Benliğimi eritip geldim kapına; İNŞİRÂH, YÂ ALLAH!

Senem GEZEROĞLU Kalemin ve kâğıdın kaldıramayacağı, harflerin ve imlânın taşıyamayacağı bir dert var içimde. Çilenin ifadesine kalksam, mübalâğa ölü doğar dudağımdan. Kelimeler tefritte çoğalırken ifratta can verir bütün mânâlar. Ancak yine de yazının bedenine ihtiyacım var. Ruh, kara mürekkebin ucunda şimdi… Keder, bütün zehirlerini sunuyor kadehime. Endişe, tüm zerrelerime varasıya dek kemiriyor hücrelerimi. Hüzünlerle örtülü gönül meclisimde sâkînin boynu bükük, […]

Continue reading »

Bilgi, Tecrübeyle Birleşirse Değer Kazanır. MEKTEPTEN HAYATA…

Ahmet ZİYLAN Bugün eğitim ve iş dünyasının bir problemi var. O da teoriyle pratiği, diplomayla tecrübeyi, düşünceyle emeği bir noktaya getirememek. Bu yüzden eğitimde, sanatta, sanayide en mühim dert, yetişmiş eleman kıtlığı iken aynı zamanda ülke olarak işsizlik belâsından da yakınıyoruz. Genç bir çocuk… Daha üniversiteyi kazandığı zaman annesini-babasını tebrik etmeye başlıyorlar: «Oğlunuz üniversiteyi kazanmış. Tebrikler!» Daha işin başındaki toy […]

Continue reading »

Hayatı Yaşanmaz Hâle Getirmeyelim YERLİ-YERSİZ KORKULARIMIZ

Aynur TUTKUN aytutkun@gmail.com Hepimizin itiraf edeceği bir gerçek vardır; yetişkinler birçok şeyi çocuklara ve gençlere nazaran daha geç öğrenirler ya da hiç öğrenemezler. Yüzmek, bisiklete binmek, araba sürmek, bir müzik âleti kullanmak, hat yazmak, eski/yeni yazıyı okuyup yazmak, yeni arkadaşlıklar kurmak ve daha niceleri yetişkinlerin «yapamam ki» endişesiyle ya hiç denemedikleri ya da çok zor öğrendikleri becerilerdir. Öğrenmek isteyip de […]

Continue reading »

Bilmediklerim İçin Ücret Alsam; BUNA HAZİNELER YETMEZ!

Handenur YÜKSEL İslâm hukuk tarihinin ilk başkadısı olan müctehid İmam Ebû Yûsuf 731’de Kûfe’de doğdu. İmâm-ı Âzam Ebû Hanîfe’nin gözde talebelerindendir. Abbasî halîfesi Mehdî Billâh zamanında kadılık görevine getirilen ve ömrünün sonuna kadar, 16 yıl bu görevde kalan Ebû Yûsuf’un 50-60 hadîsi bir defa dinleyerek ezberlediği rivayet edilir. Bir hac yolculuğu sırasında hastalandığı ve kendisini ziyarete gelen Süfyan bin Uyeyne’den […]

Continue reading »

Hâkānî Mehmed Bey ve «HİLYE-İ SAÂDET»

Dursun GÜRLEK dursun.gurlek@mynet.com Ders kitabı olduğu hâlde sıkılmadan okuduğum, sayfalarını çevirirken büyük bir haz duyduğum eserlerden biri de, merhum Zekâi KONRAPA’nın «Siyer»iydi. Efendiler Efendisi’nin hayat hikâyesini, olanca güzelliğiyle, nice özelliğiyle dile getiren bu mübarek eser, gönül dünyamda ılık rüzgârların esmesine vesile olmuştu. Cevdet Paşa’nın Kısas-ı Enbiyâ’sı da, bu bahçenin en muhteşem gül goncalarından birini teşkil ediyordu. Erbabına göre Suyûtî’nin tarihinden […]

Continue reading »

Bâb-ı Âlî’nin YÜKSEK KAPISI!

