Müstesnâ Bir Sahâbî: HUZEYFE BİN YEMÂN

Abdullah Mesud HIDIR mahidir@gmail.com Huzeyfe bin Yemân -radıyallâhu anh- Medine’de doğdu. Bedir Gazvesi’nden önce müslüman oldu. İslâm savaşlarında kahramanca savaştı. Hazret-i Peygamber -sallâl­lâhu aleyhi ve sellem-’in sırdaşı olma hususiyeti ile öne çıkan bu sahâbî efendimiz, aynı zamanda güzel ve olgun bir ahlâka sahipti. Verilen vazifeyi tam ve en güzel şekilde yerine getiren Huzeyfe -radıyallâhu anh-, Hazret-i Ömer zamanında Medâin’e vali […]

Continue reading »

KUR’ÂNÎ TÂLİMATLAR -39- RASÛLULLAH (S.A.S.) EFENDİMİZ’E İTTİBÂ

Yazar: Osman Nûri TOPBAŞ Hocaefendi SAHÂBENİN HÜZNÜ Ümmü Eymen -radıyallâhu anhâ-, Peygamber Efendimiz’in dadısıydı. Fahr-i Kâinât Efendimiz -sallâllâhu aleyhi ve sellem-, yüksek vefâ duygusu sebebiyle onu ziyaret eder, hâl-hatırını sorar ve ona değer verirdi. Efendimiz’in vefâtından sonra Hazret-i Ebûbekir -radıyallâhu anh-, Hazret-i Ömer -radıyallâhu anh-’a; “–Kalk, Allah Rasûlü’nün yakını olan Ümmü Eymen’e gidelim, Rasûlullah -sallâllâhu aleyhi ve sellem-’in yaptığı gibi, […]

Continue reading »

Ebedî Saâdet; HELÂL DAİRESİNDE BİR HAYAT TARZI

B. Cahit ÖZDEMİR bcahit@hotmail.com Gönül ehli; bütün insanların en üstünü mevkiindeki Habîbullah -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz’in mübârek şahsında; «iki cihanın, bir gönül için yaratıldığı» kabulüyle, kendilerini insanın iki cihan saâdetini temine adamışlardır. Nitekim; insan karşısında gaflette bulunmamak için, merhum Cemal ÖĞÜT Hocaefendi; «karşılaşılan herkese, Allah Teâlâ’nın halîfesi nazarıyla bakılmasını» tavsiye eder. Peygamber -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz, mübârek şahsiyeti […]

Continue reading »

SÎRET-İ ÖMER

Abdullah Mesud HIDIR mahidir@gmail.com Sahâbe-i kiramdan Şifâ bint-i Abdullah -radıyallâhu anhâ-, Mekke’de doğdu. Asıl ismi Leylâ’dır. Hastaları, Allâh’ın izniyle, şifâya kavuşturmasıyla meşhur olduğu için bu isimle anıldı. Hazret-i Ömer -radıyallâhu anh-’ın akrabası olan Şifâ Hatun, câhiliyye devrinde de iyi bir kadındı. İlk müslümanlardan olan Şifâ Hatun; Medine’ye hicret edince, okuma-yazma bilmeyenlere okuma-yazma öğretmeye başladı. Bunların arasında Hafsa -radıyallâhu anhâ- da […]

Continue reading »

KUR’ÂNÎ TÂLİMATLAR -36- BİR MÜ’MİN HÂDİSÂTIN AKIŞINI NASIL DEĞERLENDİRİR?

