Tahmis

CEMÂLÎ (Mustafa ASLAN) Girne, 20 Kasım 2006 Pazartesi -Seferî’nin gazelini tahmis- Bir yolcu gelir kal denecek han mı bulunmaz? Mihmânı gelen hânede ihsan mı bulunmaz? Dünyâda hemen âşığa cânan mı bulunmaz? Cânan dilesin tek ona kurban mı bulunmaz? Uğrunda fedâ eylenecek can mı bulunmaz? Bülbül gibi âh etse gönül gonca gülünden Evrâdı düşürmüş ebedî burda dilinden Bin âşığa âteş verir […]

Continue reading »

Beytullah’ta

CELİL (Halil GÖKKAYA) Bu ezanlar kalplere nur, Döker geçer Beytullah’ta… Habeşli Bilâl’ın hüznü, Çöker geçer Beytullah’ta… Parlar herkesin yüzleri, İhlâs doldurur özleri. Sanki Rasûl’ün gözleri, Bakar geçer Beytullah’ta… Vazgeçtim dünya aşımdan, Huzur duydum gözyaşımdan. Ben dursam, aklım başımdan Çıkar geçer Beytullah’ta… Fırsat bilip genç çağını, Sıkılaştır dost bağını. İsteyen gurur dağını; Yıkar geçer Beytullah’ta… Gidebilsem her sene de, Gönlüm kanmıyor […]

Continue reading »

Nur Şafağında

Bestami YAZGAN Dua çiçekli, Güzel dilekli, Hakk’ı söyleyen Dil eyle bizi! Rahmet çağında, Nur şafağında, Bir Muhammedî Gül eyle bizi! Ne geç, ne erken Göçüp giderken, Râzı olduğun Kul eyle bizi! Cümle işinde Rasûl peşinde, Cennete giden Yol eyle bizi! Aşkına düşen, Yüreği rûşen, Zikrinle coşan Sel eyle bizi!

Continue reading »

Kurban Olurum!

Ahmet ARSLAN Şirin canın sultanını Anana kurban olurum! İsmail gibi nefsini Yenene kurban olurum! Gönül sevgi sarrafında Cevheri kalp tarafında. Bu aşkının etrafında Dönene kurban olurum! Özüm Muhammed elinde Gezdik âlemi dilinde… Mevlâ’mın doğru yolunda Yanana kurban olurum! Ömür geçti yel misâli Sonu olan yol misâli. Ocağında kül misâli Sönene kurban olurum! Tutundum sevgi dalından Sapar mıyım hiç yolundan? Doyumsuz […]

Continue reading »

Dosta Çağrı

Aysen AKDEMİR Ey ışık gibi akan su, Yaklaş bana kulaç kulaç! Sana bir havuz bağladım. Saçları çimen kokan su, Yaklaş bana kulaç kulaç! Benim şevketli efendim, Yaklaş bana adım adım! Hem kolum ol, hem kanadım; Sabahım, öğlem, ikindim, Yaklaş bana adım adım! Geçmiş takıldı ağıma, Çekiyorum yavaş yavaş. Yüksekten düşüyor bir taş, Deniz kırılıveriyor, Çekiyorum yavaş yavaş. Yüzlerce ayna kırığı, […]

Continue reading »

22. Sayı Takdim

Kıymetli Okuyucularımız, Bize ait güzel insanlar, güzellikler ve hakikatler; hâfızalarımızda, dimağlarımızda ve gönüllerimizde var oldukça milletler arenasında varlığımızı sürdürmemiz mümkün olur. Eğer onlar, o keyfiyetler ve o değerler sadece kitaplarda ve satırlarda kalırsa, onların ilim, irfan ve medeniyet cennetlerine nail olamayız. Çünkü ancak onları iç dünyalarında her daim yaşatabilenler dış dünyada da diri kalabilirler. Dolayısıyla onları, unutma ya da sırt […]

Continue reading »

Prof. Dr. Mahmud Erol KILIÇ ile mülâkat…

RÖPORTAJ “Mesnevî, Aşk-ı Mevlânâ’da Yananlara Konuşur.” Mevlânâ’dan Günümüze Mesnevî Bir eseri ölümsüz kılacak olan şey; ölümsüzlük noktasını yakalamasıdır. Ölümsüzlük noktası rûhâniyettedir. Çünkü rûhun kaynağı ölümsüzdür. Prof. Dr. Mahmud Erol KILIÇ ile mülâkat… Yüzakı: Hocam, Mevlânâ’dan günümüze Mesnevî, yazıldığı günkü kadar canlı, engin ve gündemde. Malûmunuz kaleme alınan eserler, ya tâlihi yaver gider de kitlelere mâl olur, ya da kendi muhtevâ […]

Continue reading »

“Testilerimizi Dicle’ye Dolu Götürüyoruz”

Yard. Doç. Dr. Yakup ŞAFAK Su; feyiz, bereket, temizlik, ölümsüzlük sembolüdür ve şifa menbaıdır. Şeffâflığı can gibidir. Varlığı meydana getiren 4 temel unsurdan, yani ateş, hava, su ve topraktan biri olan ve hayat kaynağımız bulunan su ve suyla ilgili hâdiseler, benzetmeler, hikâyeler Hazret-i Mevlânâ’nın eserlerinde çokça yer alan unsurlardır. Onun şiirlerinde denizler, ummanlar, akarsular en çok zikredilen kelimeler arasındadır. Bunun […]

Continue reading »

Mesnevî’de Nefis Temsilleri

Mustafa Asım KÜÇÜKAŞCI Cehennemin âlemleri yutmasına rağmen «daha yok mu?» demesi gibi nefs-i emmâre de doymak bilmez. Çünkü cüzler küllün özelliğini taşır, nefis de cehennemin huyunu taşır. Mevlânâ Celâleddîn-i Rûmî Hazretleri’nin ölümsüz eseri Mesnevî-i Mânevî’nin ana mevzularından biri, insandaki beden-ruh, nefis-kalp çekişmesinin teşhis ve tedavisidir. Dünya mülkünde, beden hapishanesinde nefsin hâkimiyeti vardır. Bu hapishanede gurbette kalmış olan, aslı yücelere ait […]

Continue reading »

Mevlânâ Gözüyle Mesnevî

Muhammed Ali EŞMELİ “Mesnevî’den maksadım sensin. Mesnevî; dalları, gövdesi ve kökü ile tamamıyla senindir. Mesnevî’nin sözlerinden maksadım; senin sırrındır. Onu meydana ge­tirmekten maksadım, senin sesini duymaktır.” diyerek Mesnevî’sine başlayan Hazret-i Mevlânâ, bu muhteşem eseri yazmaktaki gayesi etrafında mecaz yoluyla şunları söyler: “Dere derin bir yerde akıyordu. Susamış bir adam da orada bulunan bir ceviz ağacına tırmanmıştı. Ağacı silkeliyordu. Ceviz ağacından […]

Continue reading »
1 965 966 967 968 969 1.002