NEREDEN, NASIL?

M. Ali EŞMELİ seyri@seyri.com seyri@yuzaki.com Bir akvaryumun içinde mavi bir balık vardı. Zarifti, âhenkliydi. Ona dalgın dalgın bakan evin kedisi, kafesteki papağana dert yandı: –Papağan kardeş, şu balıkların keyfine bak. Bu evin en rahatı onlar. En güzel konum onlarınki. Suyun dört bir tarafında istedikleri gibi yaylanıyorlar. «Şuraya çekil, buraya çekil, orada yatma, şurada yat!» diyen de yok. Papağan da dertliydi: […]

Continue reading »

Dünya Edebiyatının Kırgız Atlısı CENGİZ AYTMATOV…

Sadettin KAPLAN sadettinkaplan@gmail.com Türk dünyasının edebiyat doruklarından Kırgız yazar Cengiz AYTMATOV’u görmek, onunla yüz yüze sohbet edebilmek bahtiyarlığına erenlerden değiliz. O büyük yazarı, (sathî bilgilerimizin dışında) kendisiyle yakın dostluklar kurabilen, sohbetlerinde bulunabilen talihli dostlarımızın yazılarıyla ve doğrudan bize aktardıklarıyla tanıyabilme imkânı bulanlardanız… Onu tanıdıkça, hangi özellikleriyle zirveye çıktığını ve her şeye rağmen orada nasıl tutunduğunu daha iyi anlayabiliyoruz. Zirveye yükselmenin, […]

Continue reading »

AŞK VE ESTETİK ZEVK

Yard. Doç. Dr. Harun ÖĞMÜŞ ogmusharun@yahoo.com Zamanımızda birçok kavram gibi aşk kavramı da aşındı. Bu, hem işitilen kıssalardan belli, hem de aşkı dile getirdiği söylenen sözlerden… Dün aşkın ve âşık olmanın bir âdâbı-erkânı vardı. Dünkü âşıklar, bin canları olsa her birini sevgiliye fedâ etmeye hazırdılar: Bin cân olaydı kâşki ben dil-hastede Tâ her biriyle bir kez olaydım fedâ sana (Fuzûlî) […]

Continue reading »

GÖRÜNDÜĞÜ GİBİ DEĞİL!

Ahmet ZİYLAN Hayatta en mühim tecrübelerimin bir özetini sorsanız, şunu derdim: Bir şeyin ne göründüğüne değil, ne olduğuna dikkat etmeli. O zaman anlıyorsunuz ki; Takdirin başınıza getirdiği, başta üzüldüğünüz ve mes’ullerine kızdığınız pek çok hâdise, aslında, -eğer sabrederseniz ve dengeli hareket ederseniz- sizi hayırlı ve doğru olana yöneltiyor. Ömürler, bunun misalleriyle dolu. Meselâ; Önceki yazılarda da bahsettiğimiz bir husus vardı. […]

Continue reading »

Hissî ve Aklî Kontrol AKIL ALMAZ İŞLER

H. Kübra ERGİN hkubraergin@hotmail.com Geçtiğimiz sene İstanbul’un lüks semtlerinden birinin çöp kutusunda bir gitar kutusu bulundu ve böylece günlerce gündemi meşgul edecek bir cinayet ortaya çıktı. Cinayetin henüz on sekizini doldurmamış bir delikanlı tarafından işlenmiş olması kafaları karıştırmıştı. Çünkü cinayetin işlenişi ve suç delillerinin ortadan kaldırılışı, onun önceden tasarlanarak ve gayet soğukkanlılıkla işlendiğini düşündürüyordu. Acaba akıllara durgunluk veren bu plânı […]

Continue reading »

AĞIZ TADIYLA İÇİLEN BİR BARDAK ÇAY!

Aynur TUTKUN aytutkun@gmail.com Türkiye’de yaz deyince aklımıza gelen şeylerin başında belki de ilk yeri, düğünler alır. Elbette hiçbir çift evlenirken bir gün ayrılmayı düşünmez. Hattâ gençlerin hayalinde belki de tartışmak, anlaşamamak, kavga etmek gibi bir seçenek bile yoktur! Birbirlerini öyle çok seviyorlardır ki güzel güzel geçinmekten başka bir şey akıllarına bile gelmeyebilir. Lâkin gerçek, her zaman hayallerdeki gibi değildir. Farklı […]

Continue reading »

TÜRKÇEYE SAHİP ÇIKMA BORCUMUZ

Aydın TALAY aydintalay@gmail.com Milleti birbirine bağlayan, kültür ve şahsiyetin oluşmasında hayatî önem taşıyan ana unsurlardan biri dildir. Dil sadece edebiyatçılara gerekli bir nesne olmayıp her meslek sahibi için ekmek kadar, su kadar lüzumludur. Unutmayalım ki Türkçeleşmiş yabancı kelime ve kelime gruplarının çokluğu Osmanlı’nın üç kıtaya adâletle hâkim olmasından ileri gelen bulunmaz bir zenginliktir. Dünyanın dört bucağına sömürü ve zulüm üzerine […]

Continue reading »

DÜNYAYA MI KAPILIYORUM?

Şanlı Mâzîmizden Seçme Nükteler Handenur YÜKSEL   İslâm halîfelerinin ilki olan Hazret-i Ebûbekir -radıyallâhu anh-, Fil Vak’ası’ndan üç yıl sonra Mekke’de doğdu. Kureyş’in ileri gelenlerindendi. Sevgili Peygamberimiz’in mânevî boyasıyla boyananların başında geliyordu. Doğruydu, samimiydi, inandığını sonuna kadar savunurdu. Mîrac hâdisesinde; “Eğer bunları O söylüyorsa, şek ve şüphem yok ki doğrudur.” demiş ve Allah Rasûlü’nden «Sıddîk» pâyesini almıştı. Peygamber Efendimiz -sallâllâhu […]

Continue reading »

“Ya Ben Bizans’ı Alırım; Ya da Bizans Beni!”

Can ALPGÜVENÇ alpguvenc@gmail.com «ŞEHİRLER KRALİÇESİ»NİN FETHİ -2- Osmanlı ordusunun genel taarruz kararı ile birlikte mum donanması başladı. Bizans surları, güneşin batmasından gece yarısına kadar; gerek İstanbul, gerek Beyoğlu’ndaki ordugâhlarda yakılan ateşlerin meydana getirdiği bir ateş çemberi içinde kaldı. Böylelikle, hem aydınlıktan istifade ile topçu ateşine devam ediliyor, hem de düşmanın karanlıktan faydalanarak surları onarmasına imkân verilmiyordu. Fatih, her gün cepheyi […]

Continue reading »

IV. HAÇLI SEFERİ

Ahmet MERAL ahmetmeral@yuzaki.com HAÇLILARIN BİZANS BAŞKENTİNİ YAĞMALAMALARI “Ey şehir, ey şehir! Bütün kentlerin gözbebeği! Bütün dünyada senden söz edilir. Dünyanın en yüce seyirliği, bütün kiliselerin sütannesi, îman beldesi, doğru inancın rehberi, eğitimin muhafızı, her iyiliğin hazinesi. Sen ilâhî öfkenin kupasından içtin ve daha önce beş kentin üstüne düşenlerden daha korkunç bir ateşçe ziyaret edildin.”1 Fiyaskoyla neticelenen III. Haçlı Seferi’nden sonra […]

Continue reading »
1 777 778 779 780 781 1.015