BİZE EMÂNET CANLAR

Dr. Ahmet Hamdi YILDIRIM Cenâb-ı Hak; biz insanları, Zâtını tanıyıp, O’na kulluk edelim diye yarattı. Sâir varlıkları ise, bu mârifetullah ve kulluk imtihanında bizlere hizmet için yarattı. Bu hizmet çeşit çeşit… Kimisi güneş gibi uzaktan ısı ve ışık verip hayata vesile olarak hizmet ediyor. Kimisi çiçekler gibi tefekkür ettirerek, cemâli düşündürerek hizmet ediyor. Kimisi sebzeler ve meyveler gibi rızkımıza vesile […]

Continue reading »

ÇANAKKALE ŞEHİDLERİNİN FAZÎLETLİ ANNELERİ

M. Ali EŞMELİ seyri@seyri.com seyri@yuzaki.com Çanakkale’de o şehidleri yetiştiren anneler ne güzel annelerdi. O anneleri yetiştiren yüce terbiye ne güzel bir eğitimdi. Bugün o şühedâ annelerinin kıymetini idrâk etmek ve onlara duâlar etmek hem îman hem de vatan borcumuz. Ayrıca onları yetiştiren İslâm’ın güzelliklerini ve üstün fazîletlerini idrâk etmek de, gelecek nesilleri de aynı ruh ile yetiştirebilmek bakımından en ciddî […]

Continue reading »

Paranın ve Gıdânın Kaderi KAZANCIN PUSULASIDIR

M. Ali EŞMELİ seyri@seyri.com seyri@yuzaki.com Gaflet iklimlerinde bir rüzgâr esiyor; Daha çok çalışmak değil, daha fazla kazanmak rüzgârı bu. Hiç yorulmadan daha çok kâr etmek hevesi ve hırsı. En akıllıca bir mantıkmış gibi bazı mihraklarda bir kasırga hâlinde bu anlayış çöreklenmiş vaziyette. Yaprak gibi savuruyor şuursuz kimseleri, toy akılları. Dünyayı da bir zulüm çemberi hâline getiren de aslında bu zâlim […]

Continue reading »

HAKKINIZI HELÂL EDİN!

Ali AĞIR aliagir70@gmail.com   Yüreğime taht kuranlar, Hakkınızı helâl edin! Yaramı dostça saranlar, Hakkınızı helâl edin! İnsan bir öfke denizi, Kalp kanatır kimi sözü, Yaraladım, kırdım sizi; Hakkınızı helâl edin! Ömür, saat saat erir, Gönül sonsuzluğu görür, Zaman menziline yürür; Hakkınızı helâl edin! Baharı, güzü tükettim, Kâh rahmettim, kâh zahmettim, Ben hakkımı helâl ettim; Hakkınızı helâl edin! Ecel her an […]

Continue reading »

MEVLÂNÂ’NIN GAZELİNİ TÜRKÇE SÖYLEYİŞ -9- OLMAZ DOSTUM!*

Harun ÖĞMÜŞ harunogmus@gmail.com Bezme dâvet edilip gitmemek olmaz dostum! Gidip ahbâbı suâl etmemek olmaz dostum! Tûr-ı Sînâ benim, üstümdeki Mûsâ sensin; Bir tecellâ-yı cemâl etmemek olmaz dostum! Ahdim olsun ki ne yapsan bana geçmem senden; Ettiğin cevri helâl etmemek olmaz dostum! Sen güneşten daha aydın, daha parlaksın inan; Gönlü nûrunla misâl etmemek olmaz dostum! Derdi derman bilirim, cevri de ihsan […]

Continue reading »

Şer‘î Kaidelerle Tasavvuf -8- GAYE, FAYDA ve ŞEREF

Dr. Ahmet Hamdi YILDIRIM (Şâzelî meşâyıhından Ahmed Zerrûk [v. 899/1494] Hazretleri’nin; tasavvufu, usûl ve fıkıh kaideleriyle anlattığı Kavâidü’t-Tasavvuf ve Şevâhidü’t-Taarruf adlı eserinin tercüme ve şerhine devam ediyoruz.) MAKSAT NEYSE FAYDA O… On Birinci Kaide: “Bir şeyin faydası, o şeyin varlığıyla kastedilen husustur.” Yani o şey (o ilim dalı vs.) niye var, onun var oluş sebebi ne? İşte onun faydası da […]

Continue reading »

BİR YUMAK HAYAL!

Servet YÜKSEL servety@t-online.de Bizim köyde hayat, masal gibiydi, Evlere girmeden ipi cambazın… Rengârenk bir yumak hayal gibiydi, Bir mevsimi vardı narın, kirazın… O çeşme başları neşe kaynardı, Sular aynasıydı gelinin, kızın… Söğüt dallarında kuşlar oynardı, Dünya, misketiydi birkaç haylazın… Gönül ataşından fırının koru, Havada kokusu ekmeğin, kazın… Akşamın huzuru, sabahın nûru, Bir başkaydı tadı baharın, yazın… Küçük deresinden zemzem akardı, […]

Continue reading »

HARAM NEDİR?

YAZAR : Ahmet ZİYLAN Geçmiş senelerde bir mecliste biri anlatıyor: Biraz eğlenelim diye İstanbul Polonezköy’e gittik; garson bir et getirdi, ete baktım rengi, duruşu acayip. Garsonu çağırdım sordum: “–Bu et ne eti?” “–Domuz eti abi.” dedi. Garsona bağırdım; “–Biz müslümanız bize domuz eti haramdır, yemediğimizi bilmiyor musun?” Garson; “–Biliyorum abi de rakı da haram değil mi? Onu içiyorsunuz, bana da […]

Continue reading »

MÜSLÜMAN MAHALLESİNDE SALYANGOZ…

YAZAR : Dr. Halis Ç. DEMİRCAN  Üzüm bağı kasabanın yakınlarındaydı. O gün, çocukluk bu ya; birkaç arkadaş, ailelerimizi ikna etmiş, içimizden birinin ailesinin sahibi olduğu bağda, gece yaban hayvanları gelip zarar vermesin diye nöbet tutuyorduk. Beklediğimiz yer; üzüm bağının kenarında yerden yüksekçe, tahta merdivenle çıkılan bir çardaktı. Bir ses duyduğumuzda bağırıp çağırıp, tahtalara vurarak, teneke çalarak gürültü yapıp güya hayvanı […]

Continue reading »

Hayat Yolculuğunda UNUTAMADIĞIM KARELER -26-

YAZAR : Mehmet MENCET HELÂL ve DUÂ Şu an Kırşehir’de bulunan kayınbiraderim Ömer Faruk ERTURAN ahîliği ve onun kültürünü temsil eden bir ahî esnafıdır. Yıllar önce onun başından geçen ibretli bir hâdiseyi onun ifadeleriyle sizlerle paylaşmak istedim: Bundan 30 yıl önce 1987’de elektronik ve hediyelik eşya sattığımız bir dükkânımız vardı. Çarşı içinde değil ama ana caddedeydi. Bir akşam her zamanki […]

Continue reading »
1 2 3 6