Can ALPGÜVENÇ alpguvenc@gmail.com «Yüksek ya da yüce kapı» mânâlarına gelen Bâb-ı Âlî isminin resmî bir kuruma, idarî ve siyasî kuvvetin toplandığı bir daireye verilmesi görüşü, kadîm «doğu» geleneklerine dayanır. Doğu milletleri, hükûmeti bir ev, daha doğrusu bir çadır gibi düşünür, onlara bu görüşe uygun isimler verirlerdi. Japonya’da imparator için kullanılan Mikado (yüksek kapı) sıfatı da aynı mânâdadır. Osmanlı Devleti’nde İstanbul’un […]

Continue reading »

İtidale Doğru… EMEVÎLER DÖNEMİ IV (661-750) VELİD BİN ABDÜLMELİK DÖNEMİ

Ahmet MERAL Abdülmelik’in vefatının ardından hilâfet makamına oğlu Velid geçmiştir. Velid bin Abdülmelik’in dönemi, Emevî ve İslâm tarihinin fetihler açısından en parlak dönemlerinden biri olmuştur. Bu dönemde Emevîler kaybolan itibarlarını dine ve dindarlara saygı göstererek tekrar kazanma politikası izlemişlerdir. Bu doğrultuda olmak üzere, başta Şam’daki ihtişamlı Emevî Camii olmak üzere ilk büyük camiler bu dönemde inşa edilmiştir. Doğuda yavaşlayan fetihler […]

Continue reading »

-Ebced Değeri 92 Olan «Muhammed» İsm-i Şerîfine 92 Beyit- Hazret-i Peygamber’in Yüce Vasfı Şânında AŞK KASÎDESİ

ŞAİR : SEYRÎ (M. Ali EŞMELİ) Önce âşık bülbülün kalbinde fermân oldu aşk, Sonra Güller Şâhı’nın şevkiyle îlân oldu aşk!.. Duydu hiç yokken, o an, var oldu bin bir kâinat, On sekiz bin âlemin tahtında sultân oldu aşk!.. Rûhu, rûhundan cemâlin, aldı bir kutsî nefes, Ölse topraktan bedenler, ölmeyen cân oldu aşk!.. Kâkülünden, gamzesinden, oldu zâhir en güzel, En güzelden […]

Continue reading »

YALNIZ SEN’İNDİR EFENDİM!

TÂLÎ (Mustafa Asım KÜÇÜKAŞCI) Bulut bulut korunur gölgesiz, zarif bedenin; Melâikeyle yıkanmış sadır Sen’in sadrın! Muhabbetiyle çıkar Arş’a dek latif bedenin; Cenâb-ı Hakk’a en âlî hatır Sen’in hatrın! Yarıldı parmağının bir işâretiyle hemen, Parıldayan şu mücellâ bedir Sen’in bedrin! O nûr ayakları öpmek için cenûba giden Fırat ve Dicle Sen’indir, nehir Sen’in nehrin! Melekler öfkeye mağlûp kahırlar ister iken; İnâdı […]

Continue reading »

NA’T

Yusuf DURSUN Gül yüzünden yayılan nûruna hayrân olayım, Dudağından süzülen müjdeye kurbân olayım. Sen’sin âlemlere rahmet bunu Rabbim dilemiş, Himmet eylersen Efendim, Sana cânân olayım. Gezdiğin beldeler ey Sevgili burnumda tüter, Bastığın yerlere gönlümce gülistân olayım. Böyle bir sürgüne dünyâda gönül katlanamaz, Cism ü cânım Sen’in olsun Sana mihmân olayım. Medet ey Şâh-ı Rusül, solmada hicranla bağım, Yanağından kızaran güllere […]

Continue reading »
1 900 901 902 903 904 1.015