Yazar: Osman Nûri TOPBAŞ Hocaefendi NE İLE SÖNER? Hazret-i Mevlânâ, şu kıssayı anlatır: Hazret-i Ömer’in halîfeliği zamanında Medine’de bir yangın oldu. Öyle bir yangın ki; ateş, taşları bile kuru odun gibi yakıyordu. Şehrin yarısı alevlerle sarıldı, su bile bu ateşten korktu da şaşırıp kaldı. Bazı akıllı kişiler; ateşe, kovalarla su ve sirke döküyorlardı. Ateş ise inadına artıyordu. Sanki o ateşe, […]

Continue reading »

KUR’ÂNÎ TÂLİMATLAR -35- BİR MÜ’MİNİN MAL ve SERVET KARŞISINDAKİ MES’ÛLİYETİ

Yazar: Osman Nûri TOPBAŞ Hocaefendi ÂHİRETE NE KALDI? Abdurrahman bin Avf -radıyallâhu anh- ticaretle meşgul olan, varlıklı sahâbîlerdendi. Oruçlu olduğu bir gün, kendisi için zengin bir iftar sofrası hazırlanmıştı. Yemeklere baktı, baktı ve şöyle dedi: “Mus‘âb bin Umeyr -radıyallâhu anh-, Uhud Savaşı’nda şehîd edildi. O, benden daha fazîletli idi. Ama kefen olarak bir hırkadan başka bir şeyi yoktu. Onunla başı […]

Continue reading »

MESNEVÎ -10-

Z. Özlem ABAY o.abay@hotmail.com MUHABBETLE YARATILDI Neye düşen aşk ateşidir. / Meyi de coşturan aşk ateşidir. Mevlânâ Hazretleri ilk defa bu beyitte aşk kelimesini kullanmaktadır. Neyin yakıcı nefesi aşktır. İnsân-ı kâmilin kalbine düşen aşktan murad da aşk-ı ilâhîdir. Kâinâtı bu aşk ateşi kaplamıştır. Bu kadar önemli olan aşk nedir? Aşk; Arapça aslı «ışk» olup sözlükte; «Şiddetli ve aşırı sevgi; bir […]

Continue reading »

YÂ RABBÎ; SELÂMET VER, SELÂMET VER!

Doç. Dr. Mustafa CANLI canli20@hotmail.com BİR HADİS: عَنِ الْمُغ۪يرَةِ بْنِ شُعْبَةَ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللّٰهِ صَلَّى اللّٰهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ « شِعَارُ الْمُؤْمِنِ عَلَى الصِّرَاطِ رَبِّ سَلِّمْ سَلِّمْ » Muğîre bin Şu‘be -radıyallâhu anh-’tan nakledildiğine göre Allah Rasûlü -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz şöyle buyurmuştur: “Sırat Köprüsü’nde mü’minlerin şiârı (parolası);«Yâ Rabbî; selâmet ver, selâmet ver!» duâsıdır.”(Tirmizî, Kıyâmet, 9) BİR MESAJ: “Akıllı […]

Continue reading »

YERİN ve GÖĞÜN AĞLADIĞI YİĞİTLERDEN OLMAK

Ali ÖZBEK aliozbek1997@outlook.com İnsan; ister müslim isterse gayr-ı müslim olsun, yaşadığı hayat boyunca da öldükten sonra da hayırla yâd edilmek ister. Bunu sağlamak, sanıldığı gibi kolay değildir. Zira bu, öncelikle yaşanan hayatın «güzel» denilecek bir hayat olmasını gerektirmektedir. Bir hayatın «güzel» olması da ancak «kim için yaşandığı» ile alâkalıdır. Eğer bir hayat Allah için yaşanıyorsa, O’nun emirleri ve nehiyleri istikametinde […]

Continue reading »

Sâlih Kulluk İçin; HİSSİYÂTA HÂKİMİYET

B. Cahit ÖZDEMİR bcahit@hotmail.com Hikmetine binâen, yeryüzünün halîfesi olarak (el-Bakara, 30), en güzel şekilde (et-Tîn, 4) yaratılan insan; bu şerefiyle mütenâsip olarak, idrak ötesi sonsuz nimetlerle taltif buyurulmuştur. Mevlânâ Hazretleri; basit bir maddenin, mâhir ellerde değerinin yükselişini ifade sadedinde; “Şu yün, akıllı biriyle buluştu mu, nakışlı bir kilime döner.” buyurur. Topraktan yaratılan ve yapısındaki elementler itibarıyla maddî değer olarak fazla […]

Continue reading »
1 2 3 4