Röportaj – Bir Milletin Var Oluş Destanı

Nihat TOPUZ Kimdir? 1957 Çanakkale’de doğdu. İlk ve orta tahsilini Çanakkale’de yaptı. İstanbul Beylerbeyi’nde Deniz Astsubay Lisesi’ni ve Gölcük Yıldızlar Su Üstü Eğitim Merkez Komutanlığı’nda Top ve Füze Okulu’nu bitirdi.  TCG İçel, TCG Donatan, TCG Mürefte, TCG Muavenet, TCG M.F. Çakmak Komutanlıklarında ve Amasra Deniz Komutanlığı, İskenderun Deniz Er Eğitim Komutanlığı ve İstanbul Boğaz Komutanlıklarında astsubay olarak görev yaptı. 1991 […]

Continue reading »

Yaşatan, Yaşanmış Bir Destan: Çanakkale’nin Taze Gerçekleri

M.Ali EŞMELİ Bazı gerçekler vardır ki, üzerinden asırlar da geçse, tazeliğini her zaman korur. Eğer biraz unutulmaya yüz tutsa, yine tarih onları, gerekirse en acı hâdiselerle tekrar tekrar hatırlatır. Çünkü o gerçekler, var oluşumuzun temel harcını teşkil etmektedir. Onlara bîgâne kalındığında millet binası, en ufak depremde yerle bir olmaktan kurtulamaz. Bu sebeple gerek bize ait, gerekse diğer milletlere ait her […]

Continue reading »

Tokatlı Mehmet*

Ümit Fehmi SORGUNLU Batı istikametinden gelen soğuk bir rüzgâr Akdağ’ın yamaçlarına çarparak bir anda köyün çevresini kuşattı ve insanların yüzlerinde birer kamçı gibi şakladı.  Mehmet, üzerindeki cekete biraz daha sarındı. Gözünü yoldan ayırmıyor, sürekli aynı istikamete bakıyordu. Birazdan düğün alayı gözükür diye geçirdi içinden. Nihayet iki yıldır yolunu gözlediği, gizli gizli buluştuğu Ayşe’ye kavuşacaktı bugün. Saatler geçme bilmiyor, zaman tıkanıp […]

Continue reading »

Hoşgörü Özlemi

Doç. Dr. Emin IŞIK Adâlet, hürriyet, hürmet, merhamet, sadâkat, vefâ, dostluk ve hoşgörü! İşte bunlar, insanı öbür canlılardan farklı kılan, insana insan olma özelliği kazandıran değerlerdir. Bu nitelikler, kimin anlayışında ve yaşayışında daha çok yer tutuyorsa, o daha iyi insandır. Herkesin insanlıktan eşit pay almadığı bir gerçektir. Soyu, insan olup da, huyu insan olmayanların sayısı az değildir. Her şey, kıtlığında […]

Continue reading »

İstiklâl Marşı Hakkında

Ahmet Ünal BAĞBAŞLIOĞLU İstiklâl Marşı hakkında çok yazıldı, çok söylendi.  Bu şiir, yazıldığı devrin özellikleri göz önünde bulundurulmak sûretiyle değerlendirilmelidir. Artık bugün herkes İstiklâl Marşı’nın millî mücadelenin en ümitsiz günlerinde, istikbâlde doğacağına inanılan hürriyet ve istiklâl güneşini müjdelemek için yazıldığını; İstiklâl Marşı yazılması hususunda yapılan ilk yarışmaya Mehmed Âkif’in maddî mükâfat vaat edilmesi sebebiyle katılmadığını; devrin Maarif Vekili Hamdullah Suphi’nin […]

Continue reading »

Mutluluğun Sırrı

Prof. Dr. Ahmet SEVGİ ahsevgi@selcuk.edu.tr Her insan mutlu olmak ister. Rahat ve huzur içinde hayat sürmeyi kim istemez ki? Esasen Allah insanları mutlu olsunlar diye yaratmıştır. Lâkin herkes mutlu olamıyor. Peki, neden? Bedbahtlar niye bedbaht oluyorlar? Mutluluğun bir sırrı var mıdır?.. Bendeniz bu soruların cevabını Nâbî’nin bir beytinde bulur gibi oldum. Beyit şöyle: Senden ednâyı görüp şükr ile demsâz olmak […]

Continue reading »

ONLAR BÖYLE SEVİYORLARDI

YAZAR : Osman Nûri TOPBAŞ Hocaefendi İmanın kapısı kelime-i şahâdettir. Kelime-i şahâdetin kapısı da Hazret-i Peygamber -sallâllâhu aleyhi ve sellem-’dir. Bize kelime-i şahâdeti îman ve İslâm için şart kılan Cenâb-ı Hak, bir bakıma o mübârek kelimede Hazret-i Peygamber’e karşı insanlığın sahip olması gereken bakış açısını ve muhabbet ölçüsünü en öz şekilde sergilemektedir. O, her şeyden önce Allâh’a «kul»dur. Ancak kullar […]

Continue reading »

Vasiyet ve Hikmetler Muhyİddîn-İ Arabî’den VASİYETLER

Dr. Âdem AKIN Muhammed YETİM Muhyiddîn-i Arabî Hazretleri, öncelikle Kur’ân ve sünnetten süzdüğü bilgilerin, sonra da kendisinden önce yaşayan ulemâ ve evliyânın eserlerinin ve başta Fütûhât-ı Mekkiyye’si olmak üzere bütün kendi kitaplarının özünü 201 vasiyette toplamıştır. VASİYET 15-E Fitne ve imtihan binasının üçüncü sütunu maldır. Ona «mal» denmesinin sebebi nefislerin ona tabiî olarak meyl edip mâil olmasındandır. Allah Teâlâ onun […]

Continue reading »

Hilesiz, Hurdasız…

Nurettin KORKUT Şeyh Ebû Said şehrin dışına çıkmıştı, yolda hızlı hızlı giden bir topluluk gördü. O topluluğun içinde birisi vardı ki herkes ona itibar ediyor, saygı gösteriyordu. Şeyh onları konakladıkları yere kadar takip etti. Oturdukları yerde de durum aynı idi. Herkes o kişinin etrafında pervane gibiydi. Ona bir şeyler soruyorlar, onun dediklerini can kulağı ile dinliyorlardı. Dinleyişleri o kadar candandı […]

Continue reading »

HEM GIPTA ETTİM HEM ÜZÜLDÜM

NACİ ÖZTÜRK Her insan bir ebediyet yolcusu. Ezelden yola çıkan insan ebed yollarında nice geçitlerden geçiyor. Sonunda sonsuzluğun sahiline ulaşıyor. Ancak önemli olan o sahilin hangi iklime açılacağı… Belki hayatın bütün çırpınışları o zaman mânâ kazanıyor. Bunun için asıl endişe, dünyada ne yaptıklarımıza bakmak. O sahile güzelliklerle, ibadetlerle, hayır ve hasenât ile gidebilmek. Bu şekilde giden her kimi gördümse hep […]

Continue reading »
1 972 973 974 975 976 1.023