Mecidiye Nişanı ve Ahmet Rasim

DURSUN GÜRLEK Gül, dalında gülümsediği gibi, kalem de yazarken güzelleşir. Hele usta bir yazarın elini süslerse, âdeta coşkun bir ırmağa dönüşür. Ucundan akan mürekkep nur olup kâğıtla bütünleşir. Eskiden kalemini konuşturan, velûd yazarlara «muharrir» diyorlardı. Bugünkü «kompozisyon» dersinin adı da «tahrir»di. Resmî dairelerdeki yazı işlerini yürütenler ise, «tahrîrat kâtipleri»ydi. Çok yazı yazmaktan eli nasırlaşan fikir işçisi, en az yarım asrı […]
Continue reading »