BİR YUMAK HAYAL!

Servet YÜKSEL servety@t-online.de

Bizim köyde hayat, masal gibiydi,
Evlere girmeden ipi cambazın…
Rengârenk bir yumak hayal gibiydi,
Bir mevsimi vardı narın, kirazın…

O çeşme başları neşe kaynardı,
Sular aynasıydı gelinin, kızın…
Söğüt dallarında kuşlar oynardı,
Dünya, misketiydi birkaç haylazın…

Gönül ataşından fırının koru,
Havada kokusu ekmeğin, kazın…
Akşamın huzuru, sabahın nûru,
Bir başkaydı tadı baharın, yazın…

Küçük deresinden zemzem akardı,
Ah anneler, en safıydı niyâzın…
Sevdalılar ufuklara bakardı,
Bir yanda türküsü işvenin, nazın…

Hızır gelir, mayalardı sütleri,
Adı bilinmezdi derdin, marazın…
Dilimde ninemin bal öğütleri,
«Hep güneşten evvel doğsun namazın…»

Çalışırken dinlen; bağda, bahçede,
Gönül doyururdu helâli azın…
Harcama derlerdi; «Aklı akçede,
Nokta nokta kararmasın beyazın…»

Yollara sis iner, korku bürürdü,
«İmdat!» de çıktığı kadar avazın…
Dedem rahlesinde rüya görürdü,
Kırılırdı dişi kışın, ayazın…

Sonra heyhat; ayrılıklar, gurbetler,
Peşine düşüldü nefsin, boğazın…
Böyle miydi komşuluklar, âdetler?
Çekin kulağını modern ahrâzın!..