Musa Efendi’nin ABDESTLİ KALEMİNDEN

Musa TOPBAŞ   İBÂDET ve ŞÜKÜR   Vaktiyle bir âbid vardı. Bir gün şiddetlice dişi ağrıdı. Acılar içinde kıvranıp, huzuru kaçtı. Bir doktora gitti. Doktor sâlih bir zâttı. Herkese iyilik eder, hidâyete kavuşmasına vesile olurdu. Âbide dedi ki:   –Allah Teâlâ’nın izni ile seni diş ağrısından kurtarır isem, karşılık olarak ne vereceksin?    Âbid hiç düşünmeden dedi ki:   –Ne […]

Continue reading »

GÜVEN ALINIP SATILIR MI?

Dr. Ahmet Hamdi YILDIRIM    SİGORTALARA DAİR   Dünya değersizdir, dünya hayatı da fânîdir, geçicidir. Dünyaya değerini veren tek şey, âhiretin ancak onda kazanılabilmesidir.   Ortalama insan ömrünü yaşamaya hepimiz istekli olsak da ömrümüzün nerede tükeneceğini bilmeyiz. Fânî dünyada sahip olduklarımızın elimizden gitmesi de bu dünyada görülmedik şeylerden değildir. Üzerine titrediğimiz sıfır arabamız; gözlerimizin önünde eskir, yaşlanır, değer kaybına uğrar. […]

Continue reading »

Medine’de İLK İCRAATLAR -3-

Âdem SARAÇ vardisarac@yahoo.com.tr        Dâru’s-Sultân yine insan kaynıyordu. Gelen giden, her geçen gün daha da artıyordu. Bunlar arasında öne çıkan bir aile, bütün herkesin dikkatini çekecek bir durumdaydı.   Hazret-i Ebû Talha1 ile hanımı Hazret-i Ümmü Süleym2 ile sevgili oğulları Hazret-i Enes3 idi bu aile. Rasûlullah -aleyhisselâm-’ın huzûruna varıp selâm verdikten sonra, hayatlarının en güzel teklifini yaptılar:   –Ey Allâh’ın Rasûlü! Biz hepimiz Sen’i çok seviyoruz. Sen’in için […]

Continue reading »

Allâh’ın Hoşnut Olduğu Bir Haslet: TEENNÎ

Doç. Dr. Mustafa CANLI canli20@hotmail.com   BİR HADİS:   عَنْ أَنَسِ بْنِ مَالِكٍ رَضِيَ اللّٰهُ عَنْهُ  عَنِ النَّبِيِّ صَلَّى اللّٰهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ :   « اَلتَّأَنّ۪ي مِنَ اللّٰهِ ، وَالْعَجَلَةُ مِنَ الشَّيْطَانِ »   Enes bin Mâlik -radıyallâhu anh-’tan nakledildiğine göre Hazret-i Peygamber -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz şöyle buyurmuştur:    “Teennî Allah’tan, acelecilik şeytandandır.” (Tirmizî, Birr, 66)   BİR MESAJ:    “Ey mü’min […]

Continue reading »

AKRABA HAKKI

Sami GÖKSÜN   Dînimizin kaynaştırıcı ve birleştirici mübârek bir müessese olarak takdim ettiği fazîlet ve fedâkârlık ölçüleri içerisinde devam ettirilmesi ısrarla emir buyurulan akrabalık, kıymetli bir kuruluşumuzdur.   Baba, anne, amca, hala, ağabey, abla, dayı, teyze ve kardeşten meydana gelen yakın akrabalarımızın ve bunların dışındaki hısımlarımızdan teşekkül eden uzak akrabalarımızın her bir ferdine kalbî bir sevgi beslemek, onlarla münasebet kurmak, […]

Continue reading »

SAMİMİYETLE İHYÂ EDİLEN BİR ÖMÜR

Osman Nûri TOPBAŞ   Fahr-i Kâinat -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz buyurur:   “İnsanlardan öyleleri vardır ki; onlar hayra anahtar, şerre de kilittir. Allâh’ın, ellerine hayrın anahtarlarını verdiği kimselere ne mutlu!” (İbn-i Mâce, Mukaddime, 19)   Böyle bir nebevî müjde uğrunda yaşayanlara ne mutlu!   Bütün güzel kullar, hep böyle güzel müjdelere mazhariyet için bir ömür aşk ile çırpınmışlardır.   Onlardan […]

Continue reading »

İBÂDETTE MUHABBET

Z. Özlem ABAY o.abay@hotmail.com   Sözlükte «boyun eğme, alçak gönüllülük, itaat, kulluk, tapma, tapınma» anlamlarına gelen ibâdet; dînî bir terim olarak, insanın Allâh’a saygı, sevgi ve itaatini göstermek, O’nun hoşnutluğunu kazanmak niyetiyle ortaya koyduğu belirli tavır ve gerçekleştirdiği davranışlar için kullanıldığı gibi, daha genel olarak aynı mahiyetteki düşünüş, duyuş ve sözleri de ifade eder. (TDV İslâm Ansiklopedisi)    İbâdetin tam anlamda kâmil olması, […]

Continue reading »

KÖLENİN İRADESİ

Abdullah Mesud HIDIR mahidir@gmail.com   İbrahim bin Edhem Hazretleri yedinci asırda Belh’te doğdu. Annesi ve babası sâlih kimselerdi. Zengin bir ailenin çocuğu olduğu rivâyet edilir. Yine rivâyete göre; bir gün avlanırken yaşadığı bir hâdise üzerine, lüks ve şâşaalı hayatını terk edip zühd ve takvâ hayatına yöneldi. Bununla yetinmeyip vatanını da terk etti. Kendi ifadesiyle, nefsiyle girdiği bu en çetin mücadeleden galip çıktı. […]

Continue reading »

Ebedî Kurtuluş için; ÖMRÜN İHYÂSI

M. Ali EŞMELİ seyri@seyri.com seyri@yuzaki.com   Bu imtihan dünyasında niceleri;   Hele ki âhirzamanın gaflet ve cehâlet pençesinde; zulüm ve kötülükler kıskacında, isyan ve günah bataklıklarında âdeta yaşayan ölülere dönüşüyor. Malûm, bedenen ölenler kabre konulurlar. Fakat kalpleri itibarıyla ölenlerin konulduğu yer ise nâr-ı cahîm. İnsanlığı işte o ebedî azaptan korumak için yüce Allah, bizlere ne kadar merhametli. Ömrümüzü iş işten geçmeden evvel ihyâ edebilmemiz / dipdiri bir hâle getirmemiz ve böylece cennete […]

Continue reading »

KELİMELERLE HAYAT

Mustafa Asım KÜÇÜKAŞCI tali@yuzaki.com     Ömrün ihyâsına kelimelerin kökenleri (etimoloji / iştikak) üzerinden serbest bir yolculuk ile girmeye çalışalım:   İhyâ, hayat kökünden: Hayat vermek. Bu kökten «hayvan» ise «canlı». Canlılık ile hareketin irtibatı görülmüş: Hayye: Yılan. Husûsen büyüklerine göre daha hareketli olan küçük yılan.    Animal canlı demek. Animasyon canlandırmak. Animatör, donuk kareleri art arda getirerek canlı imiş gibi gösterir. Resim videoya […]

Continue reading »
1 95 96 97 98 99 1.015