana uyup da fıska dalanlar, […]

Continue reading »

İBRET ALMA ve DERS ÇIKARMA SANATI

YAZAR : Aydın TALAY aydintalay@gmail.com En mühim sermayemiz ve en büyük nimet olan ömür; gün ve gecelerle birlikte akıp geçerken, kanaatimce pek azımız; «ah, vah» etmeden ve; «keşke»leri sıralamadan geçmişimize bakabiliyoruz. Hâlbuki bizi bizden daha fazla düşünen yüce Mevlâ’mızın; bizleri, diğer bütün varlıklara üstün kılan insan sûretinde ve hele insanların da en mümtazı olmaya talip, müslüman olarak yaratmış olması ne […]

Continue reading »

BU ÂLEM FÂNÎ!

YAZAR : İrfan ÖZTÜRK Asr-ı saâdetten bir kıssa. Hissemizi alarak ibret ile okuyalım, dinleyelim. Hâne-i sâadette her zamankinden farklı bir hâl vardı. Efendimiz suskun ve durgundu. İçeri girmek için izin isteyen kimseye izin verilmiyordu. Sonra Hazret-i Ebûbekir ve Hazret-i Ömer müsaade isteyince, onlara izn-i nebevî verildi ve içeri girdiler. Peygamberimiz oturuyordu, etrafında ezvâc-ı Nebî… Ses yoktu… Fakat Efendimiz’i bu ağır […]

Continue reading »

GÜLCEMAL İLE GÜLNİHAL

YAZAR : Dr. Çetin DEMİRCAN cetindemircan2@hotmail.com Küçükken rahmetli dedem elimden tutar beni dolaştırırdı. Beraber yaptığımız bu gezintilerde hem etrafı seyrederdik, hem de muhtemelen ileride kullanılmak üzere bana eski hâtıralarından bahsederdi. Bu sayede dağarcığımı hayat tecrübeleri ve hikmet hazineleri ile doldururdu. Meselâ bir tanesi var ki hiç unutmuyorum: Rahmetli, askerliğini Kars’ta yapmış. Askerliği esnasında; o günün zor şartlarında yaşanan problemler, insanı […]

Continue reading »
1 2 3 4 5 6