BASÎRET EĞİTİMİ…

Ahmet ZİYLAN Bir Cuma günü, salâlar verilirken fabrikadan çıkıyoruz. Namaza gideceğiz. Tam o sırada baktık ki, saçı-sakalı karışmış, hippi gibi birisi, fabrikanın önünde, dışarıda bekliyor. Belli ki girmek istemiş, içeri almamışlar. O da ısrar etmemiş, benim çıkmamı beklemiş. Yanına yaklaştım ki, ağzı fenâ içki kokuyor. Cuma saatinde içkili bir ağız acaba benden ne ister? Yüzünü iyice seçince tanıdım. Bir hemşehrimiz. […]
Continue reading »